Tarihe düşülen bir not olsun-2

14 Ekim tarihli yazımda bazı notlar vermiş ileride bunlara döneriz demiştim. Şimdi bu notlara devam edelim müsaadenizle?
Asgari ücretle geçinen bir vatandaşın dün sosyal medya üzerinden bir isyanı oldu. 'Pazar yok, meyve yok, sebze yok, et yok. Çaya ekmek batırıp yiyoruz sayın Cumhurbaşkanım!' yazılı bir kağıdın fotoğrafını paylaştı sosyal medyada. Bir de hesap çıkarmış kendince. Elektrik, su, doğalgaz, yol parası vs. derken 1406 TL tutmuş. Asgari ücret 1404 TL diye de eklemiş altına.
Sevgili vatandaşım! Haydar Baş Bey, "5000 TL asgari ücret vereceğim" derken sen neredeydin?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 2019 seçimlerine kadar AKP ile birlikte hareket edeceklerini ilan etti meclis grup toplantısında. Bu da hem ülkücüler arasında, hem sosyal medya ortamında çok yankı buldu. 'Madem birlikte hareket edeceksiniz, niye MHP var? Kilit vurun kapısına ve direkt AKP'ye katılın!' diyen mi istersiniz? Devlet Bey'e lanet okuyan mı.. Savunan mı? 'Türkeş'in kemikleri sızlıyor' diyen mi? Muhalefet partisi tarifini değiştiren Devlet Bahçeli'nin ve partisinin akıbetini zaman gösterecek. Ama bir taraftan da seçim barajının düşürülmesini istemesinden kendisinin de pek umutlu olmadığını anlamak zor değil?
Hükümet erkanının bir anda Atatürkçü söylemlerle ortaya çıkmasının ardından yine dün çok tepki alan bir olay da Tokat'ta bir İmam Hatip Lisesi'ne Atatürk'e katli vacip fetvası veren, Damat Ferit hükümetinin vatan haini şeyhülislamı Mustafa Sabri'nin adının verilmesi oldu. Gerçi okulun adının değiştirildiği açıklandı ancak burada iki farklı not düşelim tarihe. Birincisi bu yeni Atatürkçülüğün ne kadar samimi olduğu sorgulanmalı zira bu tarz durumlarla söylemler çelişki arz ediyor. İkincisi CHP'lilerin bu durum karşısındaki tutumları. AKP'nin durduğu yeri eleştirme biçimleri. Hala daha dini, şeriatı kafalarında doğru yere oturtamamış olmaları ve halkın baktığı pencereden bir türlü bakamamaları. Oysa Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP heyeti Prof. Dr. Haydar Baş Bey ve kadrosu ile görüşmeye geldiklerinde hem bu konular hem de Atatürk'e nasıl bakmak gerektiği açıkça ifade edilmişti kendilerine. Keşke dinleselerdi?
Son not da şu olsun: Anında dönüş yapan, geçen yılki 10 Kasım'da alay eden konuşmaları varken bu 10 Kasım'da 10. Yıl Marşı söyleyen videolar yayınlayan, ya da Atatürk'ü babası kadar sevdiğini iddia eden bazı medya mensupları olduğu gibi hükümet taraftarı birçok köşe yazarı da bu Atatürkçülük furyasını çok ağır dille eleştiriyor ve bir türlü kabullenemiyorlar. Bakalım bu durum ne getirecek, ne götürecek?
Bu arada euro 4.60'ı, dolar 3.90'ı gördü ve yükselmeye devam ediyor...