Türkiye-Rusya ilişkileri

Rusya ile tarihte hiç olmadığı kadar bir yakınlık içerisindeyiz. Hemen her gün Rusya devlet yetkililerinden veya ülkemiz yöneticilerinden karşılıklı iyi niyet, diyalog, ticaret ve iş birliği açıklamaları yapılıyor. 
Geçte olsa olması gereken budur. Sadece Rusya ile mi? Hayır. Çin, İran, Hindistan özellikle ekonomik iş birliğinde olmazsa olmaz ülkelerdir. Türk Cumhuriyetleri ile de ekonominin dışında daha kapsamlı dostluk ilişkileri kurulmalıdır.
Arzulanan bu tablonun kilidi Rusya'dır. Emperyalistlerin dolar silahı ile tehdit ettikleri Türkiye çıkış yolunu Rusya ile yakınlaşmakta görüyor. 
Tabi akla daha 10 yıl öncesine kadar halkı aç olan Rusya bugün nasıl olur da ABD için korku, Türkiye için çıkış kapısı olur sorusunu getiriyor.   
Rusya askeri anlamda dünyanın iki süper gücünden biriydi. Ama ekonomisi dolara endeksli olduğu için 1991'de battı. Yıllarca ayakta kalabilme savaşı verdi, dünyanın hâkimiyeti ABD'nin eline geçti.
Gün geldi Rusya çıkışı buldu. Ekonomik bağımsızlığının anahtarını gördü ve sahiplendi. İşte o anahtar Milli Ekonomi Modeli idi. Sahibi ise Prof. Dr. Haydar Baş. İsterseniz ne olduğunu Ruslardan öğrenelim. 
Rus parlamentosunda 8 yıl Sosyal-Siyaset Komitesi Başkanlığı yapan, halen Rus parlamentosunda Uzmanlar Teşkilatı Başkanı olan Prof. Dr. Vladimir Lisichkin Milli Ekonomi Modeli'nin (MEM) sahibi olan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı, Rus parlamentosuna davet etti.
Sayın Lisichkin bu davetten sonra gazetecilerin sorularına verdiği cevaplarda kısaca şunları belirtti:  
"?Türkiye'ye geliş sebebim, Rus parlamentosunun üyesi olduğum için Prof. Dr. Haydar Baş'ı, Rus parlamentosunda konuşma yapması için davet etmektir. MEM'in Rusya'da uygulanması ülke açısından faydalı olur. Çünkü Rusya'da Aralık ve Mart ayında iki seçim oldu. Rusya'da bazı partiler Haydar Baş'ın modelini kendi seçim beyannamelerine aldılar. Dolayısıyla Milli Ekonomi Modeli'ni yazarından dinlemek, bu modeli Rusya'da uygulamak açısından daha faydalı olur. Bunun için Haydar Baş'ı Eylül-Ekim arası Rusya Millet Meclisi'ne davet ettim."
Rusya'nın MEM'den istifade ederek attığı adımlar şunlar:
1. Doğum yapan her kadına 9 bin dolar doğum yardımı vermeye başladı.
2. Ev hanımlarına emeklilik hakkı verildi.
3. Yer altı kaynaklarını devlet?millet ortaklığıyla işletmeye başladı.
4. Bazı stratejik ürünlerin ihracatında Rus Rublesi talep edilmeye başlandı. Rusya ve Çin aralarında yapacakları ticarette dolar yerine kendi paralarını kullanma kararı aldı. 
5. Asgari ücreti 2000 dolara çıkarma kararı aldı.
6. Maaşlara büyük oranlarda zamlar yapıldı. 2007 Eylül ayından 2008 Eylül ayına kadar olan dönemde Rusya'da ortalama maaş artışı yüzde 29.4 oldu. 
7. Dar gelirliye vergi indirimi yapıldı.
8. Enerji, iletişim, savunma ile alakalı 42 sektörü stratejik ilan etti, yabancılara özelleştirilmesinin önünü kapattı." (Bu açıklamaların tarihi 27 Şubat 2013)
Geçen yıl rahmetli olan Prof. Dr. Kosrov Kerimov ise o günlerde şu değerlendirmeleri yapıyordu:
"Rusya'nın iki ünlü âlimi Bogomolov ve Kavganov, yahut Nobel ödüllü Stiglitz'in fikirlerinde Haydar Baş'ın tezine yakınlaşmaya başladıklarını görüyorum. Ama beni üzen bir mesele var. Hocamızın fikirlerinden istifade ediyorlar ama onun adını dile getirmiyorlar. Prof. Dr. Haydar Baş'ın adını anmalarına egoizmleri engel oluyor. Ama bu uzun sürmeyecek, hepsi itiraf edecekler."
Merak ettiğim ise Rusların gördüğü gerçeği, kurtuluş yolunu bizler ne zaman göreceğiz, sorusunun cevabıdır.