Eskiden İl Emniyet Müdürü idi.Şimdi Devrimci Karargah terör örgütü üyesi(!)Eskiden terör örgütü mensuplarını tutuklatıp içeri attırırdı.Şimdi terör örgütüne üye olmakla suçlanıp içeri girdi.Aslında başına geleceklerin farkında idi. Şahit olduğu olayları, kurulan tuzakları anlatan kitap yazdı. Nitekim yazdığı ve korktuğu başına geldi. Hanefi Avcı konusu adalet ve hukuk ile ilgili ülkemizde yaşananlara ışık tutuyor. Olmaz, olamaz denen şeylerin nasıl oldurulduğu hakkında bize ipuçları veriyor. Kral çıplak dedirtecek bir olay yine Hanefi Avcı üzerinden yaşandı.Hanefi Avcı Emniyet müdürü iken onu hedefe koyan F tipi polisler, onu bitirmek için teknik takip yapmak istediler. Hanefi Avcı adına mahkemeden telefon dinleme kararı almak mümkün olmadığı için (çünkü ortada dinlemeyi gerektirecek suç şüphesi yok) onun kullandığı telefon numarasını sahte isim ve belgeler ile başkası adına imiş ve başka bir kişiyi dinlemek istiyorlarmış gibi gösterdiler. Talebi savcılığa taşıdılar. Savcılık da mahkemeye taşıdı. Mahkeme dineleme kararı verdi. Resmi olarak başka biri dinleniyormuş gözükse de dinlenen İl Emniyet Müdürü idi. Bu ve benzer durumları kitabında da uzun uzun anlattı. Hanefi Avcı, sahte isim ve belgeler ile kendisinin dinlenmesini sağlayan polisleri savcılığa şikâyet etti. Buraya kadar anlattıklarıma şöyle bir yorum getirebilirsiniz; "Polisler kötü niyetli olarak bu tuzağı kurdu. Savcı polislere güvendi, bu telefon kime ait diye araştırmadı olduğu gibi mahkemeye götürdü. Mahkeme de araştırmadan kararı verdi." Buna benzer durumlar adliyelerde yaşanmıyor değil. Bu yorum dahi insanın içini acıtıyor. Bakılmadan araştırılmadan verilen kararlar ile insanların hayatları kararıyor.Ancak sürecin bundan sonraki kısmı ise bu yoruma rahmet okutacak cinsten. Tam da Hanefi Avcı'nın kitabında bahsettiği olayları doğrulamakta.Hanefi Avcı'ya bu tuzağı kuran polislerin suçları çok net. Fezlekeyi hazırlayan polisler belli.Dinlenmesine karar verilen telefon belli.O telefonun kimin adına hangi bahane ile dinlenme talep edildiği belli.Hanefi Avcı'nın dinlendiği belli.Hepsi mahkeme dosyasının içinde.Zaten suçun konusu, mahkeme dosyasına konan belgeler ve yazılar.Hukuki açıdan her şey net olabilir.Ama hazırlık dosyasında savcı, polisler hakkında takipsizlik kararı verdi. Yani o polisler yargılanmasın olayda suç yok dedi.Bununla bitmedi.Hanefi Avcı savcılığın bu takipsizlik kararına itiraz etti. Dosya Ağır Ceza Mahkemesine gitti. Ağır Ceza Mahkemesi takipsizlik kararını kaldırdı ve kamu davası açılması için dosyayı savcılığa gönderdi.Savcılığın takipsizlik kararını inceleyen ağır ceza mahkemelerinin kararları nihai ve kesin kararlardır. Ve bu kararları savcılıkların yerine geçerek verirler. Takipsizlik kararının kaldırılması yönünde ağır ceza mahkemesince verilen karar karşısında Savcılığın kamu davası açma dışında bir seçeneği yoktur. Sistem böyle kurulmuştur. Yıllardır da bu şekilde işlemektedir. Bu dosyada ise Savcılık, tekrar takipsizlik kararı vererek dosyayı kapattı. Bu karara insan inanamıyor.Şaka gibi.Savcılığın böyle bir hak ve yetkisi yok ki bu kararı veriyor.Ama ne dersen boşa.Ben yaptım oldu diyorlar.Bu kadar açık ve bariz bir yanlışı ve hatta suçu bir savcı, kimseden çekinmeden işleyebilecek cesareti buluyorsa, bu savcıya hesap sorması gereken HSYK'yı varın siz düşünün. Ve bu karar ile ortaya çıkan bir diğer vahim sonuç;Savcıların kararlarını denetleyebilen üst mahkeme anlamsız.Yerel Mahkemelerin kararlarını denetleyen temyiz mahkemeleri anlamsız.Üst mahkemelerin kararları anlamlarını yitiriyor. Şimdiden sonra, yerel mahkemeler "kimseyi takmıyorum ben karar verdim bitti" derse şaşırmayın.
Lütfullah Önder / diğer yazıları
- Sararan sendikalar / 23.03.2023
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021