Çaldıkları sadece bu milletin umudu değil ki, daha neler neler çaldılar.
Memleketin dört bir yanında kol gezen diz boyu yoksulluğun izlerini sürdüğümüzde, akla hayale gelmeyecek bin bir çeşit hileyle, düzenbazlıklarla millete ait kaynakların nasıl tüketildiğini göreceğiz.
Orta yerde bir yokluk, bir yoksulluk varsa elbette bunun bir sebebi olmalı.
Dört bir yanda fakirlik, kendinden söz ettiriyorsa kesinlikle bunun bir sebebi olmalı.
Neredeyse her günün sonunda, her akşamın sabahında, insanların ceplerindeki para, parça parça buharlaşıyor, alım gücü git gide eriyorsa başka izahı yok, bunun bir sebebi olmalı.
Daha hayatının baharında pırıl pırıl gençler, bütün yollara baş vurarak yurt dışına çıkmaya çalışıyorsa, umutlarını ve hayallerini başka ülkelerde gerçekleştirmenin peşinde koşuyorsa, kesinlikle bunun bir sebebi olmalı.
Üç tarafı denizlerle çevrili, suyu bol, güneşi bol, tarım arazisi bol, dört mevsimin doya doya yaşandığı böylesi bir cennet vatanda, insanlar patatesi, domatesi, soğanı, en temel sebze ve meyveyi ateş pahasına alıyorsa, artık kilo kilo değil, tane hesabıyla ancak alabiliyorsa elbet bunun bir sebebi olmalı.
Dağları, ovaları, yaylaları ve meraları hayvan sürülerinden arındırılmış, adeta vahşi hayvanlara terk edilmiş olduğu için, geniş kitleler artık etini, kıymasını gram gram alabiliyorsa kesinlikle bu vahim manzaranın bir sebebi olmalı.
Şehirlerde, kasabalarda ev fiyatlarının ve kira fiyatlarının korkunç derecede artmasının doğal bir sonucu olarak, konun uzmanları pek yakında ortaya çıkacak bir 'konut krizinden' söz ediyorlarsa elbette bunun bir sebebi olmalı.
Aynı pandemi belasının yaşamış olan tüm dünya ülkelerinde yıllık enflasyon oranları yüzde yedilerde iken, bizde en iyimser hesaplamalarla yüzde yetmiş çıkıyorsa kesinlikle bunun bir sebebi olmalı.
Milletin parası ile satın aldığınız basın-yayın organlarında, milletin parası ile beslediğiniz gazeteci kılığındaki yandaşlar aracılığı ile çizdiğiniz toz-pembe tablolar artık 24 saat dahi dayanmıyor, günün sonunda makyajları dökülüyor.
Çalınan servetin, çalınan sermayenin, çalınan bin bir çeşit kaynağın ucu geldi milletin kesesine dayandı, kasasına dayandı, sofrasına dayandı, sofrasındaki zeytinine, peynirine, hatta ekmeğine dayandı.
Milletin büyük çoğunluğu, kitleler halinde ve artık yüksek sesle, hem lisanları ile hem de lisan-ı halleri ile şunu haykırıyorlar; "her şeyimizi çaldılar fakat bir gün olsun, bir kere olsun, derdimizi sormak için kapımızı çalmadılar."
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025