Suriye'de 8 aydan bu yana yapılan yönetim karşıtı gösteriler, Türkiye'nin siyasi ve askeri desteğiyle silahlı mücadeleye dönüşmüş durumda. Silahlı isyancılar her türlü silahı ise Türkiye'den ve ABD işgali altındaki Irak'tan temin ediyor. İsyancı militanların üssü ise Hatay'daki çadırkent!
RECEP BAHAR - İSTANBUL
Bir süredir Suriye'ye karşı ABD söylemiyle sert mesajlar veren Ankara, geçtiğimiz Pazar günü Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriyeli siyasi muhaliflerle Ankara'da kameralar önünde biraraya gelmesiyle yeni bir merhaleye girdi. Bunun yanı sıra Suriye'deki silahlı güçleri de her açıdan destekleyen Ankara, böylece Şam yönetimiyle dolaylı bir savaşa girmiş durumda. Uluslararası ilişkilerde bu tür savaşa 'proxy war - vekalet savaşı' deniyor. Bu savaş türünde çatışan taraftar 3. grupları kullanır. Bu gruplar, isyancılar da olabilir, paralı askerler de... Neticede gelinen nokta, Başbakan Erdoğan'ın ABD'nin 2004 yılında başlattığı Büyük Ortadoğu Projesinde (BOP) üstlendiği eşbaşkanlık rolüyle de birebir örtüşüyor.
Silahlı gruplar devredeSuriye'nin birçok kentinde güvenlik güçleri 'küresel güçlerin ve onların yerli uzantılarına' karşı operasyonlarına devam ederken, Türkiye'nin arka çıkmasıyla cesaretlenen ve silahlanan muhalefetin bazı bölgelerde ordu birlikleriyle çatışmaya girdiği belirtiliyor. Çatışmaların başkent Şam'ın çevresindeki bazı banliyölerde de yaşandığı iddia ediliyor. Benzer şekilde isyancıların büyük katliamlara imza attığı Hama, İdlib ve Humus'ta da çatışmaların sürdüğü savunuluyor. Suriyeli muhalifler komiteler şeklinde ve birbirlerinden bağımsız hareket ederken rejim yanlıları daha organize hareket ediyorlar. Bazı muhalifler her ay telefon numaralarını değiştirdiklerini ve bir yere giderken birkaç defa taksi değiştirdiklerini belirtiyorlar. Ülkedeki gazetecilerin de telefon ve bilgisayarları izlenirken yetkililerden izinsiz şekilde çekim yapılamıyor, olay bölgelerine dahi gitmelerine izin verilmiyor.
RECEP BAHAR - İSTANBUL
Bir süredir Suriye'ye karşı ABD söylemiyle sert mesajlar veren Ankara, geçtiğimiz Pazar günü Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriyeli siyasi muhaliflerle Ankara'da kameralar önünde biraraya gelmesiyle yeni bir merhaleye girdi. Bunun yanı sıra Suriye'deki silahlı güçleri de her açıdan destekleyen Ankara, böylece Şam yönetimiyle dolaylı bir savaşa girmiş durumda. Uluslararası ilişkilerde bu tür savaşa 'proxy war - vekalet savaşı' deniyor. Bu savaş türünde çatışan taraftar 3. grupları kullanır. Bu gruplar, isyancılar da olabilir, paralı askerler de... Neticede gelinen nokta, Başbakan Erdoğan'ın ABD'nin 2004 yılında başlattığı Büyük Ortadoğu Projesinde (BOP) üstlendiği eşbaşkanlık rolüyle de birebir örtüşüyor.
Silahlı gruplar devredeSuriye'nin birçok kentinde güvenlik güçleri 'küresel güçlerin ve onların yerli uzantılarına' karşı operasyonlarına devam ederken, Türkiye'nin arka çıkmasıyla cesaretlenen ve silahlanan muhalefetin bazı bölgelerde ordu birlikleriyle çatışmaya girdiği belirtiliyor. Çatışmaların başkent Şam'ın çevresindeki bazı banliyölerde de yaşandığı iddia ediliyor. Benzer şekilde isyancıların büyük katliamlara imza attığı Hama, İdlib ve Humus'ta da çatışmaların sürdüğü savunuluyor. Suriyeli muhalifler komiteler şeklinde ve birbirlerinden bağımsız hareket ederken rejim yanlıları daha organize hareket ediyorlar. Bazı muhalifler her ay telefon numaralarını değiştirdiklerini ve bir yere giderken birkaç defa taksi değiştirdiklerini belirtiyorlar. Ülkedeki gazetecilerin de telefon ve bilgisayarları izlenirken yetkililerden izinsiz şekilde çekim yapılamıyor, olay bölgelerine dahi gitmelerine izin verilmiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.