OSMANLI DELETİ VE YAŞAM SİSTEMİ Osmanlı İmparatorluğu 22 Milyon Kilometre kareden çöküşe kadar yaklaşık olara 550-600 yıl kadar Dünya hakimiyetini elinde tutmuş bulunmaktadır. Tüm bu idaresinde kendi topraklarında örnek bir adalet ve hukuk sistemin ve kardeşçe ve eşitlik seviyesinde bir yaşam sistemi uygulamıştır. Ancak 1912 de Balkan Savaşında Balkanları kaybetmiş ve 1918 yılında da Tüm İmparatorluk çökmüştür. 22 Milyon kilometre karelik toprakları elinde tutan Osmanlının idaresinde çok değişik dinden ve etnik yapıdan insan serbestçe ve eşit haklarda yaşamıştır. Adalet ve hukuk sisteminin eşit davranışı günümüzde bile örnek bir çok olarak gösterilmektedir. Osmanlıdan sonra Kurtuluş savaşı 3-4 yıl kadar devam etmiş ve Anadolu'muzda yaşayan tüm halkımız Mustafa Kemal Atatürk'ün kumandası altında savaşmış ve ülkemizden düşmanları temizlemiştir. Ancak yapılan ilk sayımda 1927 yılında Anadolu'muzun ve Trakya'mızın nüfusu ancak 13.milyon kadardı. Günümüzde ise eski Osmanlı topraklarından yurdumuza göç edenlerle birlikte yaklaşık olara 75 milyonu aşmaktayız. Bunun da ötesinde 1918 yılında ülkemize 6.milyon kadar Balkan topraklarında göç edenlerin tüm Anadolu topraklarına yerleştirildiğini burada zikretmek gerekir. Onun için şu anda Anadolu'muzun her uzak bölgelerinde bile Balkan göçmenlerinin bulunduğunu ve aralarında lisanlarını koruyabilen ARNAVUTLAR-BOŞNAKLAR VE POMAKLAR halen de bazı evlerde eski dillerinde konuşma yaptıkları bildirilmektedir. Ancak gerek bu kardeşlerimiz gerekse aramızda bin yıldan beri her türlü sosyal ilişkilerimiz olan Kürt kardeşlerimiz de, aynı Vatan ve Aynı Bayrak altında eşit Vatandaşlık haklarından istifade ederek kardeşçe yaşamaktayız. Türkiye son zamanlarda çok büyük aşamalar kaydetti. Gerek sanayileşme ve gelişmesi gerekse sosyal yağısı dış gölerin yanında iç göçlerini de kamçıladı. Onun için büyük şehirlere daha iyi yaşam v e daha iyi geçim ve iş bulmak için iç göçler hızla arttı ve halen de devam etmektedir. Ülkemizde çok değişik kökenli vatandaşlarımız olduğu için kendi aralarında kendi lisanlarında konuşabilmektedirler. Ancak hepimizi ortak lisanı Türkçe'dir. Ancak bizim bu huzurlu yaşamımıza Batı Devletleri ve Müslüman düşmanları huzursuz olmaktadırlar. Onun için aramız nifak sokmaya çalışmaktadırlar. Bölmek gayesiyle çeşitli nifakları ortaya koyarak vatandaşlarımız arasında büyük ayırımlar icat etmeye çalışmaktadırlar. Türkiye'nin nüfusu yaklaşık olarak %98 kadarıyla Müslüman bir Ülkedir. Atatürk zamanında Yunanistan'la mübalede, lisanları nazari itibara almayıp inancı - Müslümanlığı - ön plana alarak sadece bu inanca mensup olanlara Ülkemize göç etmeyi kabul etmiştir. Böylece etnik azınlık sadece ayrı Dinden olanlara tanımış oldu ve LOZAN anlaşması da buna göre yapıldı ve imzalar atıldı. Batı Devlet'leri son zamanlarda özellikle AB mensupları ülkemizi tekrar parçalamak istemektedirler. Şu anda da bölmek istedikleri 1000 yıldan fazla beraberce yaşadığımız iyi ve kötü günleri,barışı ve savaşları omuz omuza kat ettiğimiz Kürt kardeşlerimiz el atmaktadırlar. Onları bizden ayırmak istemektedirler. Yaklaşık olarak Türkiye'nin bölünmesi için yapılan bu planların nerdeyse Cumhuriyetin ilanından beri hele 2. Dünya savaşından bu yana devamlı olarak bizi huzursuz etmektedir. Kardeş halkımızın bir arada yaşamak istemesine rağmen, onlar terör yağarak onları korkutarak baskı yapmakta ve gayelerine ulaşmak istemektedirler. (Devam edecek)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006