İsrail kurulduğu 1948 yılından itibaren bölgede yayılmacı bir politika izledi. Araplar ile yapılan üç savaştan da büyük toprak kazanarak çıkan İsrail,her yıl uluslararası konjonktürü kollayarak bölgeye Yahudi göçüne önayak oldu. Demografik yönden Araplarla boy ölçüşmeye başlanırken; ekonomik adımlarla Araplara fark atıldı.
ABD'nin ekonomik ve askeri desteğini alan İsrail, askeri ve ekonomik anlamda Türkiye'yle dahi boy ölçüşmeye çalışıyor.
Türkiye konvansiyonel silahlanma ve asker sayısı açısından İsrail'den üstün olmasına karşın, askeri teknoloji ve bilişim alanında İsrail'in önemli bir deneyimi ve birikimi var. Bunun son örneği ise Türkiye'nin konvansiyonel gücün etkin unsurları arasında bulunan Tanklar. Türkiye tank alımı ve modernizasyonunda İsrail'in eline bakar vaziyette.
Düne kadar Alman Leopar, Amerikan Abrams ve Fransız Leclercler'i tercih eden Türkiye, İsrail ile son yıllarda tank ticaretine yoğunluk verdi.
Çiller-Erbakan Hükümeti'nden sonra,mevcut hükümet diğer hükümetlerden daha fazla İsrail'e bağımlı durumda.
Tarımsal teknoloji ve sulama metodları konusunda dünyanın sayılı verilerine sahip İsrail'in istihbarat örgütleri ile de Türkiye olarak daha içli dışlı ilişki içerisinde bulunuyoruz.
Özal zamanında kontrollü ve dengeli sürdürülen İsrail-Arap diyaloğu AKP ile İsrail'den yana bir isreyi göstermekte.
Bu ilişkinin boyutu Afganistan ve Irak işgali sonrası gelişen ABD-İsrail-İngiltere ittifakının rüzgarıyla gelişti.
Uluslararası siyasal denklemleri kendine yontan işgal üçlüsü ( ABD-İsrail-İngiltere)Türkiye'yi de koluna takarak yoluna engelsiz devam etmek istiyor.
"Üçlü ilişki iyi gidiyor ve İsrail ile ikili ilişkilerde pürüz görünmüyor" derken; İsrail'in Kuzey Irak'ta Kürtler'le ilgilendiği ve Peşmergeleri eğittiği haberleri patladı(!)
Gerçi İsrail'in 1960'lardan beri bu bölgeyle ilgilendiği ve Kürtler ile etnik bağ kurmaya çalışarak elini üst bölgelerde güçlü kılmaya çabaladığı biliniyor; ama yeni iddiaları duyunca basın sanki yeni yeni ilişkiler geliştiriliyor havasıyla konuyu yansıttı.
İsrail diyasporası ile Kürt diyasporasının Amerika'da yaptığı kulis faliyetlerinin semeresi olarak addedilebilecek bu yeni ilişki denklemi Türkiye'ye yakın tehdit oluşturuyor.
İsrail'in Kürk liderlerle ilişkisi(daha ziyade Barzani) Suriye ve İran'ı da yakından ilgilendiriyor. Bölgede Kürtler'e ve PKK'ya
(KONGRA-GEL) verilen destek bu ülkelerdeki kürt etnisitesini de kaşıyor.
Türk-İsrail ilişkileri her zamankinden daha sıcak olduğu kadar, daha da tehlikeli bir durumda.
İKÖ Genel Sekreterliği'ni kazanan Türkiye'nin, İsrail ile ilişkilerini birkez daha ve yeniden gözden geçirmesi gerekiyor.
İsrail-PKK( KONGRA-GEL) ilişkileri eskisinden daha yoğun, daha tehlikeli boyuttayken, Türk askeri ve milleti İsrail'e karşı yeni bir beyin fırtınası estirmek durumunda.
ABD'nin ekonomik ve askeri desteğini alan İsrail, askeri ve ekonomik anlamda Türkiye'yle dahi boy ölçüşmeye çalışıyor.
Türkiye konvansiyonel silahlanma ve asker sayısı açısından İsrail'den üstün olmasına karşın, askeri teknoloji ve bilişim alanında İsrail'in önemli bir deneyimi ve birikimi var. Bunun son örneği ise Türkiye'nin konvansiyonel gücün etkin unsurları arasında bulunan Tanklar. Türkiye tank alımı ve modernizasyonunda İsrail'in eline bakar vaziyette.
Düne kadar Alman Leopar, Amerikan Abrams ve Fransız Leclercler'i tercih eden Türkiye, İsrail ile son yıllarda tank ticaretine yoğunluk verdi.
Çiller-Erbakan Hükümeti'nden sonra,mevcut hükümet diğer hükümetlerden daha fazla İsrail'e bağımlı durumda.
Tarımsal teknoloji ve sulama metodları konusunda dünyanın sayılı verilerine sahip İsrail'in istihbarat örgütleri ile de Türkiye olarak daha içli dışlı ilişki içerisinde bulunuyoruz.
Özal zamanında kontrollü ve dengeli sürdürülen İsrail-Arap diyaloğu AKP ile İsrail'den yana bir isreyi göstermekte.
Bu ilişkinin boyutu Afganistan ve Irak işgali sonrası gelişen ABD-İsrail-İngiltere ittifakının rüzgarıyla gelişti.
Uluslararası siyasal denklemleri kendine yontan işgal üçlüsü ( ABD-İsrail-İngiltere)Türkiye'yi de koluna takarak yoluna engelsiz devam etmek istiyor.
"Üçlü ilişki iyi gidiyor ve İsrail ile ikili ilişkilerde pürüz görünmüyor" derken; İsrail'in Kuzey Irak'ta Kürtler'le ilgilendiği ve Peşmergeleri eğittiği haberleri patladı(!)
Gerçi İsrail'in 1960'lardan beri bu bölgeyle ilgilendiği ve Kürtler ile etnik bağ kurmaya çalışarak elini üst bölgelerde güçlü kılmaya çabaladığı biliniyor; ama yeni iddiaları duyunca basın sanki yeni yeni ilişkiler geliştiriliyor havasıyla konuyu yansıttı.
İsrail diyasporası ile Kürt diyasporasının Amerika'da yaptığı kulis faliyetlerinin semeresi olarak addedilebilecek bu yeni ilişki denklemi Türkiye'ye yakın tehdit oluşturuyor.
İsrail'in Kürk liderlerle ilişkisi(daha ziyade Barzani) Suriye ve İran'ı da yakından ilgilendiriyor. Bölgede Kürtler'e ve PKK'ya
(KONGRA-GEL) verilen destek bu ülkelerdeki kürt etnisitesini de kaşıyor.
Türk-İsrail ilişkileri her zamankinden daha sıcak olduğu kadar, daha da tehlikeli bir durumda.
İKÖ Genel Sekreterliği'ni kazanan Türkiye'nin, İsrail ile ilişkilerini birkez daha ve yeniden gözden geçirmesi gerekiyor.
İsrail-PKK( KONGRA-GEL) ilişkileri eskisinden daha yoğun, daha tehlikeli boyuttayken, Türk askeri ve milleti İsrail'e karşı yeni bir beyin fırtınası estirmek durumunda.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005