"Gâvurun ekmeğini yiyengâvurun kılıcını sallar." -Türk Atasözü-Tarih: 14 Şubat 1945?ABD Başkanı Roosvelt, Suud Kralı İbn Suud ile Süveyş Kanalı girişinde demirli Amerikan kruvazörü USS Quincy'de buluştu. Zabıt tutulmayan görüşmeye tercümandan başka kimse de sokulmadı. Beş buçuk saat süren toplantının ardından, Suudi hanedanının korunması karşılığında Amerikan şirketlerinin Arabistan'daki petrol imtiyazları güvence altına alındı. Ayrıca Filistin'in Yahudi vatanı olması ve Dahran'da bir ABD üssü kurulması konusunda anlaşmaya varıldı.Tarih: 8 Haziran 1974?Henry Kissenger; ABD Dışişleri Bakanı sıfatıyla Suudi Arabistan'la ekonomik işbirliği çerçevesinde bir anlaşma imzaladı. Anlaşmanın koşullarına göre OPEC ülkelerinin lideri konumunda bulunan Suudi Arabistan; petrolü, para birimi olarak sadece dolar ile satacak, elde ettiği geliri de Amerikan ve İngiliz bankalarında değerlendirecekti. Böylece muazzam miktardaki petrol gelirinin yüklüce bir bölümü ABD'nin açıklarını kapatmak üzere yatırıma çevrilecekti. İlerleyen günlerde Suudi ülkesinin Merkez Bankası'na müdür ve yatırım başdanışmanı olarak bir Amerikalı atandı. Ayrıca 2,5 milyar dolarlık Amerikan hazine kâğıdı alındı. Aslına bakılırsa 1940'lı yılların sonlarından itibaren ABD'nin petrol yataklarının verimliliği düşüyor, dışa bağımlılığı artıyordu. 1970'li yıllarda da dolar, altınla bağının koparılmasından ötürü kan kaybediyordu. Her iki durumda da imdadına Suud hanedanı yetişti.Ne zaman Amerika, ekonomik ya da siyasi bir girdaba kapılsa yanında Müslüman ülkelerin işbirlikçilerini buldu. Şu anda bile dünya petrolünün %35'inin sağlandığı Basra Körfezi'nin güvenliğini 5. Filo sağlıyor ve ona sığınak olan ülke Bahreyn?Tunus'un 23 yıllık lideri Zeynel Abidin Bin Ali, Amerikan istihbaratında eğitilmiş bir CIA ajanıydı. İktidarı bir ABD operasyonuyla devralmış ve Washington'un Kuzey Afrika'daki en önemli müttefiklerinden biri olmuştu. BOP kapsamında gelişen Arap Baharı'nda da onu alaşağı eden ABD oldu.Keza 30 yıllık Mısır diktatörü Hüsnü Mübarek de Atlantik Ötesi'nin bölgedeki en önemli müttefikiydi. Irak işgalinde hava sahasını ve Süveyş Kanalı'nı açarak Türkiye gibi Haçlılara destek oldu. Özellikle İsrail-Arap ilişkilerinde kilit bir role sahipti. Yerine gelen Mursi'nin İhvanı, Soğuk Savaş yıllarının başından beri Amerika'nın güdümüne girmişti. Bu İhvan; kurucusu Hasan el-Benna ya da Şehit Seyyid Kutub'un İhvan-ı Müslimin'i değildi. O sebeple Mursi'nin Gazze'ye ilaç ve yiyecek sağlayan tünelleri kapatması, Camp David'i tanıması ya da Suriye karşıtlığı şaşırtıcı olmadı.Ne ilginçtir ki; 2006'da İsrail Lübnan'a saldırdığında Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkeler İsrail'e destek vermiş, Hizbullah hedef alınmıştı. Ama zaferi Allah, Hasan Nasrallah'a nasip etti.Şimdi de Suriye için aynı parametreler işliyor?Dünya üzerinde ülkesinin dışında bini aşkın üs ve beş yüz binden fazla asker bulunduran ABD'nin bu varlığının önemli bir kısmına halkı Müslüman ülkeler ev sahipliği yapıyor. Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Pakistan'ın yardımıyla Afganistan; Türkiye, S. Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar, Umman ve Mısır'ın yardımıyla Irak; yine Türkiye'nin yardımıyla Libya işgal edildi. Resûlullah'ın (s.a.a.) deyimiyle "yeryüzünün en şerlileri" başka türlü hiç galip gelebilir miydi? Yani "yoktur bizim düşmanımız, kendimizden gayrı..."Bir Amerikalı yazar İnka, Maya ve Aztek ülkelerinin bir avuç Beyaz Adam tarafından işgaline karşı şöyle der: "Kızılderililer işgalcileri sadece 'yalnız' bırakarak yenebilirlerdi. Anayurtlarıyla arasına okyanusların girdiği bir coğrafyada hammaddesiz, erzaksız ve yardımsız bırakılabilirlerdi." Ama onları yalnız bırakmadılar?Dünden bugüne değişen bir şey olmadı. İslam dünyasında, gönüllerindeki "her Robinson'a bir Cuma olma" dürtüsüne mani olamayanlar yine Atlantik ötesini kendilerine kıblegâh yapıyorlar. Yine güçlünün yanında olmanın konforuyla ahkâm kesiyor, kasım kasım kasılıyorlar. Aslında Robinson'ları yaşatanlar hep bu Cuma kafalılar?Dünden bugüne değişen olmadı ama elhamdülillah biz bu defa "Son Haçlılar"la akitleşen Cuma'ları iyi tanıyoruz.Ve onlara karşı Ehl-i Beyt nefesiyle konuşan Haydar Baş Hocamızı da? Not: Akit: TDK, 1983; 1- Sözleşme, bağıt, mukavele. 2- Nikâh.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mehmet Maruf / diğer yazıları
- Akrep kıskacı / 05.12.2019
- NATO "güvenilir" midir? / 15.10.2015
- Düşmanı tanımak / 19.01.2014
- Ajax Operasyonu-II / 14.01.2014
- Ajax Operasyonu-I / 13.01.2014
- Ali Napolyon, Hacı Wilhelm ve diğerleri / 30.11.2013
- Batı bizden korkar mı? / 23.11.2013
- Biz ancak bize benzeriz / 17.11.2013
- Biz kimiz? / 14.11.2013
- Bin yıllık korku / 10.09.2013
- NATO "güvenilir" midir? / 15.10.2015
- Düşmanı tanımak / 19.01.2014
- Ajax Operasyonu-II / 14.01.2014
- Ajax Operasyonu-I / 13.01.2014
- Ali Napolyon, Hacı Wilhelm ve diğerleri / 30.11.2013
- Batı bizden korkar mı? / 23.11.2013
- Biz ancak bize benzeriz / 17.11.2013
- Biz kimiz? / 14.11.2013
- Bin yıllık korku / 10.09.2013