Tarihi kırılma noktası

"Diyarbakır'da Kürdistan bayrağıyla karşılanacağımı rüyamda görsem inanmazdım."Galiba hafta sonu yaşanan rezaletin özeti bu cümle, sahibi de Barzani.Geçen hafta "Ne Mutlu Türk'üm diyene" yazısının kaldırıldığı Diyarbakır, bu hafta sonu adeta Kürdistan'ın başkenti ilan edildi.Evet... Lafı eğip bükmeden ifade edelim Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en utanç verici gününü cumartesi Diyarbakır'da yaşadı, hem de hükümet eliyle hem de canlı yayında.Bu öyle bir rezalet ki Habur, Oslo hatta Çuval hadisesi bile yanında masum kalıyor.Bir yanda yıllarca terör örgütü PKK'ya hamilik yapan Barzani, bir yanda "Apo terörist değildir, terörist olan Türkiye'dir. Peşmerge ve PKK birleşsin Türkiye ile savaşsın" diyen sözde sanatçı, özde ne olduğu meçhul Şivan Perver.Ve de en vahimi bu ikisinin ellini havaya kaldıran, onları bağrına basan bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı. (Ki o Başbakan çok değil 6 yıl önce Barzani için "PKK'ya yataklık ediyor, Bizim muhatabımız olamaz" demişti).Şimdi bırakın muhatap olmayı adam onur konuğu. AKP kongresinde Barzani için atılan "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganını hatırlayın.***Gelelim o kara güne!..Barış ve kardeşlik tiyatrosunun sergilendiği o sahnede Barzani ve Şivan Perver'in elinde sadece keleş yoktu.Konsept PKK'yı andırıyordu ve bu elbette bir mesajdı. O mesaj da PKK'nın zafer ilanıydı.Muzaffer bir komutan edasıyla geldiği Diyarbakır'da Kürdistan bayraklarıyla karşılanan Barzani adeta ev sahibi gibi davrandı. Zaten BDP milletvekili Özdal Uçar da, "Bir Kürt Kürdistan'a misafir olmaz. Kürt her kimse Kürdistan'da ev sahibi olur. Erdoğan, Barzani'nin misafiridir" diyerek durumu ortaya koydu.***Başbakan Erdoğan'a ise taviz dolu cümleler kurmak düştü. Irak'ın kuzeyinde ABD ve İsrail eliyle kurulan Permerge yönetimi için ilk kez "Kürdistan" dedi. Başbakan yardımcısı Beşir Atalay "aramızda konuştuk" diyerek Erdoğan'ın Kürdistan'ı bilinçli olarak kullandığını ortaya koydu.Erdoğan'ın bir diğer şok açıklaması da "Dağdakiler inecek, cezaevleri boşalacak" diyerek terörist başı Apo'ya özgürlük mesajı vermesiydi. Askerlerimizin, polislerimizin bir hiç uğruna öldüğünü söylemesi de ayrı bir skandal olarak kayıtlara geçti.***Aslında Cumartesi günü yaşananları anlamak için Pazar'a bakmak gerekiyor.Zira herkes ağzındaki baklayı bir gün sonra çıkardı. Şivan Perver düzenlediği basın toplantısında, "Öcalan'ı ziyaret etmek isterim. Benim için şeref olur. Halkın sevdiği sayın Başbakan Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan, barış sürecini başlattılar. Herhalde bir gün kapılar sayın Öcalan'a da açılacak ve bu ülkeye hizmetleri olur" derken Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret eden Barzani, "Burada Kürdistan bayrağıyla karşılanacağımı rüyamda görsem inanmazdım" dedi.Belediye Başkanı Osman Baydemir de, "Değerli başkan Kuzey Kürdistan'a hoş geldiniz. Bugün Güney Kürdistan'ın Başkanı, memleketi olan Amed'dedir. 90 yıllık tabu yıkıldı, Kürdistan kabul edildi" diyerek malumu ilan etti.Ve başbakan Erdoğan?Aynen şöyle söyledi: "Bu sadece bir başlangıç, çözüm süreci sadece bir yıl içinde bizi bu kadar değiştirdiyse birkaç yıl içinde olacakları varın siz hayal edin. Bu süreç bir kartopu gibi ilerleyecek. Doğu, Güneydoğu Anadolu değişecek. Diyarbakır değiştikçe; Irak değişecek, Suriye değişecek."***Evet... Türkiye değişecek, Suriye değişecek, Irak değişecek ve elbette İran değişecek.Erdoğan'ın ne demek istediğini Barzani'den öğreniyoruz. O, Erdoğan'ın kabul ettiği Kürdistan'ın sınırlarını çizdi. Diyarbakır'daki tiyatro ile eş zamanlı olarak Barzani'nin partisinin internet sitesine Kürdistan haritası kondu. O harita Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin tamamı ve Doğu Anadolu Bölgesi ile Suriye'nin kuzeyi, Irak'ın kuzeyi ve İran'ın batısı Kürdistan olarak gösterildi.***Plan çok açık; ilk etapta 4 parçalı Kürdistan, sonrasında ise bağımsız Kürdistan.Bu projenin esasında büyük İsrail projesi olduğunu bilmeyen, duymayan yok. Büyük İsrail demek BOP yani Büyük Ortadoğu Projesi demek. Uzun lafın kısası bu hafta sonu BOP Eşbaşkanlığı eliyle sergilenen rezaletin amacı belli.Neymiş, her şey büyük İsrail içinmiş!Hatırlayın, Başbakan Erdoğan süreci "hazmettire hazmettire götüreceğiz" demişti.Gayet de başarılı gidiyor. Son 11 yıla şöyle bir baktığımızda demokrasi, özgürlük, barış adı altında neler hazmettik neler. Millet olarak ne mide varmış bizde...