Sayın Cumhurbaşkanının, kendi iktidarları dönemindeki kuyruklarla, kendilerinden önceki yönetimler zamanında oluşan kuyrukları mukayese ederken kullandığı bu cümle hala kulaklarımızda çınlamaktadır:
"Bunlar varlık kuyrukları varlık varlık."
Herhangi bir ihtiyaç maddesinin, bir gıda maddesinin, bir sebze meyve çeşidinin tedarikinde bir sıkıntı yoksa, tüketici, günün herhangi bir saatinde ona ulaşabiliyorsa neden kuyruklar oluşsun ve insanlar neden kuyruklarda zaman tüketsinler?
Bu ve benzeri sorular sorulmadı ya da sorulamadı dersek halka haksızlık olur, söz konusu cümlenin sarf edilmesinin hemen ardından sandığa giden seçmen çok yaman sorular sordu ve cevaplarını da verdi.
"Varlık kuyrukları" denilen o kuyruklar o günden bugüne artarak, çeşitlenerek, uzadıkça uzayarak ve bütün bir vatan sathına yayılarak devam ediyor.
"Bunlar varlık kuyrukları varlık" şeklinde hava atılan o günlerde hiç olmazsa benzin-mazot kuyrukları yoktu, ucuz ekmek kuyrukları en azından bu kadar yayın değildi, yağ kuyrukları son günlerdeki kadar ülke çapında yaygınlaşmamıştı.
Akaryakıt zamları son beş günde, 'beşte beş' yaptı, yani hiç ara vermeden her gün, iktidar sözcülerinin dedikleri gibi 'gıdım gıdım' arttı ama 22 TL'ye de ulaşmış oldu.
İşin kötüsü, nerede duracağı da belli değil.
Hayal etmek bile insana sıkıntı veriyor; düşünebiliyor musunuz, çiftçi bu fiyattan traktörünün, tarım aletlerinin deposunu dolduracak, tarla sürecek, tohum ekecek, hasat mevsiminde ürününü toplayıp devşirecek, nakliyeci de kamyonun deposunu aynı fiyattan mazot dolduracak, ürünü yükleyip yola koyulacak, geçtiği köprülerde, yollarda tomar tomar paralar ödeyerek geçip büyük şehirlere mal yetiştirecek…
Hacı amcam, hacı teyzem de ellerini ovuşturarak semt pazarından, en yakın marketten ucuz sebze-meyve almak için yollara düşecek!
Hal böyle iken, yirmi yılın sonunda ülkenin getirildiği uçurum ayan-beyan ortada iken, hala 'biz kimiz ve bu hal neyin nesi?' sorusu her ortamda açıkça ne yazık ki sorulamıyor.
İktidar adına açıklama yapan sözcüler, geçim sıkıntısından ötürü kıvrım kıvrım kıvranan vatandaşla dalga geçer gibi, alay eder gibi sözler sarf ediyorlar, istasyonlarda oluşan kuyrukların zamlarla alakası olmadığını, tam aksine araba fazlalığından kaynaklandığını söyleyebiliyorlar.
Etrafında şahit olduğu yolsuzluklardan ötürü başı dönen, yoksulluktan ve zam yağmurlarından dolayı adeta kamburu çıkan millet, bir de yutkunarak iktidar sözcülerinin alaylı cümlelerine katlanmaya çalışıyor.
Vatandaşla alay etmek için yandaş kanallarda kuyruğa giren sözcüler ne yazık ki, 'ne oldu da böyle kuyruklar ülkesi olduk?' sorusunu bir birlerine sormuyor, soramıyorlar.
Zaten azcık muhasebe şuuru olsaydı bu hallere düşmezdik, ülke de böyle perişanlıklar yaşamazdı.
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025