Siyaset Türk sporunu çökertti
Son birkaç yıl içerisinde başta futbol olmak üzere sporun birçok dalında alınan başarısız sonuçlar, doping skandalları ve en son Beşiktaş-Galatasaray derbisinde yaşanan olaylar, iktidarın izlediği spor politikasının da iflas ettiğini gözler önüne seriyor.
25.09.2013 00:00:00
Yalçın Erkol / İSTANBULPazar günü İstanbul Olimpiyat Stadı'nda yaşananlar Türk futbolunun içerisinde bulunduğu rezilliği açıkça gözler önüne seriyor. Beşiktaş ile Galatasaray arasında oynanan karşılaşmanın 90+2. dakikasında Melo'nun kırmızı kart görmesinin ardından 1453 Kartallar taraftar grubunun sahaya girmesiyle başlayan olaylarda hakem Fırat Aydınus maçı tatil ettiğini açıklamıştı.'Gezi Olayları'nın etkisi var mı?Bu olay aslında futbol ile siyasetin ne kadar iç içe olduğunun en basit örneği. Çarşı taraftar grubunun 'Gezi Olayları'ndaki tavrından rahatsız olan iktidarın Çarşı grubuna karşı 1453 Kartallar taraftar grubununu kurdurduğu iddia ediliyor. Aslında olay yalnızca hakem kararlarına tepki değil, iyi organize edilmiş bir operasyon niteliğinde. Bunun en büyük göstergesi 1453 Kartallar grubunun 'Ya Allah Bismillah Allahu Ekber' sloganıyla sahaya hücum etmesi. Çarşı grubununun iddiası ise Çarşı'yı parçalamak için düzenlenen bir organizasyondan ibarettir şeklinde. Malesef Çarşı grubunu cezalandırmak için hem Beşiktaş Spor Kulübünü hem de Türk futbolunu harcıyorlar.Fatih Terim Milli takıma!En son uluslararası başarısını 2008 yılında elde eden ve sonraki 2 büyük turnuvaya da katılamayan A-Milli takımın başına Galatasaray'ı çalıştırmasına rağmen Başbakan'ın isteğiyle Fatih Terim, getiriliyordu. Terim ile bir sabah kahvaltısında buluşan Başbakan, "Senin gibi tecrübeli bir isim bu konuda en ideali" diyerek Fatih Terim'e milli takımın başında görmek istediğini belirtiyordu. (Başbakan, Terim'i böyle ikna etti - 24 Ağustos 2013 - Sabah Gazetesi)Şike süreci ile Türk futbolu kan kaybettiKulüpler bazında ise geçtimiz ay UEFA'nın Fenerbahçe ve Beşiktaş hakkında verdiği Avrupa müsabaka-larından men cezasının Uluslararası Spor Mahkemesi (CAS) tarafından onaylanması Türk futbol tarihine kara bir leke olarak geçti. 12 Dev Adam hezimete uğradı2013 Avrupa Basketbol Şampiyonası da A Milli Basketbol Takımı için hüsran oldu. 2013 Avrupa Basketbol Şampiyonası D Grubu'nda 5 maçta 4 yenilgi, 1 galibiyet ile 5'inci sırada bitirerek turnuvaya ilk turda veda eden "12 Dev Adam", şampiyonayı Almanya, Karadağ ve Gürcistan ile 17. sırada tamamlayarak tarihindeki en kötü derecelerinden birini elde etti. Avrupa Şampiyonaları tarihinde en iyi derecesini 2001 yılında Türkiye'deki turnuvada ikinci olarak elde eden "12 Dev Adam", daha sonra katıldığı 6 şampiyonada derece elde edemedi.Güreşte de Kırkpınar'a gölge düştüTürkiye Güreş Federasyonu Başkanı Hamza Yerlikaya, 652. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde başpehlivanlığı kazanan Ali Gürbüz'ün de aralarında olduğu 19 pehlivanda dopingli maddeye rastlandığını söyledi. (13 Ağustos 2013 - Milliyet)Halterde doping skandalı!Akdeniz Oyunları'nda mücadele eden Halter Milli Takımı'nın kamp döneminde 8 sporcudan alınan numulere yapılan testler pozitif çıktı. (21 Haziran 2013-NTV)Atletizm Federasyonu ceza yağdırdıTAF Disiplin Kurulu, aralarında olimpiyat madalyalı milli atlet Eşref Apak'ın da bulunduğu 31 sporcuya, 2 yıl müsabakalardan men cezası verdi. (05 Ağustos 2013 AA) TAF, doping şüphesiyle daha önce incelemeye aldığı milli atlet Nevin Yanıt ile ilgili kararını açıkladı. Federasyon, milli atleti 2 yıl müsabakalardan men etti. (28 Ağustos 2013 Star)Olimpiyatlar neden hayal?Türk sporundan sorumlu olan Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Olimpiyat'a aday olunmadan önce bu iş için sadece tesislerin yeterli olmayacağını bilmesi lazım. Sporcusundan, antrenörüne, federasyonundan malzemecisine kadar hesap sorulması ve aksaklıkların giderilmesi gerekiyor. Türkiye'nin öncelikle uluslararası spor kamuoyunda kaybettiği prestijini geri kazanması ve Türk gençliğine sahip çıkması gerekiyor. Olimpiyatlar ancak bu şekilde hayal olmaktan çıkar. Bunun için de önce Türk sporundan siyasi ellerin çekilmesi ve bu konuda iktidar sahiplerinin Türk gençliğinin ve Türk sporunun önünü açması gerekiyor. Üstad Prof. Dr. Haydar Baş'ın dediği gibi, "Türk milletine gerekli önem ve değer verildiği takdirde Türk milletinin önünde hiç bir güç duramaz." Bu Türk sporunda ve her alanda geçerlidir.