İmam Ali'nin (a.s) bir sözüyle başlayalım; "Laf ağızda iken senin esirindir. Ağızdan çıktı mı, sen onun esiri olursun."
İlahi hakikattir ki, söylediğimiz her sözden hatta yarım kelimeden, yaptığımız her işten ve de alkıştan hesaba çekileceğiz.
Bugün siyaset sahnesinde insanlara yön veren liderler ne dün dediklerini hatırlıyorlar, ne bugün dediklerinin ne anlama geldiğinin farkındalar.
Dillerindeki kelepçeleri çıkarıp atmışlar. Ateşle oynuyorlar. Dünden örnek almayanlar, sıkıştıklarında dünü örnek gösteriyorlar.
Bir 'Kürdistan' lafzıdır söyleniyor meydanlarda. Kim söylüyor? Sayın Erdoğan söylüyor?
2010 referandumundan sonra Türkiye'de eyalet sistemi tartışmaları alenen yapılmaya başlanmıştı. 2015 yılında Sayın Erdoğan; "Osmanlı'da Lazistan ve Kürdistan eyaleti var. Güçlü Türkiye eyalet sisteminden korkmamalı" diyordu.
Daha birkaç ay önceydi. AKP milletvekili Ravza Kavakçı, Twitter hesabında Almanya ziyaretini, "AK Parti Genel Merkez heyetimizle Alman Federal Konseyi Bundesrat'ı ziyaret ettik ve ayrıca Federal Sistem hakkında bilgi alışverişinde bulunduk" şeklinde ifade ediyordu.
Sonra ben çok iyi hatırlıyorum ki, Irak'ın kuzeyinden bu ülkeye Barzani gelmiş, kırmızı halılar, alkışlar, övgüler, şarkılar eşliğinde karşılanmış; şiirler, şarkılar söylenmişti.
Hatta Barzani şoka girmişçesine; Sayın Erdoğan'a teşekkür ederek, "Bir gün Diyarbakır'da Kürt bayraklarıyla karşılanacağımı rüyamda görsem inanmazdım.
Tarihi günler yaşadık. Bu nedenle Başbakan Erdoğan'a teşekkür ediyorum" diyordu. (13 Kasım 2013)
Tarihi günler yaşadık. Bu nedenle Başbakan Erdoğan'a teşekkür ediyorum" diyordu. (13 Kasım 2013)
Bir de terörist tartışması var
Malumunuz terör kavramı sulandırıldığı için terörist kavramı da cıvıklaştı. "Ben 82 milyonun cumhurbaşkanıyım" diyen Sayın Erdoğan stokçulardan, marketlerden, halcilere kadar birçok sektörü terörist olarak milletin önüne attı.
Şimdi siyasi partileri, terör örgütüyle (PKK), teröristlerle işbirliği yapmakla, beraber olmakla itham ediyor.
Bir siyasi parti nasıl varlığını sürdürebilir? Vatandaş desteğiyle. Bu destek 5 bin olur, 50 bin olur, 500 bin olur, 5 milyon olur.
Yani bir siyasi partiye yakıştırmada bulunduğunuz zaman, o partiye destek verenlere de bulunuyorsunuz demektir bu.
Sayın Erdoğan bu gerçeği anlamış olacak ki, "ben, vatandaşıma terörist diyecek kadar enayi miyim" cümlesini kurmak zorunda kaldı.
Terör örgütüyle ve teröristlerle iş birliğine gelince! Hiçbir devlet, silah bırakmayan terör örgütüyle, teröristlerle aynı masaya oturmaz.
Ama Sayın Erdoğan ve AKP oturdu. Kandil ile İmralı ile direkt görüştüklerini, Oslo'da anlaştıklarını vs. bizzat Sayın Erdoğan açıkladı ve "görüşen arkadaşları bizzat ben görevlendirdim. Sıkıntısı olan bana söylesin" restini çekti.
O günlerde Sayın Erdoğan'ı, HDP ve CHP alkışlıyordu. Sayın Bahçeli ise "Kandil'in tavizsiz havarisi" tanımlaması ile en sert cümleleri kuruyordu.
Bugün Sayın Bahçeli liderliğinde MHP, Erdoğan'ı alkışlıyor. Yuhalanan ise CHP, İYİ Parti ve HDP.
Dün, kişinin kimliğidir. Geçmişini unutan, inkâr edenlerin yarını karanlıktır.
Diyeceksiniz ki, ülkemiz siyasetinde liderler, partiler düne bakmaz. Doğrudur. Onun için bugünümüz karanlık…
Bu noktada bir konuyu da netleştirelim; Ben, muhalefet denilen partilerin avukatlığını filan yapıyor değilim.
Bugün siyasetteki en büyük sorunumuz muhalefet yokluğudur.
Geldiğimiz nokta birkaç aylık sorunları neticesi değil. 2002'de başlayan satışların, alınan faizli borçların, uygulanan ekonomi, tarım ve siyasi programların neticesidir.
Ama muhalefet halka çözüm sunamadığı için iktidara alternatif olamadı.
Onun için diyoruz ki, muhalefet değişirse iktidar değişir…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025