Türk çeliği darbe yer
Türkiye'nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği 5. sektör olan çelikte, inşaat demirinde ithalat kapılarının açılması demir üreticileri ile müteahhitler arasında tartışmayı alevlendirdi. ÇİB Başkanı Namık Ekinci, pek çok ülkenin çelik sektörünü koruduğuna işaret ederek, "İthal çelikte verginin sıfırlanması ekonomiye darbe vurur, istihdamı etkiler" dedi
10.01.2018 00:00:00
RECEP BAHAR/İSTANBUL
Çelik sektörü 2018'e iyi haberlerle başlamadı. 2017 yılında ihracatta iyi bir performans ortaya koyan ve kısmen de olsa geçmiş yılların kayıplarını telafi eden sektör 2018 yılında da ihracatta artış trendini sürdürmeyi bekliyordu.
Yeni yılla birlikte inşaat çeliğinde (çelik üreticileri inşaat demirine, inşaat çeliği diyor) ithalat vergilerinin sıfırlanması haberi moralleri alt üst etti. Sektör temsilcileri kararı çelik sanayine vurulan bir darbe olarak nitelendirdi.
Müteahhitlerin 2017 yılında gündeme getirdiği inşaat çeliğindeki fiyat artışlarına yönelik veryansınları ithalat vergisinin sıfırlanması ile sonuçlandı. İnşaat çeliğinde yüzde 30 olan ithalat vergisi önce yüzde 10'a çekildi ancak demir fiyatlarının düşmemesi üzerine 2018 yılı itibariyle sıfırlandı.
İthalat vergisinin kaldırılmasının 2018 yılında inşaat çeliği fiyatlarında düşüş getirmesi beklenmiyor. Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, hammadde ve sarf malzemesine gelen zamların inşaat demiri fiyatlarını daha da yukarı çekebileceğini savundu.
Sorun müteahhitlerde
İstanbul'daki birçok inşaat projesinde arsa payının yüzde 50'yi aştığını, hatta bazı noktalarda yüzde 90'ı bulduğunu savunan Ekinci, "Müteahhitler ortalama yüzde 50 kâr elde ediyor. ABD'de bu oran yüzde 9... Demirin inşaatın maliyetindeki payı yüzde 1.5... Son bir yılda demire yüzde 30 zam geldi, zira üretim maliyetleri arttı. Elektrot, ferro alyaj, refrakter gibi üretimde kullanılan sarf malzemelerinde ve hurda, kömür gibi hammaddede gerçekleşen artışlar üretim maliyetlerini yükseltiyor.
Ton başına hurdadan kaynaklanan 135 dolar, grafit elektrottan 50 dolar, ferro alyajdan 4 dolar ve refrakterden 1,5 dolarlık ek maliyet ortaya çıkmıştır. Bu yükselişlerin inşaat çeliği fiyatlarına yansımaması mümkün değildir ve ayrıca sadece Türkiye değil tüm dünyada inşaat çeliği üretim maliyetleri artıyor. Türkiye'de konutlarda metrekare başına 50 kilogram demir kullanılıyor. Müteahhitler, yüksek kârlarından fedakarlık etmeye yanaşmak yerine zaten çok düşük kâr marjları ile çalışan inşaat çeliği üreticisine yükleniyor" dedi.
'4 ülkeden çekiniyoruz'
İnşaat demirinde ithalat kapılarının açıldığını söyleyen Ekinci, Türkiye'deki inşaat çeliği üreticilerini zorlayacak 4 ülkeyi İran, Rusya, Ukrayna ve Çin olarak sıralayarak, "Bu dört ülke çelik üreticilerini koruyor ve devlet teşvikli ihracat yapıyorlar" dedi.
İran'ın cevherden inşaat çeliği ürettiğini ve enerji maliyetlerinin düşük olması nedeniyle fiyatının düşük olduğunu söyleyen Ekinci, Ukrayna'dan gelecek demirin de kalitesinde sorun olduğunu kaydetti. Ekinci şunları söyledi: "İthalat kapılarının açılmasıyla 40 bin kişinin çalıştığı sektöre darbe vuruluyor.
Geçen yıl 16 Nisan'da yapılan referandumdan önce inşaatlar önemli ölçüde durmuştu. Akabinde sıçrama olunca, müteahhitler sipariş yağdırmaya başladı. Talep artınca fiyatlar da arttı. İç piyasa fiyatları ihracat fiyatını aştı. Üreticiler ihracatı kısıp iç piyasaya ürün verdi."
Sıfır vergili ithalat çare olmayacak
Namık Ekinci, inşaat çeliğinde ithalat vergisinin sıfırlanması nedeniyle dampingli ürün tehdidine de dikkat çekerek şunları söyledi: "İnşaat çeliği ithalatındaki vergilerin kaldırılması, Türk çelik sektörünü dampingli, teşvikli ve standart dışı üretim yapan ülkelerin tehdidine karşı açık hale getirmiştir.
İthalat, fiyatların çare olmayacaktır. Çelik fiyatları global piyasalarda belirleniyor ve Türk müteahhitleri şikayet etseler de dünyanın en ucuz ve kaliteli inşaat çeliğini kullanmaktadır. Bir sektörü korumaya çalışırken Türkiye sanayinin bel kemiği olan başka bir sektörün zarar görmesi kabul edilemez.
Tüm dünya haklı ya da haksız gerekçelerle yerli üreticisini koruyup gümrük duvarlarını yükseltirken, Türkiye'nin inşaat çeliğinde gümrük duvarlarını sıfıra indirerek sektörün dış tehdit ve baskılara açık hale getirilmesi sanayimize vurulan önemli bir darbedir. Dampingli ürün tehdidine karşı savunmasız kaldık.Bu karardan sadece çelik sanayi değil Türkiye sanayisi ve istihdamı son derece olumsuz etkilenecektir."
Bu arada Yeni Mesaj'ın Çelik İhracatçıları Birliği yetkililerinden aldığı bilgiye göre geçen yıl Türkiye 52 bin ton inşaat çeliği (demiri) ithal etti.
Yılbaşında yapılan düzenleme sonrasında ithalatın bu yıl bir kaç milyon tonu bulabileceğine işaret ediliyor. Bu arada Ekinci, inşaat demirinin ithalatında gümrüklerin sıfırlandığını, buna karşılık inşaat demiri üretiminde kullanılan 'kütük'lerden ise yüzde 22 gümrük vergisi alınmasının tam bir garabet olduğunu kaydetti.
Türkiye en büyük ithalatçı
Türkiye, inşaat demiri başta olmak üzere çelik mamülleri üretiminde gerek durulan tüm ürünleri önemli ölçüde ithal ediyor.
Sektör hammaddenin 10 milyon tonunu içeriden, 23 milyon tonunu yurtdışından karşılıyor.
Türkiye de son dönemde demir cevherinden çelik ürünleri üretimi özendiriliyor. Zira bu yolla ton başına maliyet 50 dolar azalıyor. Ancak Türkiye'de şu an mevcut rezervlerin düşük tenörlü olduğu ifade ediliyor. Şu anda yeni bulunmuş bir demir cevheri madenide mevcut değil.
Çelik sektörü 2018'e iyi haberlerle başlamadı. 2017 yılında ihracatta iyi bir performans ortaya koyan ve kısmen de olsa geçmiş yılların kayıplarını telafi eden sektör 2018 yılında da ihracatta artış trendini sürdürmeyi bekliyordu.
Yeni yılla birlikte inşaat çeliğinde (çelik üreticileri inşaat demirine, inşaat çeliği diyor) ithalat vergilerinin sıfırlanması haberi moralleri alt üst etti. Sektör temsilcileri kararı çelik sanayine vurulan bir darbe olarak nitelendirdi.
Müteahhitlerin 2017 yılında gündeme getirdiği inşaat çeliğindeki fiyat artışlarına yönelik veryansınları ithalat vergisinin sıfırlanması ile sonuçlandı. İnşaat çeliğinde yüzde 30 olan ithalat vergisi önce yüzde 10'a çekildi ancak demir fiyatlarının düşmemesi üzerine 2018 yılı itibariyle sıfırlandı.
İthalat vergisinin kaldırılmasının 2018 yılında inşaat çeliği fiyatlarında düşüş getirmesi beklenmiyor. Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, hammadde ve sarf malzemesine gelen zamların inşaat demiri fiyatlarını daha da yukarı çekebileceğini savundu.
Sorun müteahhitlerde
İstanbul'daki birçok inşaat projesinde arsa payının yüzde 50'yi aştığını, hatta bazı noktalarda yüzde 90'ı bulduğunu savunan Ekinci, "Müteahhitler ortalama yüzde 50 kâr elde ediyor. ABD'de bu oran yüzde 9... Demirin inşaatın maliyetindeki payı yüzde 1.5... Son bir yılda demire yüzde 30 zam geldi, zira üretim maliyetleri arttı. Elektrot, ferro alyaj, refrakter gibi üretimde kullanılan sarf malzemelerinde ve hurda, kömür gibi hammaddede gerçekleşen artışlar üretim maliyetlerini yükseltiyor.
Ton başına hurdadan kaynaklanan 135 dolar, grafit elektrottan 50 dolar, ferro alyajdan 4 dolar ve refrakterden 1,5 dolarlık ek maliyet ortaya çıkmıştır. Bu yükselişlerin inşaat çeliği fiyatlarına yansımaması mümkün değildir ve ayrıca sadece Türkiye değil tüm dünyada inşaat çeliği üretim maliyetleri artıyor. Türkiye'de konutlarda metrekare başına 50 kilogram demir kullanılıyor. Müteahhitler, yüksek kârlarından fedakarlık etmeye yanaşmak yerine zaten çok düşük kâr marjları ile çalışan inşaat çeliği üreticisine yükleniyor" dedi.
'4 ülkeden çekiniyoruz'
İnşaat demirinde ithalat kapılarının açıldığını söyleyen Ekinci, Türkiye'deki inşaat çeliği üreticilerini zorlayacak 4 ülkeyi İran, Rusya, Ukrayna ve Çin olarak sıralayarak, "Bu dört ülke çelik üreticilerini koruyor ve devlet teşvikli ihracat yapıyorlar" dedi.
İran'ın cevherden inşaat çeliği ürettiğini ve enerji maliyetlerinin düşük olması nedeniyle fiyatının düşük olduğunu söyleyen Ekinci, Ukrayna'dan gelecek demirin de kalitesinde sorun olduğunu kaydetti. Ekinci şunları söyledi: "İthalat kapılarının açılmasıyla 40 bin kişinin çalıştığı sektöre darbe vuruluyor.
Geçen yıl 16 Nisan'da yapılan referandumdan önce inşaatlar önemli ölçüde durmuştu. Akabinde sıçrama olunca, müteahhitler sipariş yağdırmaya başladı. Talep artınca fiyatlar da arttı. İç piyasa fiyatları ihracat fiyatını aştı. Üreticiler ihracatı kısıp iç piyasaya ürün verdi."
Sıfır vergili ithalat çare olmayacak
Namık Ekinci, inşaat çeliğinde ithalat vergisinin sıfırlanması nedeniyle dampingli ürün tehdidine de dikkat çekerek şunları söyledi: "İnşaat çeliği ithalatındaki vergilerin kaldırılması, Türk çelik sektörünü dampingli, teşvikli ve standart dışı üretim yapan ülkelerin tehdidine karşı açık hale getirmiştir.
İthalat, fiyatların çare olmayacaktır. Çelik fiyatları global piyasalarda belirleniyor ve Türk müteahhitleri şikayet etseler de dünyanın en ucuz ve kaliteli inşaat çeliğini kullanmaktadır. Bir sektörü korumaya çalışırken Türkiye sanayinin bel kemiği olan başka bir sektörün zarar görmesi kabul edilemez.
Tüm dünya haklı ya da haksız gerekçelerle yerli üreticisini koruyup gümrük duvarlarını yükseltirken, Türkiye'nin inşaat çeliğinde gümrük duvarlarını sıfıra indirerek sektörün dış tehdit ve baskılara açık hale getirilmesi sanayimize vurulan önemli bir darbedir. Dampingli ürün tehdidine karşı savunmasız kaldık.Bu karardan sadece çelik sanayi değil Türkiye sanayisi ve istihdamı son derece olumsuz etkilenecektir."
Bu arada Yeni Mesaj'ın Çelik İhracatçıları Birliği yetkililerinden aldığı bilgiye göre geçen yıl Türkiye 52 bin ton inşaat çeliği (demiri) ithal etti.
Yılbaşında yapılan düzenleme sonrasında ithalatın bu yıl bir kaç milyon tonu bulabileceğine işaret ediliyor. Bu arada Ekinci, inşaat demirinin ithalatında gümrüklerin sıfırlandığını, buna karşılık inşaat demiri üretiminde kullanılan 'kütük'lerden ise yüzde 22 gümrük vergisi alınmasının tam bir garabet olduğunu kaydetti.
Türkiye en büyük ithalatçı
Türkiye, inşaat demiri başta olmak üzere çelik mamülleri üretiminde gerek durulan tüm ürünleri önemli ölçüde ithal ediyor.
Sektör hammaddenin 10 milyon tonunu içeriden, 23 milyon tonunu yurtdışından karşılıyor.
Türkiye de son dönemde demir cevherinden çelik ürünleri üretimi özendiriliyor. Zira bu yolla ton başına maliyet 50 dolar azalıyor. Ancak Türkiye'de şu an mevcut rezervlerin düşük tenörlü olduğu ifade ediliyor. Şu anda yeni bulunmuş bir demir cevheri madenide mevcut değil.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.