Olağanüstü günlerden bir gün yaşanıyordu
Karadeniz'in bu yakasında
Kıyıları döven dev dalgalar gözyaşı misali tekrar denize karışıyordu
Sahil şeridindeki bütün şehirler kulaklarını dört açarak dalgaların çırpınış seslerini dinliyordu
Kelimenin tam anlamıyla o gün Karadeniz yaman çırpınıyordu
İşitme yetisini yitirmemiş olanlar karşı kıyılarda bile duyuyorlardı bu çırpınış seslerini
Kuşların uçuşunda bir telaş vardı
Direklerden direklere tepelerden tepelere uçarken sanki dört bir yana bir yaman haber uçurur gibiydiler
Bazıları yaydan boşanmış ok gibi kafilenin arasına dalıp dalıp uzaklaşıyordu.
Yeni duyulmuş bir yaman haberin sızısı ile dolaşıp duruyorlardı şehri baştan başa
Trabzon-Akçaabat arası ne ki onlar için
Rüzgar daha bir deli esiyor, bulutlar ise sanki yürümüyor adeta koşuyorlardı
Bulutların tören geçişinden ötürü güneş de bir görünüp bir kayboluyordu
Her zamanki gibi şehirde koşuşturan insanlar arasında dilden dile dolaşan bir de yaman haber vardı
Bakışlarda hüzün, alınıp-verilen selamlarda hep hüzün hakimdi
Dört yolun kesiştiği noktadaki büfede bir radyo sesi geliyordu:
"Hastane önünde incir ağacı/Doktor bulamadı bana ilacı"
Korona salgınına karşı tedbirler cümlesinden olarak adeta boş dolaşan minibüslerden birine atladı, orada da yanık bir ses:
"Şu yüce dağları duman kaplamış
Yine mi gurbetten kara haber var?
Seher vakti bu yerde kimler ağlamış?
Çimenler üstünde gözyaşları var"
Kara haber… Yaman haber… Seher vakti çimenler ve çimenler üstünde gözyaşları…
Nisan'ın tam ortası… Şimdi şehitlik tepesinin tam da çayır-çimen zamanı ve gözyaşı bekleyen çimenler…
Kimler ağlamamış ki?
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025