logo
10 NİSAN 2025

Ülkemiz siyaseti ve siyasetçileri minnet altındadır

18.03.2022 00:00:00

Günlük hayatta 'minnet borcum var, deriz. Minnettarım, deriz. Hatta kendisini tanımasak da büyük Allah dostlarından Nesimi'nin şu dizelerini de mırıldanırız:

Bir acayip derde düştüm herkes gider kârına

Bugün buldum bugün yerim, Hakk kerimdir yarına

Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına

Rızkımı veren Hüda'dır kula minnet eylemem...

Ey Nesimi can Nesimi ol gani mihman iken

Yarın şefaatkârım Ahmed-i Muhtar iken

Cümlenin rızkını veren ol gani Settar iken

Yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem..."

Evet, nedir minnet? Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu, olarak tanımlanıyor.

Lise yıllarımda okuduğum bir sözü hayat düsturu olarak kabul ettim. Şöyle deniyordu: 'açlıktan miden, göğüs kafesine yapışsa bile minnetsiz bir sofra buluncaya kadar hiçbir sofraya oturmam'.

İnancımızda ise 'nimete değil nimetin sahibine bak' derler. Nimete vesile olan kullara teşekkür, nimetin sahibine şükür ve hamd ise zaten kulluğun gereğidir.

Buradan siyasete geçersek! Hem iç siyasette, hem de dış siyasette sofralar kurulur. Bu sofralara baktığımızda hepsi minnetlidir. Hem de ne minnet!

Geçen ay Nepal'de yaşanan bir olayı notlarımın arasına almıştım. 

Nepal, Hindistan ile Çin arasında bir devlet ve ABD, Nepal'e yarım milyar dolarlık bir hibe yapma kararı alıyor.

Nepal Başbakanı Sher Bahadur Deuba, hibenin geri ödemeli olmadığı için alınması yönünde ısrarcı davranıyor ve bu hibe parlamentoya sunuluyor.

Parlamentonun bu yardımı kabul etmemesi için Nepal halkı sokaklara çıktı. Günlerce gösteri yaptı, polisle çatıştı.

Neden biliyor musunuz? Nepalliler, bu hibenin egemenlik haklarına saldırı olduğunu ve bu hibenin illaki bir karşılığı olacağını, ifade ediyorlardı.

Bu haberi okuyunca Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız aklıma geldi. 1995'te, ABD Büyükelçisi, kendisinden randevu talep etmiş, kendisi kabul etmeyip, kurmaylarını göndermişti.

Sayın Baş'ın kurmayları, ABD elçisinin taltif ve isteklerini Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'a iletince Baş Hocamız tarihi o cevabı vermişti: 'Bizim ne satılacak imanımız ne de verilecek vatanımız vardır'. 

ABD'nin teklif ve isteklerini birçok kez ekranlarda anlatan Sayın Baş şöyle diyordu: "O tarihlerde Amerika, kendisine Büyük Ortadoğu Projesi'nde işlerini yürütebilmek için bizim tabirimizle vekil, onların tabiriyle eş başkan arıyordu. Büyük devletler, size bir şey vereceği zaman bunu karşılıksız vermez. Mutlaka sizden bir şey ister…".

ABD, Sayın Baş'ın peşini bırakmamıştı. 2 binli yılların başında bu sefer üniversiteler aracılığıyla gelerek, 'eğitim ve insan konusundaki çalışmalarını takından takip ettiklerini ve yardımcı olmak istediklerini' belirtip 1 milyar dolar destekte bulunma taleplerini ifade etmişlerdi.

Sayın Baş bu teklifi de elinin tersiyle itmişti. Çünkü o sofra minnetleydi ve o sofranın sahiplerini de, sofraya oturduktan sonra neleri isteyeceklerini de çok iyi biliyordu Merhum Baş Hocamız.

Ne hazindir ki, ABD'nin o sofrasına Atatürk'ten sonra gelen bütün liderler ve siyasi partiler oturmuştu. 2002 yılında oturan ise AKP idi.

İtiraza gerek yok. 1 Mart tezkeresi ve tezkere geçmezse memur maaşlarını ödeyemeyiz, Irak'a ilk bomba düştüğünde 8 milyar dolar hesabımızda, sözleri minnetin ilk adımıydı.

BOP, Fethullah Gülen ve AB'ye tam üyelik müzakereleri o minnet sofrasının en büyük lokmalarıydı. Görünürde lokmaları yiyen AKP idi. Ama diğer partilerde 'afiyet, şeker olsun' diyordu.

Emperyalistlerin kurduğu o sofrada milli ve manevi değerlerimiz tarumar edildi.

Tarım ve hayvancılığımız o sofraya kurban edildi.

Serbest piyasa adı altında yerli malı, yerli üretici ve esnafımız kurban edildi. Cumhuriyet kazanımlarımız, madenlerimiz kurban edildi.

Irak, Yemen, Mısır, Suriye, Libya, Kıbrıs, Ege adalarımız, Ege ve Akdeniz o sofranın minnetiyle dalgalandı, yandı, yanıyor.

Şimdi Ukrayna için 'arabuluculuk' adı altında adeta bir seferberlik yapılıyor. Emin olun o sofra içindir bu yapılanlar.

Biz, o sofraya hiç oturmadığımız için alnımız açık, vicdanımız rahat bir şekilde, 'Ne AB, ne ABD, ne NATO, ne Rusya, ne Çin. Yaşasın tam bağımsız Türkiye' diyoruz.  

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
'Hepsini sürgün edeceğiz'
İsrail Refah planını açıkladı
Tutuklama talebi
Murat Ağırel ve Timur Soykan adliyede
'Mustafa Kemal örnektir'
Endonezya lideri TBMM'de konuştu
Hüseyin Baş’tan gözaltılara tepki
‘Gözaltı değil özgür basına gözdağı’
Erdoğan - DEM Parti görüşmesi gerçekleşti
Beklenen görüşme 13.30'da başladı
Hedef Kıbrıs'taki Türk varlığı
Rumlardan Türklere karşı yeni terör örgütü
Mısır, Avrupa'dan destek istiyor
9 milyondan fazla mülteci var
Trump, Karelina'yı Putin'den aldı
12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
Avrupa, Trump'ın kararından memnun
Leyen misilleme konusunda renk vermedi
Cumhurbaşkanlığı kurullarına yeni atamalar
140 isim Resmi Gazete'de
Ahmet Minguzzi'nin kabri tahrip edildi
Cinayet davasında ilk duruşma başladı
1 ay önce özelleştirilen madende göçük
İşçiler özelleştirmeye karşı çıkıyordu
Murat Ağırel ve Timur Soykan gözaltına alındı
Tehdit ve şantaj iddiası var
Özelleştirilmek isteniyordu
Çayırhan maden ocağında göçük
'Suriye'de İsrail ile teknik temasımız var'
Hakan Fidan canlı yayında açıkladı
'Hepsini sürgün edeceğiz'
İsrail Refah planını açıkladı
Tutuklama talebi
Murat Ağırel ve Timur Soykan adliyede
123456789101112131415
'Hepsini sürgün edeceğiz'
İsrail Refah planını açıkladı
Tutuklama talebi
Murat Ağırel ve Timur Soykan adliyede
'Mustafa Kemal örnektir'
Endonezya lideri TBMM'de konuştu
Hüseyin Baş’tan gözaltılara tepki
‘Gözaltı değil özgür basına gözdağı’
Erdoğan - DEM Parti görüşmesi gerçekleşti
Beklenen görüşme 13.30'da başladı
Hedef Kıbrıs'taki Türk varlığı
Rumlardan Türklere karşı yeni terör örgütü
Mısır, Avrupa'dan destek istiyor
9 milyondan fazla mülteci var
Trump, Karelina'yı Putin'den aldı
12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
Avrupa, Trump'ın kararından memnun
Leyen misilleme konusunda renk vermedi
Cumhurbaşkanlığı kurullarına yeni atamalar
140 isim Resmi Gazete'de
Ahmet Minguzzi'nin kabri tahrip edildi
Cinayet davasında ilk duruşma başladı
1 ay önce özelleştirilen madende göçük
İşçiler özelleştirmeye karşı çıkıyordu
Murat Ağırel ve Timur Soykan gözaltına alındı
Tehdit ve şantaj iddiası var
Özelleştirilmek isteniyordu
Çayırhan maden ocağında göçük
'Suriye'de İsrail ile teknik temasımız var'
Hakan Fidan canlı yayında açıkladı
'Hepsini sürgün edeceğiz'
İsrail Refah planını açıkladı
Tutuklama talebi
Murat Ağırel ve Timur Soykan adliyede
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.