Siyasilerimiz ne demek istedi?

Siyasilerimiz bazen öyle açıklamalar yapıyor, öyle icraatlar ortaya koyuyor ki, ister istemez aklımıza birçok soru işareti takılıyor, sorma gereği hissediyoruz.Dilerseniz son yaşanan Barzani, Şivan Perver ve Kürdistan açılımıyla ilgili bir takım açıklama ve icraatlara yönelik sorularımızı soralım:Başbakan Erdoğan, Diyarbakır konuşmasındaki "Kürdistan" faciasından sonra, partisinin grup toplantısında, "Osmanlıya gittikleri zaman Doğu ve Güneydoğu'da Kürdistan, Doğu Karadeniz'de de Lazistan eyaletini görecekler" ifadelerini kullandı.Tarih bilimcilerinin açıklamalarında Kürdistan gibi bir eyaletin asla olmadığı, Lazistan'ın ise Sayın Başbakan'ın misallendirdiği gibi olmadığı ortaya çıktı. Siyasilerimiz, yanlış bir bilgiyle büyük bir tarihi yanlışa kapı aralamaya çalışıyordu.Soru şu: Bu gayretkeşliğin sebebi nedir?Sayın Başbakan, Atatürk'ün nutkunda da Kürdistan ifadesinin geçtiğinden bahsederek, kendi yanlışına delil sunmaya çalıştı.Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünkü yazısında altını çizdiği gibi Nutuk'ta Atatürk'ün Kürdistan dediği belirtiliyor ama Sayın Başbakan'ın bugün ifade ettiği gibi değil. Atatürk, Kürdistan projesinin bir İngiliz propagandası olduğunu ve Türk'üyle, Kürt'üyle aziz Türk milletinin bu İngiliz oyununu bozduğundan bahsediyor.Soru şu: Kendi yanlışınıza, gerçekleri çarpıtarak Atatürk'ü neden ortak etmeye çalışıyorsunuz?Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'daki konuşmasında "Dağdakiler inecek, cezaevleri boşalacak" demişti. Bu ifade Barzani de dahil olmak üzere herkes tarafından "genel af" olarak algılandı. Başbakan'a bu konuda soru sorulduğunda genel affın olmayacağı, bunun sadece şahsi hayali olduğunu ifade etti.Soru şu: Sayın Başbakan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil eden Başbakanlık makamı, üstelik ülkemiz üzerinde menfur hesapları olanların önünde şahsi hayallerin açıklanması gereken bir makam mıdır?Sayın Başbakan, Diyarbakır (s)açılımından sonra Ankara'da gerçekleştirilen 3. Sanayi Şurası'nda Türklerin tarihte 16 devlet kurduğunu ama aynı zamanda bunun 15 devletin de yıkıldığı anlamına geldiğini belirtti.Soru şu: Bayram değil, seyran değil 15 devletin yıkıldığı neden ifade ediliyor? Birileri, özellikle de açılımlarla cesaret verilen birileri bu cümleyi "16'ıncısını da biz yıkacağız" diye anlamaz mı? Tarihe dönüp baktığımız zaman, yıkılan 15 Türk devletinin, idarecilerinin düşmanlarına verdikleri tavizler sebebiyle yıkıldığını görecekler.Bülent Arınç, Başbakan'ın Kürdistan sözlerine tepki gösterenlere cevaben "Birisinin bunu söylemesi gerekiyordu" ifadelerini kullandı ve "dershane" gündeminde kavgalı olduğu Sayın Başbakan'a tam destek verdi. Rantta kavga, misyonda destek.Soru şu: Sayın Arınç siz de gayet iyi biliyorsunuz ki, Kürdistan projesi Türkiye'nin bir bölümünü de kapsıyor ve ülkemizi bölme amaçlı... Bunu resmi bir ağızdan söylemek, kabullenmek anlamına gelmiyor mu? O halde yarın bir gün "birisi söylemesi lazım" mantığıyla "Türkler soykırım yapmıştır" da demeye mi başlayacaksınız? Yine "birisi söylemesi lazım" gerekçesiyle KKTC gibi bir devletin olmadığını ilan edip, Kıbrıs'ın tek hakiminin Rum kesimi olduğunu falan mı ifade edeceksiniz? Bu, "birisinin söylemesi lazım" maslahatı nereye varacak?Bülent Arınç, "Şivan'a kimsenin laf söylemeye hakkı yok" dedi.Soru şu: Şivan'a laf söyleyenler, onun bir konserinde Abdullah Öcalan'a "özgürlük savaşçısı", Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne de "terörist" dediği için eleştiriyorlar. Sayın Arınç, Şivan'a kimsenin laf söylemeye hakkı yok derken, aynı görüşleri paylaştığınızı mı ima etmeye çalışıyorsunuz?Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'daki konuşmasında "1 yılda bunları başardık, birkaç yılda daha neler başaracağız" ifadelerini kullandı.Bu sefer soru sormayacağım, çünkü 1 yılda bölücülere, teröristlere, ülkemiz üzerinde menfur hesapları olanlara o kadar çok taviz verildi ki, bu hızla gidilirse ben birkaç yılımız olduğunu zannetmiyorum.