7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimlerine günler kaldı. Muhalefet partileri ekonomik vaatlerle seçmenin oyuna talip. BTP lideri ise 2005 yılında ilan ettiği Milli Ekonomi Modeli ile seçime dönük vaat değil ekonomiyi yeni baştan ele alacak program öneriyor. CHP, 1.500 TL, MHP 1.400 TL, HDP 1.800 TL asgari ücret vaat ediyor. BTP ise asgari ücreti 5.000 TL olarak belirledi. BTP'nin tezi oldukça iddialı, peki bu mümkün mü? Gelin sorumuza cevap arayalım. Türkiye'de uygulanan ekonomi liberal serbest piyasa ekonomisi? İktidardaki AKP'nin iktisat anlayışı ile BTP dışındaki diğer muhalefetin ekonomik bakışı liberal piyasa ekonomisi. Liberal-kapitalist ekonomik anlayışa göre Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin 'tasarruf açığı' vardır yani para-sermaye birikimi yoktur. Türkiye'yi, hane halkına benzetirsek vatandaşın kenarda yatırım yapacak birikimi, parası yok. Ee, bu adam nasıl yatırım yapacak, kendine nasıl ev, işyeri, araba alacak, kısaca nasıl zengin olacak ya da kalkınacak? Liberal mantığa göre Türkiye'nin yatırım için gerekli kasasında para yok, teknolojisi yok. Liberal serbest piyasa mantığına göre; kenarda parası olmayan vatandaş nasıl bankadan borç alıyorsa Türkiye de uluslararası ekonomi piyasasından (Dünya Bankası, hedge fonlar, IMF, portföy yatırımları vs) faizli borç alacak ya da doğrudan yabancı yatırımlarla sermaye biriktirecek. AKP'nin övündüğü IMF'ye borcun bitmesinin bir anlamı yok çünkü Hazine bu sefer IMF'den değil Dünya Bankası'ndan, spekülatif para sahiplerinden yani dışarıdan borçlanmaya devam ediyor; Türkiye aldığı bu faizli dövizlerle yol, havalimanı, inşaatlar yapıyor. Bağımsız Türkiye Partisi Lideri Sayın Baş'ın ifadesi ile 'Dışarıdan döviz alıp kasasına koyuyor ve TL basıyor'. Kapitalist ekonomilerin sunduğu reçete bu ve Türkiye'de son 13 yıldır Türk insanı bankalardan aldığı borçlarla ev, araba sahibi oluyor, daha şanssızlar kredi kartlarıyla aybaşını getirmeye çalışıyor. Bu ekonomik yapı devam ettirilirse CHP, MHP, HDP'nin yapacakları AKP'den pek farklı değil.Gelelim BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın ekonomik modelinin önerisine. Sayın Baş, "Türkiye'nin sermaye birikimini dış piyasadan borç para alarak değil zengin yer altı madenleri karşılığı basacağım parayı piyasaya arz edeceğim, bunun karşılığında genişletici arz yönlü maliye ve para politikası uygulayacağım. Piyasada noksan olan likiditeyi arz edeceğim yani TL basacağım" diyor. Bunları da dışarıdan borçlanarak değil öz sermayemiz ile yapacağım diyor. Batılı Sanayileşmiş ekonomiler merkantilizmle yer altı madenleri ile sermaye birikimine sahip olduklarını gizlemiyorlar. 1. sınıftaki İktisat öğrencileri bile bu basit gerçeği bilir. Türkiye için utanç verici olan 1960'lı yıllarda Türk işçilerinin Almanya'da ağır koşullarda çalışarak Almanya'yı kalkındırırken halen bizlerin 2000'li yıllarda dış borca muhtaç olmamız izah edilir değil. Madenler milli, stratejik metalar olup devlet tekelinde olmalıdır. 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan ve sonra AB'ye evrilen Avrupa Kömür ve Çelik Kurumu'nun temelinde değerli yer altı madenlerinin milli devletlerce ekonomiye kazandırılması var. Batılı gelişmiş sanayiler, işgal ettikleri ülkelerdeki madenleri ham halde çıkarıp ülkesinde işledikten sonra bu sefer mamul olarak maden çıkarılan sömürge ülkesine pazarlar. Sömürünün basit işleyişi bu. Türkiye bu anlamda batının sömürgesi. İşte, Prof. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli ile vatandaşını koruyamayan aciz devletten baba devlete geçişi mümkün hale getiriyor.İşte, Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye Cumhuriyeti'ne, TL'ye tam bağımsız niteliğini tekrar kazandıracak Milli Ekonomi Modeli ile madenlerini ve senyoraj hakkını kullanarak sermaye birikimini sağlayıp faizli dış borç almaya dur diyor. BTP lideri Milli Ekonomi Modeli ile sağladığı kaynak ile işçisine aylık 5.000 TL asgari ücreti verir; ama diğer partiler kapitalist liberal piyasa ekonomisi ile vatandaşına refah kaybı yaşatmadan aylık 1.500 TL asgari ücreti dahi veremez.
Tevrat Duran / diğer yazıları
- 5 bin TL / 28.05.2015
- İktidar açığını yasalarla mı kapatıyor? / 23.05.2013
- İktidar, yargı üzerindeki baskısını artırıyor (2) / 25.04.2013
- İktidar, yargı üzerindeki baskısını artırıyor / 24.04.2013
- İktidar, yargı üzerindeki baskısını artırıyor / 24.04.2013
- Akil adamlar ne kadar akıllı / 15.04.2013
- İktidar açığını yasalarla mı kapatıyor? / 23.05.2013
- İktidar, yargı üzerindeki baskısını artırıyor (2) / 25.04.2013
- İktidar, yargı üzerindeki baskısını artırıyor / 24.04.2013
- İktidar, yargı üzerindeki baskısını artırıyor / 24.04.2013
- Akil adamlar ne kadar akıllı / 15.04.2013