Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş uğradığı saldırıyı anlattı

Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş suikasta ilişkin davanın karar duruşması öncesi yaşadığı saldırıyı değerlendirdi.

Selma Ateş, "Bu saldırı kalabalığın içinde değil de sokak ortasında ya da bir köşe başında olsaydı kendimi koruyamazdım. O zaman ne olacaktı?" dedi.

Selma Ateş şunları söyledi;

"Karar duruşması öncesinde verilen arada bizler bahçede Sincan Cezaevi Kampüsü gibi bir yerde, bir sürü polisin olduğu bir yerde oturduğumuz alanda Milli Yol Partisi
Genel Başkanı Remzi Çayır ile birlikteydik. Remzi Bey ile otururken birden bir saldırı gerçekleşti. Biz anlamadık çünkü böyle bir şeyi, böyle bir güvenlikli bir yerde yaşamamız gerçek üzüntü verici. Aslında açıkta hedef olduğumuzu çok çok iyi anlamış olduk.  Sebebini bilmiyorum diyemiyorum zaten tehditler vardı.

Onun öncesinde mahkeme salonunda avukatların son iki avukatın duruşma sırasındaki söylemleri sürekli bize yönelikti. Annem, ben ve ablam üzerinden bir sataşma söz konusuydu. Orada o anda cevap verme hakkımız yok çünkü karşı taraf konuştuğu için sadece dinliyorsunuz ve saatlerce düşünün sabahtan araya kadar iki avukat konuştu. İki avukatın konuşması kendi tutuklularını savunmak yerine bizim üstümüzden çok gitti. Ben zaten bunu daha önce de söylemiştim, ' Bunlar yaşanacak, eğer suçlar cezasız kalırsa bugün Sinan Ateş'e olanlar, polisimize olanlar,  Narin'e olanlar, bizlerin de başına gelecek, gazetecilerin de başına gelecek' dedik.

Aleni bir şekilde tehditler savruldu o salonda. Özgür Özel'e küfürler eden bir tutuklu vardı yani bu gücü nereden aldıklarını hiçbirimiz bilmiyoruz. Böyle bir şeyin yaşanması çok kötü çünkü orada annem var, ablam var. Bana saldıran kişiye tepkisiz kalmadım fakat polisler çok rahat bir şekilde kelepçe takmadan götürdüler ve bu insanın 6 tane suç kaydı varmış.

Sinan'ın katliamını gerçekleştirenlerin 35 suç kaydı, 25 suç kaydı var, 56 suç kaydı olan var. Bu insanlar bu şekilde elini kolunu sallayarak gezerse bugün belki ucuz bir şeyle kurtuldum, suratıma darbe almadım ya da yani o kadar netti ki arkadan yaklaşıp kesici bir aletle bir şey yapabilirdi ama ucuz kurtuldum diyorum.

Peki bu saldırı bu kalabalığın içinde değil de sokak ortasında ya da bir köşe başında olsaydı kendimi koruyamazdım. O zaman ne olacaktı? İşte adalet savaşımızın neden olduğu aslında çok açık, Sinan Ateş için adalet istiyoruz ama bizler aslında herkes için adalet arıyoruz. Burada benim başıma gelen olay herkesin başına gelecek çünkü sizler suçluları bu şekilde sürekli kollarsanız ve korursanız bu suçlular daha çok azgınlaşacak ve saldırılarına devam edecek.

Bu saldırılara çok kez maruz kaldım, Bursa'da maruz kaldım, İzmir'de maruz kaldım,  Sincan Cezaevi'nin kampüsünde daha önce de böyle bir olayda araçlarımız çizildi. Bunları yaşadık, hepsi de polislerin kayıtlarında var. Bunları özellikle ve defaatle söylememize rağmen bizim birimizin tekrar ölmesi mi gerekli?"