Devlet düzenini sağlamak, devletin varlığını devam ettirmek ve halkın ihtiyaçlarını gidermek için yürütülen fikir ve düzenlemeler yığınını, siyaset olarak tanımlanabilir. Siyaset, neredeyse her toplumda vardır ve etkin bir şekilde yürütülmektedir. Siyasetteki amaç, herhangi bir hükumeti veya diğer partileri yermek değil, gerçekten o partilerin veya hükumetin varsa olumsuz yönlerinin anlatılması ve bunların ne şekilde düzeltileceği ile ilgili çözümler sunulması şeklinde olmalıdır. Yalanla dolanla, insanları kandırma ile siyaset olmaz.
Milletimizin bu gerçeği süratle görmesi ve gereğini yapması şarttır. Artık tüm seçimlerde millet, partilerin ortaya koyduğu, söylemlerinde bulunduğu, parti programlarına aldığı şeyleri hayata nasıl geçireceğini sormalı sorgulamalı, yıllardır süren işsizliğe, enflasyona, yüksek faizlere, asgari ücrete hangi enstrümanları kullanıp çözüm bulacağını, kısaca ekonomiyi nasıl canlandıracağını iç ve dış siyaseti nasıl düzenleyeceğini sormalı öğrenmeli.
Tabii bu da yetmez; bu söylediklerini siyasi parti sorumluları yapmadığında, yapamadığında yasal sorumluluk gerektirecek şekilde noter tasdikli imzalı onayları parti sorumlularından istenmelidir. Bunun manası; "siz seçimden önce bize bu vaadlerde bulundunuz eğer bu söylediklerinizi yapmaz veya yapamaz iseniz biz sizi millet olarak mahkemeye verip gereğini yapacağız"dır. Bu sorumlulukları göze alan siyasetçi, vatanını milletini seven kendisine, arkadaşlarına güvenen, mutlaka güçlü çözümü olan siyasetçidir.
Seçmenler de kendi aralarında bağnaz, tutucu, körü körüne partisine bağlı kalmadan kendi geleceği, ülke geleceği ön planda olacak şekilde, sağ, sol, orta, kenar fark etmeden, bir sohbet havası, bir kardeşlik havası içerisinde oy kullanmayı düşündükleri siyasi partinin nasıl bir çözüm getireceğini tartışmalıdırlar. Böyle bir seçim atmosferine ve siyasete hiçbir vatandaşın hayır demesi mümkün değil. Siyasetçilere düşen bu ortamı hazırlamaktır. Olması gereken budur. Birlik beraberlik ve kardeşliğin gereği de budur. Bunun dışında siyaset arayışları ülkeyi uçurumdan başka bir yere götürmüyor. Dedikoduyla, iftirayla, yalanla siyaset olmadığı ortada değil mi?
Siyasete girdiği ilk günden beri, milletine söylediklerini kesinlikle yapacağına dair noter tasdikli belge sunan, ülkesinin her sorununa nasıl çözüm getireceğini hiç yorulmadan anlatan, siyasetin nasıl olması gerektiğini yaşayan ve yaşatmaya tüm gayretini ortaya koyan tek siyasetçi Prof. Dr. Haydar Baş Beyefendi'dir. Gönül ve akıl isterdi ki tüm siyasi partiler ve liderleri bu dürüst davranışı ortaya koysunlar. Buradan samimi olan tüm siyasilere ve tüm milletime sesleniyorum; yapılan ve olması gerekli olan bu davranış BTP liderinin ve arkadaşlarının samimiyeti ve inancıdır. Bunu gözardı etmek, görmemek nasipsizliktir.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyefendi milletimize yapabileceği çözümleri sunmaya, çözüm üzerinde düşündürmeye, ülke menfaatlerini her şeyin üzerinde yaşayarak göstermeye devam edecektir. Zaten bu güzellikleri yaşamayı, anlatmayı kendisine bir vazife olarak görmektedir. Çünkü vatan sevgisi imandandır. O bunu çok iyi biliyor.
Milletimizin bu gerçeği süratle görmesi ve gereğini yapması şarttır. Artık tüm seçimlerde millet, partilerin ortaya koyduğu, söylemlerinde bulunduğu, parti programlarına aldığı şeyleri hayata nasıl geçireceğini sormalı sorgulamalı, yıllardır süren işsizliğe, enflasyona, yüksek faizlere, asgari ücrete hangi enstrümanları kullanıp çözüm bulacağını, kısaca ekonomiyi nasıl canlandıracağını iç ve dış siyaseti nasıl düzenleyeceğini sormalı öğrenmeli.
Tabii bu da yetmez; bu söylediklerini siyasi parti sorumluları yapmadığında, yapamadığında yasal sorumluluk gerektirecek şekilde noter tasdikli imzalı onayları parti sorumlularından istenmelidir. Bunun manası; "siz seçimden önce bize bu vaadlerde bulundunuz eğer bu söylediklerinizi yapmaz veya yapamaz iseniz biz sizi millet olarak mahkemeye verip gereğini yapacağız"dır. Bu sorumlulukları göze alan siyasetçi, vatanını milletini seven kendisine, arkadaşlarına güvenen, mutlaka güçlü çözümü olan siyasetçidir.
Seçmenler de kendi aralarında bağnaz, tutucu, körü körüne partisine bağlı kalmadan kendi geleceği, ülke geleceği ön planda olacak şekilde, sağ, sol, orta, kenar fark etmeden, bir sohbet havası, bir kardeşlik havası içerisinde oy kullanmayı düşündükleri siyasi partinin nasıl bir çözüm getireceğini tartışmalıdırlar. Böyle bir seçim atmosferine ve siyasete hiçbir vatandaşın hayır demesi mümkün değil. Siyasetçilere düşen bu ortamı hazırlamaktır. Olması gereken budur. Birlik beraberlik ve kardeşliğin gereği de budur. Bunun dışında siyaset arayışları ülkeyi uçurumdan başka bir yere götürmüyor. Dedikoduyla, iftirayla, yalanla siyaset olmadığı ortada değil mi?
Siyasete girdiği ilk günden beri, milletine söylediklerini kesinlikle yapacağına dair noter tasdikli belge sunan, ülkesinin her sorununa nasıl çözüm getireceğini hiç yorulmadan anlatan, siyasetin nasıl olması gerektiğini yaşayan ve yaşatmaya tüm gayretini ortaya koyan tek siyasetçi Prof. Dr. Haydar Baş Beyefendi'dir. Gönül ve akıl isterdi ki tüm siyasi partiler ve liderleri bu dürüst davranışı ortaya koysunlar. Buradan samimi olan tüm siyasilere ve tüm milletime sesleniyorum; yapılan ve olması gerekli olan bu davranış BTP liderinin ve arkadaşlarının samimiyeti ve inancıdır. Bunu gözardı etmek, görmemek nasipsizliktir.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyefendi milletimize yapabileceği çözümleri sunmaya, çözüm üzerinde düşündürmeye, ülke menfaatlerini her şeyin üzerinde yaşayarak göstermeye devam edecektir. Zaten bu güzellikleri yaşamayı, anlatmayı kendisine bir vazife olarak görmektedir. Çünkü vatan sevgisi imandandır. O bunu çok iyi biliyor.
Ahmet Berber / diğer yazıları
- Sayın Bakana açık mektup / 01.04.2019
- Gelin bu oyunu bozalım / 20.06.2018
- 'Vatan sevgisi imandandır' / 04.05.2018
- İnsana göre sistemdir M.E.M. / 20.04.2018
- Atatürk gibi düşünmek / 19.04.2018
- Çözüm apaçık ortada / 16.04.2018
- Gelin bu oyunu bozalım / 20.06.2018
- 'Vatan sevgisi imandandır' / 04.05.2018
- İnsana göre sistemdir M.E.M. / 20.04.2018
- Atatürk gibi düşünmek / 19.04.2018
- Çözüm apaçık ortada / 16.04.2018