ABD, hemen her gün Türkiye'yi tehdit ediyor. "S-400 alırsanız, F-35'i alamazsınız" diyor. "Ekonominizi batırırız" diyor. Ekonominin batmamış hali buysa, batmış halini düşünemiyorum.
Rusya ise S-400'ü ne pahasına olursa olsun, Türkiye'ye teslim etmek istiyor. Çünkü bu sadece bir silah mevzusu değil. NATO'dan kopmuş bir Türkiye, Rusya için çok önemli...
S-400'ü alan Türkiye, ABD ambargosuna uğrayacak, en başta Türkiye'nin üretici ortağı olduğu F-35'ten çıkarılacak ve Türkiye, bu açığını da Rus uçaklarıyla giderecek. "F-35 olmazsa, Su-57 alırız" diye, tehdide tehdit ile cevap verdik bile...
S-400'ü kuşatıldığını gören Türk devlet aklı istiyor olabilir ama neticede bunu alacak olan iktidar, gerçekten bu işte ne kadar samimi... Türkiye, mevcut ekonomi ve de mevcut iktidar ile gerçekten, ABD'ye karşı durabilecek mi?
Bir telefonla istediğini zindandan alan Trump, nasıl olur da, bu konuda söz dinletemez. Bilmediğimiz, başka bir şey mi var?
Neticede Türkiye, ABD ile Rusya arasında kalmış durumda. Bir ip düşünün, bir ucundan ABD çekiyor, diğer ucundan Rusya, tam ortasında ise Türkiye... İp nerede kopacak ve Türkiye nereye savrulacak.
S-400'ün parası ödendi, gelmesine günler var artık. Eğer iktidar, seçim öncesi diye göstermelik bir direnç göstermiyor ve gerçekten bu savunma silahını almada samimi ise silah gelecek demektir.
Fakat ne yalan söyleyeyim, bu AKP, bunu yapmaz. Aslında S-400'ü almak AKP'yi de kurtarır. Alsak da ABD, Türkiye'ye düşman, almasak da…
Papaz gitti ekonomi düzeldi mi!
S-400'ü almazsak dahi, ekonomi kötü. Fakat hükümet, "S-400'ü aldık, bundan dolayı battık" dese, iç piyasada bu tutar.
Türkiye sadece Rusya ile ABD arasında kalan bir ülke mi?
Hayır. Ne yazık ki öyle değil.
Türkiye güç savaşlarının ortasında kaldı!
Üzerimizde oynanan oyunların farkında olsak, değil askerleri "terhis" etmek, yedekleri dahi askere çağırırdık. Henüz yeni askerlik sistemi söz konusu değilken, yedekler silahaltına alınmalı demiştim.
Bugün Türkiye'nin, 2 milyon askere ihtiyacı var.
Neyse…
İngiltere, bu işlerin neresinde, hiç düşündük mü?
Türkiye'de, ABD-İngiltere savaşı var!
Ortadoğu'yu eski arka bahçesi olarak gören İngiltere, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD'ye terk ettiği dünya liderliğini, ABD'den geri almak istiyor.
Çin-ABD arasındaki çekişme, İngiltere-ABD arasındaki çekişmedir diyenler, çok haksız sayılmazlar. ABD'ye karşı İngiltere, Çin'in arkasında duruyor.
Bütün bunların bizimle alakası ne?
Şöyle bir soru sorayım:
Türkiye'de, ABD mi güçlü, İngiltere mi?
Herkes "ABD" diyebilir ama ben bu kanaatte değilim. Bugüne kadar ABD ne derse o olurdu Türkiye'de, ama artık İngiltere de sahneye indi.
Mevcut iktidarın hem İngiltere ayağı var, hem ABD ayağı... Şak diye ikiye ayrılırlarsa, şaşmam. ABD-İngiltere ayrılmış olur.
Aslında Türkiye'de milli bir devlet aklı iş başında olmuş olsa, ABD-İngiltere çekişmesini, Türkiye lehine kullanabilir.
İngiltere ne oldu da, yeniden sahneye iniyor;
ABD'yi ABD yapan dolarıydı, amiral gemisi su aldı, batıyor.
Ayrıca ABD, artık İngiltere'ye, eski arka bahçesi olan Ortadoğu'da pay vermiyor. İngiltere'nin Ortadoğu'da çizdiği haritaları değiştiriyor. İngiltere, AB'den ayrılmadan ABD ile liderlik yarışına giremezdi.
Anlayacağınız İngiltere, ABD için ciddi sorun.
Türkiye için, ikisi birden sorun.
İkisinin savaşı, hem Türkiye'de, hem de İran'da yaşanıyor. İngiltere, İran'da da etkili... İran'da ABD ile karşı karşıyalar. ABD'nin İran'daki darbe girişimini İngiltere önledi.
Bütün mesele, Çin'in İpekyolu Projesi, bu proje ABD'ye karşı bir proje ve bu proje, Pekin-Londra ekseni üzerine kurulu... İngiltere, şimdi çıkmak istediği AB'ye, lider olarak geri dönmek istiyor, hem de, Batı lideri olarak.
Bütün bunların ortasında, ne yaptığının farkında olmayan, günübirlik siyaset ile sadece koltukta kalmak isteyen bir iktidar, ne strateji geliştirebilir! Kendi ülkemizde, ABD ve İngiltere savaşırken, Türk'ün siyaseti nerede?
Yok mu?
Var da, bizden mi gizleniyor?
Türk'ün siyaseti iş başına getirilmeli ki, fillerin tepişmesinde ezilmeden, sağlıklı bir strateji belirleyebilsin. Ekonomiyi bilen, vatan-millet derdi olan, ayrıştırıcı değil, bütünleştirici olan, yepyeni bir kadro, hava ve su gibi hayatidir.
Ne ABD-İngiltere, Ne Rusya-Çin, sadece Bağımsız Türkiye...
Barış Cem Süvari / diğer yazıları
- Tekalifi Milliye’ye bir de böyle bakın! / 10.04.2020
- Suriye’de ‘derin’ hesaplar çatışıyor / 24.10.2019
- ABD Türkiye'yi kandırıyor! / 16.08.2019
- Batı’ya karşı Türkiye-Rusya ittifakı şart / 29.07.2019
- Türkiye güç savaşlarının ortasında kaldı / 10.06.2019
- ABD’den Türkiye’ye HAARP saldırıları / 27.05.2019
- 19 Mayıs’ta ABD Türkiye’ye saldırabilir! / 14.05.2019
- Seçimi bırakın Akdeniz’e bakın! / 08.05.2019
- Venezuela’da her şey çok tanıdık! / 02.05.2019
- Türkiye’yi büyük bir savaş bekliyor / 01.05.2019
- Suriye’de ‘derin’ hesaplar çatışıyor / 24.10.2019
- ABD Türkiye'yi kandırıyor! / 16.08.2019
- Batı’ya karşı Türkiye-Rusya ittifakı şart / 29.07.2019
- Türkiye güç savaşlarının ortasında kaldı / 10.06.2019
- ABD’den Türkiye’ye HAARP saldırıları / 27.05.2019
- 19 Mayıs’ta ABD Türkiye’ye saldırabilir! / 14.05.2019
- Seçimi bırakın Akdeniz’e bakın! / 08.05.2019
- Venezuela’da her şey çok tanıdık! / 02.05.2019
- Türkiye’yi büyük bir savaş bekliyor / 01.05.2019