Siyasetçilerimiz 'dini günlerde imanı, İslam'ın, kardeşliği, sevgiyi, hoşgörüyü hatırlarlar.
Milli günlerde Türk Milletinin azmini, Atatürk'ü, tarihe attığımız imzaları hatırlarlar.
Darbe ve 15 Temmuz yıldönümlerinde de darbeleri kınarlar ama birbirlerini de darbecilikle, diktatörlükle suçlamayı da ihmal etmezler.
Büyük maden, sel ve depremlerin yıl dönümlerinde de aynı mantık karşımızdadır. Acılardan bahsederler, tedbirli olmak zorunluluğundan bahsederler. Tabi karşılıklı suçlamalar olmazsa olmazlarıdır.
17 Ağustos'u geride bıraktık. Bu üslup ve mantık aynı şekilde cereyan etti. Bir hafta geçti, herkes depremi unuttu. Sayın Bahçeli bile unuttu.
2020 yılının 17 Ağustos yıldönümünde Ahmet Hakan, AKP'nin rızası için '17 Ağustos depreminde devlet en az üç gün kafayı kaldıramadı' demişti.
Eski AKP Vekili Şamil Tayyar ise '1999 depreminde çöken devlet, bu kez ayakta' mesajını yayımlamıştı.
Başta Sayın Bahçeli olmak üzere MHP kurmayları büyük tepki göstermiş ve 'iddialarını ispatlamayanlar alçaktır' demiştiler.
Daha geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 Ağustos 1999 depremini hatırlatarak, 'Kardeşlerim, o felaketin olduğu dönemde bu ülkenin iktidarında kim vardı? Şu anda tabii rahmetli olmuş Ecevit vardı değil mi? Peki o deprem afetinde acaba iktidar ne yaptı? Tamamen bittiler, tükendiler. Fakat biz iktidara geldik, bütün bu yıkılan yerleri ayağa kaldırdık' dedi.
Ama ne Bahçeli'den ne de kurmaylarından ses çıkmadı.
Neden acaba, sorusunun cevabı başlığımızda özetledik: Söylemler depreme yönelik değil seçimlere yönelik.
Neden acaba, sorusunun cevabı başlığımızda özetledik: Söylemler depreme yönelik değil seçimlere yönelik.
20 yıllık bir iktidarın deprem için söyleyecek sözü olamaz. Hele hele faiz karşıtlığı yapıp 520 milyar dolar faiz ödeyen AKP'nin hiç olamaz. Bu paraya ülkemizdeki evlerin tamamı yenilenirdi.
Merak edenler için AKP'nin 20 yılda yaptığı deprem hazırlıklarını şöyle bir hatırlatayım!
Ülkemiz deprem kuşağında. AKP 2002'de iktidara geldi. Depreme hazırlık olsun (!) diye ilki 31 Mart 2003'te, sonuncusu ise 18 Mayıs 2018 tarihinde olmak üzere tam 7 imar affı çıkardılar.
Aynı yıl yani 2003'ten 2020'ye kadar Kamu İhale Kanununda 32, maddelerinde ise 135 değişiklik yapmışlar.
Kasım 1999'da deprem vergisi ile tanıştık. AKP bu vergiyi kalıcı hale getirdi. Haliyle toplanan deprem paraları nerede, sorusu da peşinden geldi.
2011 yılında dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek TBMM'de yaptığı açıklamada deprem vergilerinin sağlık, eğitim, duble yollar için harcandığını açıklamıştı.
İzmir depreminden sonra ise Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum bugüne kadar 147 milyar lira tutarında deprem vergisi toplandığı; bu miktardan 8 kat daha fazlasının (yaklaşık 1,2 trilyon lira) kamu hastaneleri, okullar, valilik ve kaymakamlık binaları, sosyal konut ve kentsel dönüşüm için harcandığı ifade etmişti.
Ama ortada tutmayan rakamlar ve söz verildiği halde gerçekleşmeyen projeler vardı.
Örneğin 2018 Aralık ayında Bakan Kurum, 'hedefimiz yılda 300 bin konutu dönüştürmek' diyordu.
Aynı Bakan Şubat 2019 Konya'da, 'Şu an Türkiye'de yenilenmesi gereken 6,7 milyon konut var. Bu konutların yılda 300 binini yapmak üzere 2023'e kadar 1,5 milyon dönüştürülmesi gereken konutlarımızı acil dönüştüreceğiz' derken Mayıs 2021 Bursa'da 2012 yılında Cumhurbaşkanımızın başlattığı Türkiye'nin her yerinde kentsel dönüşüm hedefiyle her yıl 300 bin 5 yıl içinde 1 buçuk milyon konutu dönüşümü için çalışmalarımızı başlatıyoruz' demişti.
Aynı Bakan 17 Ağustos'un yıldönümünde, 'TOKİ'yle, 2002 yılında başlattığımız planlı kentleşme ve konut seferberliğiyle 20 yılda, 1 milyon 170 bin konut ve işyeri yaptık. Eylül'de yeni bir hamle başlatacaklarını' açıkladı.
Dikkat edin! Bizzat işin başındaki Çevre ve Şehircilik Bakanı Türkiye'de yenilenmesi gereken 6 milyon 700 bin konut var, 2023'e kadar 1 buçuk milyon' diyor. 20 yılda, 1 milyon 170 bin konut ve işyeri yaptık, diyor, alkış alıyor.
Süleyman Soylu ise 'Türkiye, 1999 depreminden bir ders çıkardı. Yasalar, kurumlar, tedbirler ortaya koydu' derken Mart 2022'de Uzmanların hazırladığı raporlarda sadece İstanbul'da 7,5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosuna göre 91 bin 81 binanın ağır veya çok ağır hasar, 167 bin 116 binanın da orta hasar alacağı tahmin edildiği, açıklandı.
Bu mantığın yarın ki sonucu: Deprem gibi doğal afetler Allah'ın takdiri. Kalan sağlar bizimdir!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025