Anadolu'daki seyahatimize devam ediyoruz. Bu defa uğrak yerimiz Kayseri. Buradaki gözlemlerimiz ülkemizin yalnız ekonomik olarak cendereye alınmadığı şeklinde oldu. Belki de ekonomik krizlerin ardarda bizi vurması uygulanan projenin bir parçası.
Evine götüreceği bir dilim ekmeğin hesabını yapma noktasına gelen insanımız elbette ki daha rahat farklı kulvarlara taşınacaktır.
Kayseri'de sohbet ettiğimiz sanayici ve işadamları, Anadolu'nun bu şirin vilayetine dönük oyunları anlata anlata bitiremiyorlar.
Kayseri üzerinde özellikle Ermenilerin ciddi hesapları bulunuyor. Ermeniler için Erciyes, Ağrı dağı kadar önem taşıyor.
Bize belgeleriyle anlatılanlardan bir-iki örnek vermek istiyorum. Kayseri Melikgazi'ye bağlı Ağırnas Belediyesi, Türk-Yunan dostluğuna (!) imza atmaya devam ediyor. Yunanistan'da Ağırnas adı verilen Gümülcine'ye bağlı Arkides köyü ile Kayseri Melikgazi'ye bağlı Ağırnas arasındaki dostluk son derece ilginç. Yerli Ağırnaslılar Yunanistan'dan gelenler için "hemşehri" ifadesini kullanıyorlar. Ayrıca Gümülcine'den gelen dostlarının Ağırnas'ta bulunan Agios Prokipos kilisesinde ayin yaptıklarını ve 75 yıl aradan sonra ilk kez Ağırnas'a gelen bu dostların yaptıkları ayinde duygusal anlar yaşadıklarını kıvançla ifade ediyorlar.
Gelişmeleri himaye eden belediye başkanın diyalogları dillere destan. Sayın başkan, 2000 yılının inanç turizmi ilan edilmesinin akabinde ilk kez gerçekleştirilen Zelve açık hava ayininde Yunanistan'dan gelen dostlarıyla tekrar buluşur. Üstelik bu buluşmada Fener Rum Patriği Bartholomeos ve Selanik'te avukatlık yapan Ağırnaslı hemşehrileri Dimitri ile de hasret giderirler.
Bu buluşmalar Gümülcine'ye yapılan seyahatlerle de devam eder. Bu buluşmalarda dikkat çeken bir husus, Ortodoks din adamlarının katılımlarıyla olmasıdır. Gerek Türkiye, gerekse Yunanistan'daki buluşmalarda cami ve Müslüman din adamlarının adı bile geçmemektedir. Bu ve daha nice tüyler ürperten bilgileri Ağırnas belediyesinin neşrettiği "Dünyaya açılan penceremiz Ağırnas" isimli dergiden okumanız mümkün.
ABD, Ermenistan ve İstanbul Fener Rum Patrikhanesinden gelen Ortodoks papazların uğrak yeri olmuş Kayseri. Geçtiğimiz günlerde Kayseri il merkezinde bizzat belediyenin himayesiyle tamir edilen kilisede yapılan ayinlere dünyanın bir ucundan insanların geldiğini de herkes konuşuyor.
Bu gelişmeler iyi okumak gerekiyor.
Birinci okunan; misyonerlerin genel taktiğinin uygulandığı... İnsanımız Müslümanlıktan uzaklaştırılıp, Hıristiyanlaştırılacak. Bir adım sonrasında ise sen Türk değilsin; Ermeni'sin, Rum'sun denecek. Türkler Anadolu'ya geldiğinde sizi Müslümanlaştırarak asimile etti, Türkleştirdi tezi işlenecek. Nitekim işleniyor da.
İkinci okunan ise işin daha vahim olan tarafıdır. Bakınız Kayseri'deki bu etkinliklerde başrol oynayanlar, kamunun imkanını seferber edenler, siyasi olarak işi kolaylaştıranlar, başta Abdullah Gül olmak üzere Salih Kapusuz, Ağırnas Belediye Başkanı Mehmet Osmanbaş, Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin de içinde bulunduğu kapatılan Fazilet Partisi'nin yenilikçi kanadına mensup siyasilerdir.
Yenilikçileri bu pencereden seyrettiğinizde karşınıza bu manada birçok bağlantıların çıktığını göreceksiniz.
Şimdi şu soru hatıra geliyor. Yenilikçilerin misyonerlere çanak tutmaktaki, yurt dışından gelen Ortodokslarla bu kadar samimi olmalarındaki maksatları nedir acaba?
Evine götüreceği bir dilim ekmeğin hesabını yapma noktasına gelen insanımız elbette ki daha rahat farklı kulvarlara taşınacaktır.
Kayseri'de sohbet ettiğimiz sanayici ve işadamları, Anadolu'nun bu şirin vilayetine dönük oyunları anlata anlata bitiremiyorlar.
Kayseri üzerinde özellikle Ermenilerin ciddi hesapları bulunuyor. Ermeniler için Erciyes, Ağrı dağı kadar önem taşıyor.
Bize belgeleriyle anlatılanlardan bir-iki örnek vermek istiyorum. Kayseri Melikgazi'ye bağlı Ağırnas Belediyesi, Türk-Yunan dostluğuna (!) imza atmaya devam ediyor. Yunanistan'da Ağırnas adı verilen Gümülcine'ye bağlı Arkides köyü ile Kayseri Melikgazi'ye bağlı Ağırnas arasındaki dostluk son derece ilginç. Yerli Ağırnaslılar Yunanistan'dan gelenler için "hemşehri" ifadesini kullanıyorlar. Ayrıca Gümülcine'den gelen dostlarının Ağırnas'ta bulunan Agios Prokipos kilisesinde ayin yaptıklarını ve 75 yıl aradan sonra ilk kez Ağırnas'a gelen bu dostların yaptıkları ayinde duygusal anlar yaşadıklarını kıvançla ifade ediyorlar.
Gelişmeleri himaye eden belediye başkanın diyalogları dillere destan. Sayın başkan, 2000 yılının inanç turizmi ilan edilmesinin akabinde ilk kez gerçekleştirilen Zelve açık hava ayininde Yunanistan'dan gelen dostlarıyla tekrar buluşur. Üstelik bu buluşmada Fener Rum Patriği Bartholomeos ve Selanik'te avukatlık yapan Ağırnaslı hemşehrileri Dimitri ile de hasret giderirler.
Bu buluşmalar Gümülcine'ye yapılan seyahatlerle de devam eder. Bu buluşmalarda dikkat çeken bir husus, Ortodoks din adamlarının katılımlarıyla olmasıdır. Gerek Türkiye, gerekse Yunanistan'daki buluşmalarda cami ve Müslüman din adamlarının adı bile geçmemektedir. Bu ve daha nice tüyler ürperten bilgileri Ağırnas belediyesinin neşrettiği "Dünyaya açılan penceremiz Ağırnas" isimli dergiden okumanız mümkün.
ABD, Ermenistan ve İstanbul Fener Rum Patrikhanesinden gelen Ortodoks papazların uğrak yeri olmuş Kayseri. Geçtiğimiz günlerde Kayseri il merkezinde bizzat belediyenin himayesiyle tamir edilen kilisede yapılan ayinlere dünyanın bir ucundan insanların geldiğini de herkes konuşuyor.
Bu gelişmeler iyi okumak gerekiyor.
Birinci okunan; misyonerlerin genel taktiğinin uygulandığı... İnsanımız Müslümanlıktan uzaklaştırılıp, Hıristiyanlaştırılacak. Bir adım sonrasında ise sen Türk değilsin; Ermeni'sin, Rum'sun denecek. Türkler Anadolu'ya geldiğinde sizi Müslümanlaştırarak asimile etti, Türkleştirdi tezi işlenecek. Nitekim işleniyor da.
İkinci okunan ise işin daha vahim olan tarafıdır. Bakınız Kayseri'deki bu etkinliklerde başrol oynayanlar, kamunun imkanını seferber edenler, siyasi olarak işi kolaylaştıranlar, başta Abdullah Gül olmak üzere Salih Kapusuz, Ağırnas Belediye Başkanı Mehmet Osmanbaş, Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin de içinde bulunduğu kapatılan Fazilet Partisi'nin yenilikçi kanadına mensup siyasilerdir.
Yenilikçileri bu pencereden seyrettiğinizde karşınıza bu manada birçok bağlantıların çıktığını göreceksiniz.
Şimdi şu soru hatıra geliyor. Yenilikçilerin misyonerlere çanak tutmaktaki, yurt dışından gelen Ortodokslarla bu kadar samimi olmalarındaki maksatları nedir acaba?
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Algı yönetimi ve Atatürk devrimlerine yönelik tartışmalar / 22.11.2024
- Bakan Tekin’in maksadı üzüm yemek mi bağcı dövmek mi? / 20.11.2024
- 2025'te asgari ücrette artış ne kadar olacak? / 14.11.2024
- Atatürk millete harç oldu / 13.11.2024
- Ülkemizdeki siyasi manipülasyonlar / 06.11.2024
- Egemenlik de, sorumluluk da milletindir / 31.10.2024
- Cumhuriyet mi esaret mi? / 30.10.2024
- Devletimizin bekasına yönelik dini ve milli istismar cihetli saldırılar / 24.10.2024
- FETÖ tehdidi ve emperyalist güçlerin planları / 23.10.2024
- "Ey Türk gençliği birinci vazifen..." / 17.10.2024
- Bakan Tekin’in maksadı üzüm yemek mi bağcı dövmek mi? / 20.11.2024
- 2025'te asgari ücrette artış ne kadar olacak? / 14.11.2024
- Atatürk millete harç oldu / 13.11.2024
- Ülkemizdeki siyasi manipülasyonlar / 06.11.2024
- Egemenlik de, sorumluluk da milletindir / 31.10.2024
- Cumhuriyet mi esaret mi? / 30.10.2024
- Devletimizin bekasına yönelik dini ve milli istismar cihetli saldırılar / 24.10.2024
- FETÖ tehdidi ve emperyalist güçlerin planları / 23.10.2024
- "Ey Türk gençliği birinci vazifen..." / 17.10.2024