(dünden devam…)
Hem secde ehli olmak hem de insanların güvenlerini sıfırlamak en büyük nasipsizliktir.
Hem secde ehli olmak hem de insanların onlarca yıllık birikimlerini sıfırlayacak düzenlemeler yapmak, adımlar atmak her şeyden önce kutsal değerlere ihanettir.
Hem secde ehli olmak, secde mahallinde bulunmak, secde edenler arasında dolaşmak hem de o secdenin bağlı olduğu 'İlahi Nizama' aykırı olarak, adaleti çiğneyerek, hukuku çiğneyerek, insanlar arasındaki güveni yok etmek havayı suyu yok etmek kadar, deryaları, denizleri ve dereleri kurutmak kadar büyük bir cürümdür.
Üzerine almış olduğu emaneti canı pahasına koruması gereken insanların başında secde ehli insan gelmeli değil midir?
Hem secde ehli olmak hem de emanete ihanet edenlerden olmak nasıl bir ruh halidir, nasıl bir idrak yoksunluğudur?
Hem secde ehli olmak hem de emanete ihanet edenlerle beraber olmak nasıl bir yorum biçimidir ve nasıl bir algı fukaralığıdır?
Şu tür manzaraların hiçbir zaman ve zeminde asla bir izahı olamaz:
Başı secdede eli havada ülke kaynaklarının talanını onaylıyor.
Başı secdede eli havada vatan topraklarının satılmasına evet diyor.
Başı secdede eli havada tarımın köküne kibrit suyu dökmek demek olan "tohumculuk yasasına" tamam diyor.
Başı secdede eli havada, koca ülkeyi ete ve ota, ota ve samana, soğana ve sarımsağa, pirince ve bulgura, mercimeğe ve fasulyeye muhtaç hale geçirecek düzenlemelere onay veriyor.
Başı secdede eli havada, secdenin de ait olduğu sistemde kesin yasak olan faizli işlemlerin yediden yetmişe bütün bir sosyal tabana yayılmasına evet diyor.
Başı secdede eli havada, secdenin de bağlı olduğu 'İlahi Nizamın' asla ve hiçbir zaman onaylamadığı ne kadar düzenleme varsa hepsini bir çırpıda onaylıyor.
Başı secdede eli havada ülkeyi resmen talan ettirmek demek olan madencilik yasasını onaylıyor ve o yasa, çıkarılan her hangi bir madenden devletin payını yüzde ikiye düşürüyor.
Başı secdede eli havada koca ülkeyi ecnebilerin pazarı haline getirmek isteyen düzenlemelere 'hay hay' diyor.
Başı secdede eli havada, köylüyü şehirlere 'kışkışlayacak' düzenlemelere güzellemeler yazıyor.
Başı secdede eli havada ecdadın en olumsuz şartlarda dişinden tırnağından artırarak, canını dişine takarak kurup bizlere armağan ettiği kurum ve kuruluşların kapılarına kilit vurulmasına onay veriyor.
Başı secdede eli havada, küresel işgalcilerin bölgemizle ilgili, komşu kardeş ülkelerle ilgili sinsi planlarının tıkır tıkır işlemesine onay veriyor.
Başı secdede eli havada, küresel işgalcilerin ve küresel tefecilerin beş kuruşluk çıkarları için, bölgemizin ve medeniyetimizin hesapsız zarara uğraması pahasına yapılan düzenlemelere evet diyor.
Bugün tarımı ve hayvancılığı bitmiş görünümündeki ülke, başı secdeli yöneticilerin eseri değil midir?
Bugün, neredeyse her iki kişiden birinin işsiz ve aşsız olduğu bir ülke manzarasının altında secde ehli olanların imzası yok mudur?
Bugün, ekonomik sıkıntıların had safhaya çıkmasından ötürü boşanan ailelerin evlenenleri geçtiği şeklindeki bir görüntü güya secde ehli yöneticilerin eseri değil midir?
Talana kalkan eller secdeli başlara ait.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025