Anayasa değişiklik paketiyle ilgili referandum tarihi hızla yaklaşırken, konuyla ilgili tartışmalar da alevlenmeye başladı.İktidar partisi AKP, milletin kulağına hoş gelecek ifadelerle değişiklik paketine evet oyunu kapmaya çalışırken, muhalefetten de değişik sesler yükseliyor.Medyadan takip edebildiğim kadarıyla Sayın Başbakan, ekibi ve de okyanus ötesinden aldıkları talimatla söylemlerini belirleyen yorumcular 1982'de hazırlanan Anayasa'nın "darbe anayasası" olduğundan dem vuruyorlar. Bugün yapılan değişikliklerin ise daha fazla özgürlük getireceğini vurguluyorlar.Meclis içi muhalefet ise başta CHP ve MHP olmak üzere bir takım eleştirilerde bulunuyor, hayır denmesi gerektiğini belirtiyorlar ama tam etkin bir muhalefet yapamıyorlar.Söylemleri yetersiz ve iktidarın ekmeğine yağ sürer cinsten?Bazı şeyler söylüyorlar ama özellikle bu değişikliğin arkasındaki asıl iradeden ve ne yapmak istediğinden bahsetmiyorlar.İktidarın ve Anayasa değişikliğinin arkasındaki rüzgarla muhalefetin arkasındaki rüzgar aynı olunca ne hikmetse muhalefet de yumuşak ve isteğe uygun oluyor.Anayasa'da yapılan değişiklikler ilk olarak ABD'de Kolombiya Üniversitesi'nde açıklandı. Yanlış okumadınız, Türkiye'de bir üniversitede değil, hatta TBMM'de de değil, ABD'nin bir üniversitesinde?Referanduma sunulacak olan Anayasayı Türk milleti ve temsilcilerinden önce ABD'li yetkililer öğrenmiş oldu.Önce ABD'de onaylandı şimdi de Türk milletine sunuluyor, "Al bunu onayla" deniliyor.Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu konudaki açıklamaları mutlaka dikkate alınmalı:"1980'de Cumhuriyeti koruma ve kollama harekâtı yapıldığı zaman dönemin ABD Başkanı, 'Bizim çocuklar yaptı bu işi' dedi. Yani onların talimatıyla bunlar yapıldı. Şimdi de gidip onlardan icazet alanlar yeni bir Anayasa yaptı. Yani 82'deki de asker Anayasa'sı değil, şimdiki de değil."Prof. Dr. Baş, hazırlanma süreciyle ilgili olarak da şunları söyledi:"Nerede hazırlandı bu haberiniz var mı? Bu ta ötelerde hazırlandı. Bize oralardan gelenler kabul ettiriliyor. Nasıl şu anda Avrupa Birliği (AB) tutkusuyla yol alırken bütün iç meselelerimiz AB'nin süzgecinden geçiyorsa ve biz kendi milli oluşumuzdan çıkıyorsak aynı bu konuda da o şekilde çıkıyoruz."Gerek iktidarın gerekse muhalefetin Anayasa değişikliğinde fazla gündeme getirmediği en önemli konu ise özgürlükler adı altında yapılan değişikliklerin ülkemizi federasyona yani bölünmeye hazırlıyor olmasıdır.Yapılan değişiklikler AB'nin ve ABD'nin sürekli bize dayattığı azınlık meselesine kapı aralıyor. Bu Anayasa değişikliğinden hemen sonra, önce Kürtler, sonra da diğer 36 etnik grup hak ve özgürlük adına bütünden, üniter yapıdan kopmak isterlerse sakın şaşırmayın.Zaten asıl maksat da bu?ABD, 1982 Anayasası ile Türkiye'yi belirli bir taviz adımı attırırken, taviz konusunda daha müsait hale gelen Türkiye'yi bugün daha ciddi adımlar attırmayı düşünüyor. Ya da daha ciddi tavizler için atılacak adımlara engel olan Anayasa maddeleri bu değişikliklerle ortadan kaldırılıyor veya yumuşatılıyor.Ne derseniz deyin, önce ABD'nin ve AB'nin onayından geçen ardından da süslenerek milletimize kabul ettirilmeye çalışılan bir Anayasa değişikliğinden bu millete fayda gelmeyeceği aşikardır.Eğer bir değişiklik yapılacaksa okyanus ötesinden talimatla değil, Türk milletinin hassasiyetleri dikkate alınarak milli bir değişiklik yapılmalıdır. Yapılan değişiklikler bölücü değil, birleştirici olmalıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025