Uzmanlar dünyada iyi beslenemeyen kişilerin sayısının yaklaşık 800 milyon civarında bulunduğunu; buna karşın şişman insanların sayısının ise 1 milyarı aştığını belirtiyor.
Özellikle 1980'li yıllarda dünyada en çok dikkat çekilen sorunlardan bir tanesi, başta Afrika kıtasında olmak üzere açlıktı. Uzmanlar şimdiyse şişmanlığın açlıktan daha büyük bir sorun olduğunu söylüyor. 800 milyon insan açlık tehdidindeUluslararası Tarım İktisatçıları Birliği'nin Avustralya'da düzenlediği konferansta konuşma yapan North Carolina Üniversitesi'nden ABD'li profesör Barry Popkin hem zengin hem de fakir ülkelerin şişmanlık sorunuyla mücadele edemediğini söyledi. Barry Popkin'in açıkladığı rakamlara bakılırsa dünyada iyi beslenemeyen kişilerin sayısı yaklaşık 800 milyon civarındayken, şişman insanların sayısı bir milyarı aştı.Popkin şişmanlığın artmasının ise iki nedeni olduğunu söylüyor: Değişen diyetler ve insanları daha az fiziksel egzersiz yapmaları. ABD'li profesörün dikkat çektiği bir diğer nokta eskiden sadece zengin insanlarda şişmanlık ve yol açtığı hastalıklara artık fakirlerde de rastlanabilmesi, sorunun büyük kentler kadar kırsal kesimlerde de gözlenmesi. Beslenme tarzı artık değişmeliBarry Popkin'e göre Çin'de gözlenen değişimin de, şişmanlık sorununun artmasında payı büyük. Zira dünyanın en kalabalık ülkesinde insanlar artık et ürünleri ve sebze yağlarını daha çok tüketiyor; topluma taşıma araçlarını daha fazla kullanıyor, daha çok televizyon seyrediyor. Barry Popkin hükümetlere şişmanlık sorunuyla mücadelede daha iyi stratejiler geliştirme çağrısı yaptı. Önerileri arasında ise özellikle asitli içeceklerin fiyatlarının kalorilerine göre belirlenmesi, meyve ve sebze üreticilerinin desteklemeleri var. ABD'liler daha obezAvustralya'daki konferansta Minnesota Üniversitesi'nden Profesör Benjamin Senauer de ABD ile şişmanlık sorunun çok az görüldüğü Japonya'da insanların yaşamlarını karşılaştırdı. Benjamin Senauer'in açıkladığı rakamlara bakılırsa ortalama bir Japon gelirinin yaklaşık çeyreğini yiyeceğe harcıyor, ABD'de ise bu oran yüzde 14'ün altında. Senauer ayrıca Japonların yaşamında etkin toplu taşımacılıkla birlikte yürümenin de önemli bir yer tuttuğuna; ortalama bir ABD'lini ise işe sadece toplu taşıma araçlarıyla gittiğine, süpermarkete otomobiliyle gitmeyi tercih ettiğine ve mümkün olan en az düzeyde yürüdüğüne dikkat çekti.
Özellikle 1980'li yıllarda dünyada en çok dikkat çekilen sorunlardan bir tanesi, başta Afrika kıtasında olmak üzere açlıktı. Uzmanlar şimdiyse şişmanlığın açlıktan daha büyük bir sorun olduğunu söylüyor. 800 milyon insan açlık tehdidindeUluslararası Tarım İktisatçıları Birliği'nin Avustralya'da düzenlediği konferansta konuşma yapan North Carolina Üniversitesi'nden ABD'li profesör Barry Popkin hem zengin hem de fakir ülkelerin şişmanlık sorunuyla mücadele edemediğini söyledi. Barry Popkin'in açıkladığı rakamlara bakılırsa dünyada iyi beslenemeyen kişilerin sayısı yaklaşık 800 milyon civarındayken, şişman insanların sayısı bir milyarı aştı.Popkin şişmanlığın artmasının ise iki nedeni olduğunu söylüyor: Değişen diyetler ve insanları daha az fiziksel egzersiz yapmaları. ABD'li profesörün dikkat çektiği bir diğer nokta eskiden sadece zengin insanlarda şişmanlık ve yol açtığı hastalıklara artık fakirlerde de rastlanabilmesi, sorunun büyük kentler kadar kırsal kesimlerde de gözlenmesi. Beslenme tarzı artık değişmeliBarry Popkin'e göre Çin'de gözlenen değişimin de, şişmanlık sorununun artmasında payı büyük. Zira dünyanın en kalabalık ülkesinde insanlar artık et ürünleri ve sebze yağlarını daha çok tüketiyor; topluma taşıma araçlarını daha fazla kullanıyor, daha çok televizyon seyrediyor. Barry Popkin hükümetlere şişmanlık sorunuyla mücadelede daha iyi stratejiler geliştirme çağrısı yaptı. Önerileri arasında ise özellikle asitli içeceklerin fiyatlarının kalorilerine göre belirlenmesi, meyve ve sebze üreticilerinin desteklemeleri var. ABD'liler daha obezAvustralya'daki konferansta Minnesota Üniversitesi'nden Profesör Benjamin Senauer de ABD ile şişmanlık sorunun çok az görüldüğü Japonya'da insanların yaşamlarını karşılaştırdı. Benjamin Senauer'in açıkladığı rakamlara bakılırsa ortalama bir Japon gelirinin yaklaşık çeyreğini yiyeceğe harcıyor, ABD'de ise bu oran yüzde 14'ün altında. Senauer ayrıca Japonların yaşamında etkin toplu taşımacılıkla birlikte yürümenin de önemli bir yer tuttuğuna; ortalama bir ABD'lini ise işe sadece toplu taşıma araçlarıyla gittiğine, süpermarkete otomobiliyle gitmeyi tercih ettiğine ve mümkün olan en az düzeyde yürüdüğüne dikkat çekti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.