Dünyanın tespit edilmiş en büyük petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip ülkesi olan Venezüella'yı, ABD tekrar sömürüsü altına almak için dolar sopasıyla terbiye(!) etmeye kalktı.
Venezüella direndi. Ama dolara karşı çözümleri olmadığı için ABD güncel tabir ile ekonomilerini mahvetti.
Ülkede 6 haneli enflasyon rakamları, göçler, yağmalamalar vs. yaşanıyordu. Tabi bu, planlı gelişmelerdi.
Bu planların sahibi asıl niyetlerini Şubat 2018'de açıklıyordu. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Venezüella'dan hâlâ umut kesmediklerini ve askerin, Maduro'ya karşı darbe yapmasını beklediklerini açıklıyordu.
Mayıs 2018'de Venezüella'da seçimler yapıldı ve mevcut devlet başkanı Maduro %68 oy ile yeniden başkan seçildi.
Artık ABD için tek çare darbe idi. Aynen geçmişte Türkiye'de, yakın geçmişte Libya'da, Mısır'da yaptığı gibi askeri darbe ile kendi tetikçilerini ülkenin başına oturtma planları yapmaya başladı.
Hatta Trump'ın müttefik bölge ülke liderleriyle Venezüella'yı işgale ikna etme çabasıyla içinde olduğu, bilgisi basında yer aldı.
Ağustos ayında Maduro'ya bir askeri törende konuşma yaptığı sırada patlayıcı yüklü drone'la saldırı düzenlendi. Maduro olaydan yara almadan kurtuldu.
Nicolas Maduro; "ABD'nin, Venezüella hükümetini devirmeye hazırlandığını" söyledi.
Tezgâh belliydi, tezgâhlayan da belli. Ama ne Birleşmiş Milletler, ne demokrasinin o şaşaalı avukatlığını yapan liderler, ne insan hakkı vs. diyen AB ve İnsan Hakları savunucularından hiçbir açıklama, kınama gelmedi.
Tabi Maduro da boş durmuyor. Kendine stratejik ve ekonomik dostlar arıyordu. Başta Rusya ve Çin olmak üzere Türkiye, Ortadoğu ve Afrika'da birçok ülkeyi ziyaret etti, anlaşmalar imzaladı ve her gittiği yerde ABD'nin, ülkesinde çevirdiği dolapları, vahşi yüzünü anlattı.
Dünya ABD karşısında suskun, ABD ise hedefinde ısrar ediyordu.
Aralık ayında ABD Başkan Yardımcısı Pence, yayınladığı videolu mesajla Venezüella halkına, ABD'nin yanlarında olduğunu, demokrasiyi beraber getirmek için isyan etmeleri çağrısını yapıyordu.
Venezüella'daki tetikçileri şifreyi almıştı. Vakit geldi ve Venezüella Meclis Başkanı Juan Guaido, Nicolas Maduro hükümetinin gayrı meşru olduğunu savunarak, kendini geçici başkan ilan etti.
ABD Başkanı Trump anında bu zevatı, 'Venezüella Başkanı' olarak tanıdığını açıkladı. Uşaklarına da tanıyın talimatı verdi.
Kanada, Şili, Peru, Brezilya, Guatemala, Kolombiya ve Paraguay gibi ülkeler de Guaido hükümetini tanıyacaklarını açıkladı.
Trump'un yardımcısı Pence de; "ABD'nin sarsılmaz desteğinin, ülkelerine demokrasi getirme çabaları gösteren Venezüellalılarla olduğu" mesajını yayınladı.
Şimdi Venezüella halkı sokakta… Birbirlerini kırıyor. Kim için? ABD için.
Maduro, "Venezüella'nın ulusal çıkarlarını korumaya hakkı vardır. ABD'ye güvenmeyin, onların dostları yok, kimseye sadakatleri yok, çıkarları var. Venezüella'nın petrolüne ve zenginliklerine karşı açılmış pençeleri var" diyerek vatandaşlarını sükûnete çağırırken, dünyayı da ABD'nin bu alçaklığına karşı çıkmaya davet ediyor.
ABD'ye dünyanın pek çok ülkesinden tepkiler yükseliyor. Ülkemizden de yükseldi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın Venezüella'daki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanımız, Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu arayarak 'Maduro kardeşim! Dik dur, yanındayız' dedi" ifadelerini kullandı.
Peki, Maduro nasıl dik duracak?
Güçlü ekonomi ile milli para ile. Çünkü ABD, Venezüella'yı ekonomik olarak 'mahvetmeye' kalktı ve devam ediyor.
Türkiye, ABD'nin bu oyununa gelmek istemiyorsa, yarın Venezüella'nın yaşadıklarını yaşamak istemiyorsa Milli Ekonomi Modeli'ne, Milli Para'ya ve bu Model'in sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a ihtiyacı vardır.
Yoksa dün twitter'dan ekonomik olarak 'mahvederiz', tehditlerini fiiliyata geçirdiklerinde hiçbir şey yapamayız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025