80'li yılların en meşhur sakız markasıydı. Her sakızın içinden karikatür çıkardı. Tabi başrolde hep aynı karakter yani Tipitip olduğu için sakızın adı da Tipitip idi. Tipitip, uzun burunlu, büyük gözlüklü, papyonlu, yuvarlak şapkalı bir çizgi kahramandı.
Gargamel de çizgi film kahramanıydı. Ama kötü rol verilmişti kendisine. Kedisini hatırlayan var mı? Azman, azman. Gecekondu bir sarayı vardı. Bu sarayda şirinleri nasıl avlayacağını, nasıl yok edeceğini planlardı ama her seferinde kaybederdi.
Tabi Tipitip sakızları bitti. Şirinler ise hatıralarımızda kaldı. Sağ olsun Devlet Bahçeli bir anlık da olsa çocukluk hatıralarımızı hatırlattı.
Evet, Bahçeli zifiri karanlığın sağanak sağanak yağdığı şu günlerde muhalefete, muhalefet yaparak dünya siyasetine yeni bir anlayış getirdi.
Salı günkü açıklamalarında yine CHP'yi, CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel'in seçim ve sandık güvenliği için yaptığı açıklamaları hedef aldı:
"CHP'nin geveze ve gevşek bir grup başkanvekili 'Seçim ordusu kuruyoruz' diyerek aklının dibini dökmüştür." ifadelerini kullanan Bahçeli, bu ordunun içine FETÖ'cü, PKK'lı sızabileceğini açıkladı ve sorusunu sordu; "CHP'nin tipitip grup başkanvekili buna ne
diyecektir?"
Özgür Özel ise bam teline dokunacak bir cevap verdi. Bahçelinin, 12 Haziran 2016'da 'ilk aşamada, partili cumhurbaşkanlığına evet diyeceğimiz, başkanlık sistemine sıcak baktığımız, soysuzca iddia edildi' hatırlatmasını yaptıktan sonra;
"Bunların hepsi Devlet Bahçeli'nin söylemleri. Bugün ne oldu arkadaşlar? Hepiniz oradaydınız. Devlet Bey'e biriniz bunları hatırlatın. Devlet Bey bunları söylüyor, sonra geliyor 'Tipitip' diyerek siyasette bir şey yapmaya çalışıyor. Gözlüğümüzden memnunuz, burnumuzla barışığız, siyasetin, demokrasinin Tipitip'i olmak güzeldir, Gargamel'i olmaktan çok daha iyidir."
Siyasette Tipitip ve Gargamel tanımlarının hain, terörist, ahlaksız, namussuz gibi kültürümüzde reddedilen kavramların yerini alması dileğim ile?
Türk siyasetinin doktora ihtiyacı var
Gerçekten ilginç bir siyaset çizgisi var ülkemizde. Ana muhalefet şikâyetçi, muhalefet, muhalefetten şikâyetçi, iktidar ise hem kendinden, hem muhalefetten, hem de ülke sorunlarından şikâyetçi. Peki, bu ülkeye kim doktor olacak?
Basit bir örnek vereyim; MHP lideri Bahçeli, "Parti olarak Türkiye'nin büyümesinden sadece mutluluk duyarız. Türkiye'ye diz çöktürmek isteyenler, döviz silahını da çekmişlerdir. Türk lirasının döviz karşısında erimesi bunun sonucudur" diyor.
İlk başta şunu diyeyim ki, ekonomik büyümeden bahsediliyor ya! Bu büyümenin nasıl bir büyüme olduğunu Niko'nun meyhanesindekiler bile anladı. Hâlâ anlamayanlar Niko'nun yerine gitsin.
Döviz (dolar, euro) silahını çekmişler, TL eriyor. Tamam, doğru. Doğru da TL neden eriyor Sayın Bahçeli. Adınız Milliyetçi, sözleriniz milliyetçi. Neden TL'nin erimesine mani
olmuyorsunuz?
Evet, Türk siyasetinin de, milletinin de, devletinin de doktora ihtiyacı var. Şikâyetçi değil çözüm bulucu bir lidere, bir anlayışa ihtiyacı var.
Dünya o doktoru, o lideri Türkiye'de buldu. Kendi paraları dolar, euro karşısında eriyordu. Prof. Dr. Haydar Baş'a geldiler, çözüm buldular. Emperyalistler, ülkelerinin tarımını, hayvancılıklarını, sanayilerini, madenlerini tek tek ele geçirmişti veya geçiriyorlardı. Prof. Dr. Haydar Baş'a geldiler, çözümü buldular.
Siz ne yaptınız? Çok iyi tanıdığınız, bildiğiniz halde sırtınızı döndünüz. Şimdi şikâyet ediyorsunuz. Çok iyi biliyorsunuz ki, tedaviyi reddeden hastaya doktor bir şey yapamaz. Biz de Fatiha okuruz?
Sayın Kılıçdaroğlu
Özellikle iktidar partisinden şahsınıza, ailenize, mezhebinize, partinize karşı İslam ile iman ile ahlak ile bağdaşmayacak söylemler oldu. Son günlerde görüyoruz ki, siz de çizginizi o seviyeye düşürdünüz.
Yakışmaz size. İçeriden ve dışarıdan ülkemiz ve milletimiz üzerine oynanan oyunlar malum. Kardeş kavgası istiyorlar. Siz bu oyunların tetikçisi olmayın.
Gargamel de çizgi film kahramanıydı. Ama kötü rol verilmişti kendisine. Kedisini hatırlayan var mı? Azman, azman. Gecekondu bir sarayı vardı. Bu sarayda şirinleri nasıl avlayacağını, nasıl yok edeceğini planlardı ama her seferinde kaybederdi.
Tabi Tipitip sakızları bitti. Şirinler ise hatıralarımızda kaldı. Sağ olsun Devlet Bahçeli bir anlık da olsa çocukluk hatıralarımızı hatırlattı.
Evet, Bahçeli zifiri karanlığın sağanak sağanak yağdığı şu günlerde muhalefete, muhalefet yaparak dünya siyasetine yeni bir anlayış getirdi.
Salı günkü açıklamalarında yine CHP'yi, CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel'in seçim ve sandık güvenliği için yaptığı açıklamaları hedef aldı:
"CHP'nin geveze ve gevşek bir grup başkanvekili 'Seçim ordusu kuruyoruz' diyerek aklının dibini dökmüştür." ifadelerini kullanan Bahçeli, bu ordunun içine FETÖ'cü, PKK'lı sızabileceğini açıkladı ve sorusunu sordu; "CHP'nin tipitip grup başkanvekili buna ne
diyecektir?"
Özgür Özel ise bam teline dokunacak bir cevap verdi. Bahçelinin, 12 Haziran 2016'da 'ilk aşamada, partili cumhurbaşkanlığına evet diyeceğimiz, başkanlık sistemine sıcak baktığımız, soysuzca iddia edildi' hatırlatmasını yaptıktan sonra;
"Bunların hepsi Devlet Bahçeli'nin söylemleri. Bugün ne oldu arkadaşlar? Hepiniz oradaydınız. Devlet Bey'e biriniz bunları hatırlatın. Devlet Bey bunları söylüyor, sonra geliyor 'Tipitip' diyerek siyasette bir şey yapmaya çalışıyor. Gözlüğümüzden memnunuz, burnumuzla barışığız, siyasetin, demokrasinin Tipitip'i olmak güzeldir, Gargamel'i olmaktan çok daha iyidir."
Siyasette Tipitip ve Gargamel tanımlarının hain, terörist, ahlaksız, namussuz gibi kültürümüzde reddedilen kavramların yerini alması dileğim ile?
Türk siyasetinin doktora ihtiyacı var
Gerçekten ilginç bir siyaset çizgisi var ülkemizde. Ana muhalefet şikâyetçi, muhalefet, muhalefetten şikâyetçi, iktidar ise hem kendinden, hem muhalefetten, hem de ülke sorunlarından şikâyetçi. Peki, bu ülkeye kim doktor olacak?
Basit bir örnek vereyim; MHP lideri Bahçeli, "Parti olarak Türkiye'nin büyümesinden sadece mutluluk duyarız. Türkiye'ye diz çöktürmek isteyenler, döviz silahını da çekmişlerdir. Türk lirasının döviz karşısında erimesi bunun sonucudur" diyor.
İlk başta şunu diyeyim ki, ekonomik büyümeden bahsediliyor ya! Bu büyümenin nasıl bir büyüme olduğunu Niko'nun meyhanesindekiler bile anladı. Hâlâ anlamayanlar Niko'nun yerine gitsin.
Döviz (dolar, euro) silahını çekmişler, TL eriyor. Tamam, doğru. Doğru da TL neden eriyor Sayın Bahçeli. Adınız Milliyetçi, sözleriniz milliyetçi. Neden TL'nin erimesine mani
olmuyorsunuz?
Evet, Türk siyasetinin de, milletinin de, devletinin de doktora ihtiyacı var. Şikâyetçi değil çözüm bulucu bir lidere, bir anlayışa ihtiyacı var.
Dünya o doktoru, o lideri Türkiye'de buldu. Kendi paraları dolar, euro karşısında eriyordu. Prof. Dr. Haydar Baş'a geldiler, çözüm buldular. Emperyalistler, ülkelerinin tarımını, hayvancılıklarını, sanayilerini, madenlerini tek tek ele geçirmişti veya geçiriyorlardı. Prof. Dr. Haydar Baş'a geldiler, çözümü buldular.
Siz ne yaptınız? Çok iyi tanıdığınız, bildiğiniz halde sırtınızı döndünüz. Şimdi şikâyet ediyorsunuz. Çok iyi biliyorsunuz ki, tedaviyi reddeden hastaya doktor bir şey yapamaz. Biz de Fatiha okuruz?
Sayın Kılıçdaroğlu
Özellikle iktidar partisinden şahsınıza, ailenize, mezhebinize, partinize karşı İslam ile iman ile ahlak ile bağdaşmayacak söylemler oldu. Son günlerde görüyoruz ki, siz de çizginizi o seviyeye düşürdünüz.
Yakışmaz size. İçeriden ve dışarıdan ülkemiz ve milletimiz üzerine oynanan oyunlar malum. Kardeş kavgası istiyorlar. Siz bu oyunların tetikçisi olmayın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025