Klasik denge analizindeki, gelirin çıktıya eşit olduğu görüşü grafik 13'te de gösterildiği üzere yanlıştır.
Çünkü üretim, normal şartlarda üretim harcamalarından elde edilen gelirden büyüktür. Diğer taraftan elde edilen gelirin tamamının tüketime dönüştüğünü varsaysak bile, gelir en fazla kendisi kadar bir tüketim oluşturacaktır. Sonuç olarak üretim ile tüketim arasında kadar, yani eksik tüketim miktarı kadar bir fark ortaya çıkacaktır.Bu tespitimiz klasik denge analizlerini de boşa çıkarmakta ve yeni denge analizleri yapmayı zorunlu kılmaktadır.
Eğer düzenli olarak bu eksik tüketimi tamamlamak için hane halklarının gelir düzeyini yükseltici bir sosyal devlet modeli devreye konmazsa, dönemsel krizler kaçınılmaz bir netice olur.Üretim ile tüketim arasında oluşan bu eksikliği tamamlamak için devletin senyoraj hakkını kullanması ve bunu da sosyal devlet modeli ile tüketim kesimine aktarması gerekmektedir.
Temelde üretim ile tüketim arasında meydana gelen farkın iki sebebi vardır. Birincisi yukarıda da ifade ettiğimiz gibi yapısaldır. Diğeri de paranın stoklanması sonucu meydana gelen gelir dağılımındaki dengesizliktir. Gelir yapısındaki bu bozukluk tüketim harcamalarını daha da aşağıya çekmektedir.Tüketimin eksik kalması yani üretim karşısında yetersiz olması, zaman içerisinde üretimi de azaltacaktır. Azalan üretim gelirlerinin azalmasına ve tüketimin daha da düşmesine neden olur. Bu, zincirleme reaksiyon gibi devam eder.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Yuri Gavriletz Rusya Bilimler Akademisi:Önerilen tedbirler mükemmelToplumsal ve ekonomik süreçlerin matematik modelini yapmakla iştigal ediyorum. Konu çok ciddi, önemli olduğu için ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın hayli ilginç olan eserinde ortaya koyduğu fikirler Moskova'da bizim bilimsel topluluğumuzun çalıştığı sorularla müştereklik arz ettiği için konferansa katıldım. Çalışma çok yönlüdür ve toplumsal münasebetlerin geliştirilmesi için yapılması elzem olan konseptleri ve zamanımızda cereyan etmekte olanları tanımlamaktadır. Hele çağımız dünyasında pek çok olumsuzluklar cereyan etmektedir. Şahsen beni bu çalışmada celbeden şey müellif tarafından Batı Uygarlığının gelişmesiyle birlikte tamamen çıkmaz bir durumun resmedilmiş olmasıdır. Anlaşılan bu durumda bu çıkmazdan çıkmak lazım ve nereye gidilmesi gerektiğini bilmek lazım. Prof. Dr. Haydar Baş da birçok tedbirleri önermekte ki mükemmel tedbirlerdir. Burada sosyal adalet sorunlarına da değinilmekte ve bunun çözümü için orijinal teklifler sunulmakta. Burada halis ekonomik sorunlar da işlenmiştir. Burada uluslar arası ekonomik ilişkiler sorunları da işlenmiştir... Bütün bu başlangıçların istikbali ve olumlu sonuçlanma olanakları görünmekte ki şahsen bende hiçbir şüphe uyandırmamaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.