2003 yılına gidecek olursak, Erdoğan Müsiad'ın genel kurulunda ;"Eğer IMF'yi tanımazsanız, dünya da sizi tanımaz. IMF'siz yerinizden bile kıpırdayamazsınız. Ne bir kuruşluk ihracat, ne de bir kuruşluk ithalat yapabilirsiniz. Bu dünyada yaşıyorsanız IMF'yi tanıyacaksınız. Tanımazsanız yerinizde sayarsınız. Seçimden önce bazılarının söylediği gibi, 'IMF'yi gönderirim' demek Türkiye'nin gerçeklerine kesinlikle uymaz!" demekteydi.Yıl 2008 Erdoğan IMF ile yeni Stand-by anlaşması için "Ümüğümüzü sıktırmayız, IMF'ye de ihtiyacımız yok." demektedir. Biz şimdi bu açıklamaların hangisine inanalım. IMF aynı IMF sözler aynı kişinin?Bir ülke ancak bu kadar tutarsız yönetilir. İktidar her alanda olduğu gibi ekonomide de gündüz konuştuğuna gece, gece konuştuğunu gündüz kendisi dahi inandığı kanısında değilim. Bu tutarsız açıklamalar iktidarın siyaset alanında olduğu gibi ekonomide de bir plan ve programının olmamasından kaynaklanmaktadır. Durum böyle olunca dibe vurdurulan ekonomi sayesinde halkımız alçak sürünmeye mahkûm edilmiştir. Diğer taraftan; sıkılacak ümük, halkımızda mecal kaldı mı ki! İktidar Ümüğümüzü sıktırmayız sözlerini sarf ediyor. Arka planda IMF ile anlaşmaya dünden razı olan iktidar, halkımıza farklı mesajlar serisine devam etmektedir. Adamların ümük sıkmak için kendilerini zorlamalarına gerek olmadığı kanısındayım. İktidar ümüğünü IMF'ye hazır halde bekletmektedir. Şu konuyu da hatırlatmadan geçemeyeceğim. İktidar şov yapmak için "Ümüğümüzü sıktırmayız" dediği saatlerde, IMF heyeti ülkemizde yeni ümük aramak için denetlemeler yapmaktaydı. Bu denetlemelere kim izin verdi? Dam başında saksağan vur beline kazmayı? İktidarın bağımlı politikaları sayesinde IMF 6 yıldır ümük sıkmada profesyonelleşti. İktidar ümüğünün sıkıldığını yeni mi anladı! Gerçi sıkılan ümük halkın olduğu için !... Ümük sıktırmayacakmış, ümük kaldı mı ki! Bu sözleri 6 yıl önce söyleseydiniz, İnandırıcı olurdu. Bu saatten sonra biraz inandırıcılığını kaybediyor. Halkımızın da bu sözlere tamah ettiği kanısında değilim. Geçti Bor'un pazarı sür eşeğini Niğde'ye?Erdoğan; halkımızın ümüğünü IMF'ye yıllardır sıktırdığını da itiraf etmiş oldu. Buradan hareketle; "IMF programıyla sadece Türkiye değil, dünyada hiçbir ülkenin kalkınmadığına yıllardır şahidiz. Bu programla "ekonomik refah, huzur ve bolluğun" hayal olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş yıllardır söylediği gibi yine Erdoğan'ın 2003 yılındaki sözleri ile eşzamanlı olarak şunları söyledi: "IMF programıyla ekonomiye yön veren iktidar, millete çok ciddi yanlış bilgiler veriyor. İktidar mensupları hükümet olduklarında vatandaşa 3 yıl sonra 'ucuzluk, bolluk ve ekonomik huzur getireceğim' şeklinde aslı astarı olmayan, ekonomik gerçeklerle bağlantısı bulunmayan beyanatlarda bulunuyorlardı. Biz o zaman söyledik: Bu ekonomik programla Hz. Cebrail işbaşına gelse, bir şey yapamaz."Baş, IMF programının ne anlama geldiğini de şu sözlerle izah etti: "Sizin bir borcunuz var. Ödeme zamanı geldiğinde, imkânlarınız elvermediğinde IMF'ye 'ya sen, ya da senin adamların' bana borç versin ve bunun faizini alsın... Bu kadar basit. IMF Stand-by anlaşması yaptığı ülkelerin kalkınmalarını değil, verdiği borcun nasıl tahsil edileceğinin yollarını gösterir. Bugüne kadar bu programlarla kalkınan tek bir devlet yoktur. Acaba Türkiye istisna olabilir mi? Bunun cevabını vermiştim: Türkiye istisna olamaz, olmayacaktır da..." demekteydi.Lider kimdir? Lider yarını konuşandır. Lider tutarlı olan kişidir. Aka ak deyip de daha sonra yanıldık bu karaymış? Karayı ak olarak gören kişi değildir. Karaya ak diyen kişi de değildir.Gördüğünüz gibi Erdoğan fikir, düşünce ve görüş olarak Prof. Dr. Haydar Baş'ın gerisinde kalmıştır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllardır dillendirdiği ve çözümlerini de ortaya koyduğu ülkemizin çıkar ve menfaatlerini ilgilendiren başlıkları Erdoğan daha yeni görmenin heyecanını yaşamaktadır. Ülke yönetmek başkalarına yıllarca ümük sıktırıp ta, senaryodan "ümüğümüzü sıktırmayız" demekle olmuyor. Bir ekonomik modeliniz yoksa ümük sıktırmaya mahkûmsunuz. Ancak bir ekonomik model sahibi ülkemiz insanın ümüğünü sıktırmaz. Prof. Dr. Haydar Baş iktidar olduğum gün "Milli Ekonomi Modeli" ile bütün insanlık huzur bulacak diyor. Ne ülke insanımızın ümüğü sıkılacak. Ne de Dünya insanlığının ümüğünü sıkacağım. Kurtla kuzuyu huzur içinde beraber yaşatacağım, demektedir. İktidarın uyguladığı kapitalist anlayış bütün insanlığı huzura kavuşturacak gerçek bir ekonomi modeli olmadığından dolayı başkalarının ümüğünü sıkarak beslenmektedir. Oysa "Milli Ekonomi Modeli" ümük sıkmayarak insanlığı huzura ve rahatlığa kavuşturacak gerçek bir ekonomik modeldir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İsmail Çetin / diğer yazıları
- Geç kalmadan İsmail Kartal gelmeli / 24.10.2024
- Alevilik yol, Bektaşilik tariki medeniyettir / 16.10.2024
- Atatürk’ümüzü de, dinimizi de rahat bırakın / 05.09.2024
- İmam Hüseyin Hak adına Kerbela’ya gitmiştir / 18.07.2024
- Fenerbahçe’miz kazandı / 11.06.2024
- Ülkemizin manevi başkenti Hacıbektaş’tır / 26.12.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023
- Türk devletleri niye yıkıldı? / 11.12.2023
- Alevilik yol, Bektaşilik tariki medeniyettir / 16.10.2024
- Atatürk’ümüzü de, dinimizi de rahat bırakın / 05.09.2024
- İmam Hüseyin Hak adına Kerbela’ya gitmiştir / 18.07.2024
- Fenerbahçe’miz kazandı / 11.06.2024
- Ülkemizin manevi başkenti Hacıbektaş’tır / 26.12.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023
- Türk devletleri niye yıkıldı? / 11.12.2023