Yapılan bir araştırma Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılarla ilgili olarak çarpıcı sonuçlar ortaya koymuş.
İnsani Gelişme Vakfı ve IPSOS tarafından gerçekleştirilen ve Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılarla ilgili bugüne kadar yapılan en kapsamlı çalışmalardan biri olan 'Mülteci Hayatlar Monitörü' adlı araştırmaya göre;
- Suriyelilerin yüzde 52'si geleceğini Türkiye'de görüyor.
- "İmkânım olsa bile bir Avrupa ülkesine kesinlikle istemem" diyenlerin oranı yüzde 44.
- Suriyeli sığınmacıların yüzde 74'ü vatandaşlık istiyor.
- Yaklaşık yüzde 45'i "Suriyeli olduğum için buradaki halk beni dışlıyor" diyor.
- Suriyeli sığınmacıların ortalama hane halkı büyüklüğü Türkiye hane halkı büyüklüğünün (3.5 kişi) neredeyse iki katı oranında, yaklaşık 6.2 kişi.
Bu önemli araştırma gösteriyor ki, Suriye krizi çözüme kavuşsa dahi Türkiye'nin bundan sonra çok uzun yıllar boyunca bir Suriyeli sığınmacı sonunu var olmaya devam edecek.
Artık olan olmuş durumda.
Neden böyle oldu, tartışmasını bir kenara bırakarak, bu Suriyeli sığınmacıların Türkiye'ye adaptasyonu ile ilgili gerekli olanlar tedbirler ivedilikle alınmalıdır.
Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biri olan Suriyeli sığınmacıların ortalama hane halkı büyüklüğünün Türkiye'deki hane halkı büyüklüğünün neredeyse iki katı olması, bugün 3 milyon olan Suriyeli sığınmacı nüfusun önümüzdeki yıllarda katlanarak, sürekli artacağını gösteriyor.
Bu bağlamda hükümet artık Suriye'ye yoğunlaşmak yerine Türkiye sınırları içerisindeki Suriyeli sığınmacılara yoğunlaşması gerekmektedir.
Araştırmada da tespit edilen dışlanmışlık hissi, bir şekilde çözüme kavuşturulmaz ise çok daha farklı sorunlara neden olabilecektir.
Bunun için yapılması gereken çok şey var.
Her şeyden önce Suriyeli sığınmacıların bazı kentlerde demografik yapıyı temelden değiştirecek çoğunlukta olmasının önüne geçilmesini zaruri görüyorum.
Çünkü kendi gettolarında yaşamalarına olanak sağlanan Suriyelilerin Türk toplumuna adapte olması zorlaşmaktadır. Bunun için şehirlerin nüfusuna oranla Suriyelilere belli bir kota konulmalı ve daha fazla Suriyeli sığınmacının o kentte yaşamasına izin verilmemelidir. Bu kısıtlama 10 yıl gibi bir süreyle sınırlandırılabilir. Böylece kentlerimizde Suriye gettoları oluşmasının da önüne geçilmiş olacağı kanaatindeyim.
Madem yanlış da olsa bir yola girildi ve başımızda 3 milyondan fazla bir Suriyeli sorunu var, o zaman gerekli olan tedbirler neyse mutlaka vakit geçirmeden alınmalıdır.
İnsani Gelişme Vakfı ve IPSOS tarafından gerçekleştirilen ve Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılarla ilgili bugüne kadar yapılan en kapsamlı çalışmalardan biri olan 'Mülteci Hayatlar Monitörü' adlı araştırmaya göre;
- Suriyelilerin yüzde 52'si geleceğini Türkiye'de görüyor.
- "İmkânım olsa bile bir Avrupa ülkesine kesinlikle istemem" diyenlerin oranı yüzde 44.
- Suriyeli sığınmacıların yüzde 74'ü vatandaşlık istiyor.
- Yaklaşık yüzde 45'i "Suriyeli olduğum için buradaki halk beni dışlıyor" diyor.
- Suriyeli sığınmacıların ortalama hane halkı büyüklüğü Türkiye hane halkı büyüklüğünün (3.5 kişi) neredeyse iki katı oranında, yaklaşık 6.2 kişi.
Bu önemli araştırma gösteriyor ki, Suriye krizi çözüme kavuşsa dahi Türkiye'nin bundan sonra çok uzun yıllar boyunca bir Suriyeli sığınmacı sonunu var olmaya devam edecek.
Artık olan olmuş durumda.
Neden böyle oldu, tartışmasını bir kenara bırakarak, bu Suriyeli sığınmacıların Türkiye'ye adaptasyonu ile ilgili gerekli olanlar tedbirler ivedilikle alınmalıdır.
Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biri olan Suriyeli sığınmacıların ortalama hane halkı büyüklüğünün Türkiye'deki hane halkı büyüklüğünün neredeyse iki katı olması, bugün 3 milyon olan Suriyeli sığınmacı nüfusun önümüzdeki yıllarda katlanarak, sürekli artacağını gösteriyor.
Bu bağlamda hükümet artık Suriye'ye yoğunlaşmak yerine Türkiye sınırları içerisindeki Suriyeli sığınmacılara yoğunlaşması gerekmektedir.
Araştırmada da tespit edilen dışlanmışlık hissi, bir şekilde çözüme kavuşturulmaz ise çok daha farklı sorunlara neden olabilecektir.
Bunun için yapılması gereken çok şey var.
Her şeyden önce Suriyeli sığınmacıların bazı kentlerde demografik yapıyı temelden değiştirecek çoğunlukta olmasının önüne geçilmesini zaruri görüyorum.
Çünkü kendi gettolarında yaşamalarına olanak sağlanan Suriyelilerin Türk toplumuna adapte olması zorlaşmaktadır. Bunun için şehirlerin nüfusuna oranla Suriyelilere belli bir kota konulmalı ve daha fazla Suriyeli sığınmacının o kentte yaşamasına izin verilmemelidir. Bu kısıtlama 10 yıl gibi bir süreyle sınırlandırılabilir. Böylece kentlerimizde Suriye gettoları oluşmasının da önüne geçilmiş olacağı kanaatindeyim.
Madem yanlış da olsa bir yola girildi ve başımızda 3 milyondan fazla bir Suriyeli sorunu var, o zaman gerekli olan tedbirler neyse mutlaka vakit geçirmeden alınmalıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024