İş kazalarında işverenin kusursuz sorumluluğu vardır. Yani işverenin sorumlu olması için kazanın oluşmasında kusuru var mı diye bakılmaz. İşverenin kusursuz sorumluluğu evrensel bir hukuk ilkesidir. İş kanununda, işverenler işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli "her türlü önlemi" almakla yükümlü tutulmuştur. Borçlar kanununda da istihdam edenin kusuruz sorumluluğu düzenlenmiştir. Kusursuz sorumlulukta; işverenin hem cezai hem hukuki sorumluluğu vardır. Kaza sonucu ölüm gerçekleşmiş ise işveren, TCK'nın taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan 2-5 yıl hapis cezası ile mahkum olması gerekir. Ayrıca işverenin, uğranılan maddi zararın tazmin sorumluluğu da vardır. Hangi durumda işverenin kusursuz sorumluluğu doğar?1- İşveren işyerini; mevzuatta öngörüldüğü şekliyle iş güvenliği için gerekli tarzda dizayn etmemiş, gerekli teçhizatı bulundurmamış ya da eksik bulundurmuş ise sorumludur.2- İşveren işyerini; mevzuata uygun dizayn etmiş, iş güvenliği için gerekli teçhizatı da bulundurmuş ancak etkin kullanımı sağlayacak organizasyonu yapmamış ise sorumludur. 3- İşyeri mevzuata uygun dizayn edilmiş, teçhizatlar sağlanmış, etkin kullanım için organizasyon planlanmış ancak çalışanlara belirli aralıklarla eğitim verilmemiş ise, kaza anında işçiler ne yapacağını bilemiyorsa sorumludur. 4- Özet olarak işveren, işyerinde alması gereken tedbirler ile kazanın oluşmasını yada kaza sonrası oluşan zararın artmasını engelleyebilir idi ise sorumludur.5- İş kazasında; iş sahibi, işveren, alt işveren (taşeron) birlikte müteselsilen sorumludur. Bu bilgiler ışığında Soma'daki maden kazasına bakalım.Bırakın kusursuz sorumluluğu, burada işverenin kusur sorumluluğu dahi vardır. Çünkü, iş kazası yangın ile başlıyor. İşverenin ihmali bir davranışı ile yangının çıkmış olma ihtimali yüksek. Soma kömürü üzerinde ciddi araştırmaları olan, Prof. Dr. Abdullah Çoban, kömürün aktarılmaması ve dışarıya tahliye edilmemesi halinde kömürün ısısının yükseldiğini ve kendi kendini tutuşturabildiğini, trafo patlamasının havalandırılmış kömürü tutuşturmasının mümkün olmadığını ifade ediyor. Benzer ifadeyi orada çalışan işçilerde kullanmaktadırlar. Orda eskiden beri yangınlar çıkıyordu diyorlar. Bu ihtimal çok yüksek. Bu durumda işverenin ihmali bir davranışı sonucu bu kaza olmuş demektir. Bu bilgi doğrulanır ise, işverenin ayrıca kusurlu sorumluluğu da gündeme gelir. Ciddi bir göçük olmamasına rağmen, kazadan sonra içeride kalan işçilerin çıkış yapamaması, havasız kalarak hayatlarını kaybetmeleri, sadece bireysel gayretlerle kendilerini dışarı atanların kurtulabilmesi aslında her şeyi özetlemektedir. İşveren, İşyerinde gerekli tedbirleri almış olsaydı; göçük altında olmayan işçiler yaklaşık 12 saat boyunca hayatta kalmalarına rağmen dışarı çıkamıyor, hava alacak bir imkan da bulamıyor olmaları mümkün olmazdı. Kaza sonrasında içeride kalanların hemen hepsi havasızlıktan hayatını kaybetmesi, işyerinde oluşacak kazada tahliye imkanları ve havalandırma imkanlarının oluşturulmadığını yada etkin kullanılamadığını ortaya koymaktadır. Hükümet yetkilileri; mevzuatımız eksiksiz, işyeri denetimleri eksiksiz, işyeri de mevzuata uygun faaliyet göstermektedir diyerek, biz de işyeri de sorumlu değildir diyor ve ekliyorlar "bu işin kaderinde ölüm var". Aslında işçiler sorumludur demekten çekindikleri için kader diyorlar. Kader demek ile işçi sorumludur demek arasında fark yoktur. Çünkü, hukuki olarak ikisinin sonucu da aynıdır. Ölen öldüğü ile kalır. Bu olayda iş sahibi devlettir. Çünkü Ocak devlete aittir. devlet adına sorumluluk hükümete aittir. Bu sorumluluk hiyerarşi içerisinde Başbakana kadar uzanır. Devlet, Rödovans sözleşmesi (kömür payı karşılığı) ile maden çıkarma işini Soma Kömür A.Ş'ye vermiştir. Soma Kömür A.Ş, işverendir. İşçilerin istihdam edildiği firma ise alt işveren yani taşerondur. İş sahibi, işveren ve taşeron birlikte sorumludur. 300'ün üstünde işçimizin şehit olduğu bu olayda; Başbakanın ve Enerji Bakanın, işveren ve taşeron kadar hukuki sorumluluğu vardır. Çünkü devlete ait bir ocakta bu kaza olduğu için hükümet, işveren konumundadır. Bahsettiğim sorumluluk hukuki sorumluktur. Yani karşılığı hapis cezası ve tazminat olan sorumluluk. Hükümet bu olayda siyasi ve hukuki olarak sorumlu olduğu için, yani taraf olduğu için onların emrinde çalışan teknik ekibin oluşturacağı kaza raporuna güvenmek mümkün değildir. Bu nedenle, ülke dışından gelecek bağımsız teknik bir heyetin rapor oluşturması gerekir. Almanya'dan bu yönde gelen bir teklifin, hükümet tarafından reddedildiğini öğrendik. Burada Muhalefet partilerine, sendikalara ve işçi yakınlarına görev düşmektedir. İncelemenin bağımsız bir heyet tarafından yapılması konusunda ısrarlı davranmaları gerekir.Yazımın bu bölümüne kadar siyasi sorumluluktan hiç bahsetmedim. Bu ocak devlete ait bir yer olmasa, tamamen özel bir işletme olsa dahi, hükümetin iş kazalarını önleyecek yasal düzenlemeleri yapmak, denetimler ve cezalar ile işletmelerin mevzuata uygun hale gelmesini sağlamak, kazaları ve kazalarda kayıpları en aza indirmek için gerekenleri yapmak şeklinde genel siyasi bir sorumluluğu vardır. Yetkili olanlar, sorumluluk sahibi olsalar, bu facianın siyasi sorumluluk olarak karşılığı istifa edip görevi bırakmaktır. Hükümet bu davranışı göstermiyor, göstermeye de niyetli görünmüyor ise seçimler ile onu görevden almak halkın sorumluluğudur. Halk da bu davranışı göstermiyor ve göstermeyecek ise "kader" demekten başka çaremiz kalmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Lütfullah Önder / diğer yazıları
- Sararan sendikalar / 23.03.2023
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021