Son çeyrek asır böyle geçti.
Mevcut iktidar kadroları, kendilerinden önceki iktidarlar zamanında devlet-millet eliyle zor zamanlarda ve çok sınırlı imkânlarla yapılan yatırımları satıp-savarak, kurulan fabrikaları, içlerindeki makinalar fiyatına özelleştirerek işe başladılar.
Memleketin dört bir yanında ihtiyaç olsun olmasın, gerekli olsun olmasın, kullanılsın kullanılmasın çeşitli projelerle ihaleler açarak, iktidarın yamacına toplamayı planladıkları yandaşların havuzlarına hazineden hortumlar bağladılar ve yıllar boyu millete ait olan bu servetin o havuzlara akacağının garantisini verdiler.
O gün bu gündür söz konusu yalayıp yutma ve silip süpürme faaliyetleri devam ediyor.
Söz konusu sonradan olma, sonradan bulma zenginlerin havuzlarına akıtılan sınırsız sermaye ve sınırsız kaynaklar yüzünden, yıllardır yoksulun yüzü gülmüyor, yetimin, fakirin ve fukaranın yüzü gülmüyor.
Onların havuzlarına akmakta olan milli servetin ve millete ait kaynakların akması kesintiye uğramasın diye, milletin büyük bir çoğunluğunun lokmasından kesiyorlar, zeytininden kesiyorlar, sütünden ve yumurtasından kesiyorlar, fakirin bebeğinin mamasından dolaylı vergiler yoluyla kesiyorlar.
Yaygın anlayış ve genel uygulama şu; emekli maaşı kuşa çevrilsin zararı yok, asgari ücret açlık sınırının altında seyretsin zararı yok, yoksulluk sınırı yaklaşık altı-yedi emekli maaşının üzerinde olsun önemli değil, önemli olan, sonradan olma ve sonradan bulma zenginlerin havuzlarına akmakta olan kaynaklar kesilmesin.
Ülke nüfusunun büyük çoğunluğu, en tabii insan hakkı olan barınma, beslenme, sağlık ve eğitim haklarından mahrum edilmişken, özellikle beslenme ve barınma hususnda cidddi sıkıntılar yaşarken, söz konusu zengin çevrelerin, mutlu azınlıkların sık aralıklarla vergilerinin silinmesi, borçlarının otuz yıl kırk yıl sonralara ertelenmesi de bu sakat anlayışın ve sapkın uygulamanın bir sonucudur.
Son çeyrek asır böyle geçti; çoklu maaş uygulamaları, işsizler ordusu milyon milyon artarken, tek koltukta kırk karpuz taşıyan yandaşlar, hileli ihalelerle milletin sofrasından ve devletin hazinesinden havuzlarına hortum bağlanan yeminli iktidar alkışçısı zenginler…
Köylü-çiftçi, mazotun 45 TL'ye dayandığı bu ortamda, iş makinalarıyla, traktörleriyle meydanlara inmiş, yollara dökülmüşken dahi, iktidar çevrelerinin yalayıp yutma ve silip süpürme faaliyetleri devam ediyor.
Bu doyumsuzluğun, bu oburluğun tanımı yok gerçekten.
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025
- Yaman yemişler / 24.02.2025