İstanbul Defterdarı Kadir Boy, 189 milyon 830 bin lira olan kapalı yerlerde sigara içme cezasıyla ilgili olarak bu yıl vergi dairelerine hiçbir tutanak gönderilmediğini, dolayısıyla cezanın hiçbir yerde uygulanmadığını söyledi. 4207 sayılı "Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarının ÖnlenmesineDair Kanun" ile kapalı mekanlarda tütün ve tütün mamullerinin içilmesinin yasaklandığını hatırlatan Boy, aynı yasanın 4. maddesinde,uyarıların yapılmasından ilgili yerlerin yetkili ve amiri durumundaki kişilerin sorumlu olduğunun belirtildiğini vurguladı.
Yasa hükümlerine göre, sigara içiminin yasaklandığı yerlerde yasağa uymayanlar hakkında uyarıda bulunmak, uyulmayan hallerde tutanak düzenlemenin öncelikle kolluk kuvvetleri ve belediye zabıtalarının görevi olduğunu ifade eden Boy, bunun dışında o yerin sorumlusunun tayin ettiği, özel güvenlik elemanları, idareciler ve diğer personelin de, yasağa uyulması konusunda gerekli uyarıları yapmak ve uymayanlar hakkında tutanak düzenlemekle görevli olduğunu bildirdi.
Düzenlenen tutanağın o yerin mülki amirliğine gönderilerek şikayette bulunulduğunu kaydeden Boy, mülki amirin de, söz konusu kişiye sigara içme yasağına uymadığı gerekçesiyle hükmedilen idari para cezasını ilgili vergi dairesine yatırması gerektiğini belirten tebligat gönderdiğini söyledi.Para cezasının 4421 sayılı yasayla 1 Ağustos 1999 tarihinden itibaren 8 misline çıkarıldığını hatırlatan Kadir Boy, cezanın, "her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı" hükmünün getirilmesiyle, bu yıl için 189 milyon 830 binlira olarak belirlendiğini anlattı.
Hiç kimseye ceza kesilmedi
İstanbul Defterdarı Boy, para cezasının takip ve tahsil işlemlerinin vergi dairelerince yerine getirildiğini ifade ederek, "Bu yıl için cezaya dair ilgili vergi dairelerine iletilmiş hiçbir tutanak yok. Yani 189 milyon 830 bin lira olan kapalı yerlerde sigara içme cezası, 2001 yılının başından bugüne kadar hiçbir yerde uygulanmadı" dedi.
Vali ve kaymakamlara "hassas olun" çağrısı
Sigarayla Savaşanlar Vakfı Başkanı Ubeyd Korbey de, 4207 sayılı yasayla para cezasının amaçlanmadığını, sigara içilmesi konusunda caydırıcı olmanın hedeflendiğini söyledi.
Vakıf olarak kurum ve kuruluşları dolaşarak eğitim çalışmaları yaptıklarını anlatan Korbey, vakıf gönüllülerinin İstanbul'un bütün ilçeleri ile Ankara ve İzmir'de denetleme çalışmasına başladıklarını bildirdi. Para cezasının sağlıklı bir yaşam ve başka insanların temiz hava soluma hakkına saygı göstermek için öngörüldüğünü vurgulayan Korbey, bu konuda vali ve kaymakamlara çok büyük görevler düştüğünü belirtti. Vali ve kaymakamların hassas olmasının yasanın daha iyi uygulanması sağlayacağını ifade eden Korbey, "Ceza miktarının yüksek olması nedeniyle amirler tutanak tutmakta zorlanıyor ve ceza kesmek istemiyor. Buna karşılık insan hayatı hiçe sayılıyor. Ülkemizde bu konuda zihniyet değişikliği şart" dedi. Türk toplumunda "pasif içiciliğin" önemsenmediğini ve yarattığı tehlikelerin farkına varılmadığını kaydeden Korbey, şöyle konuştu:
"Sigara dumanının, en kirli havadan 10 kez daha kirli olduğu unutulmamalıdır. Bir pasif içici, yoğun sigara dumanının olduğu mekanda bir saat kalırsa 4 sigara içmiş kadar zehirleniyor. Türkiye'deher yıl 100 bin kişi, sigaradan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor.
Yasa hükümlerine göre, sigara içiminin yasaklandığı yerlerde yasağa uymayanlar hakkında uyarıda bulunmak, uyulmayan hallerde tutanak düzenlemenin öncelikle kolluk kuvvetleri ve belediye zabıtalarının görevi olduğunu ifade eden Boy, bunun dışında o yerin sorumlusunun tayin ettiği, özel güvenlik elemanları, idareciler ve diğer personelin de, yasağa uyulması konusunda gerekli uyarıları yapmak ve uymayanlar hakkında tutanak düzenlemekle görevli olduğunu bildirdi.
Düzenlenen tutanağın o yerin mülki amirliğine gönderilerek şikayette bulunulduğunu kaydeden Boy, mülki amirin de, söz konusu kişiye sigara içme yasağına uymadığı gerekçesiyle hükmedilen idari para cezasını ilgili vergi dairesine yatırması gerektiğini belirten tebligat gönderdiğini söyledi.Para cezasının 4421 sayılı yasayla 1 Ağustos 1999 tarihinden itibaren 8 misline çıkarıldığını hatırlatan Kadir Boy, cezanın, "her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı" hükmünün getirilmesiyle, bu yıl için 189 milyon 830 binlira olarak belirlendiğini anlattı.
Hiç kimseye ceza kesilmedi
İstanbul Defterdarı Boy, para cezasının takip ve tahsil işlemlerinin vergi dairelerince yerine getirildiğini ifade ederek, "Bu yıl için cezaya dair ilgili vergi dairelerine iletilmiş hiçbir tutanak yok. Yani 189 milyon 830 bin lira olan kapalı yerlerde sigara içme cezası, 2001 yılının başından bugüne kadar hiçbir yerde uygulanmadı" dedi.
Vali ve kaymakamlara "hassas olun" çağrısı
Sigarayla Savaşanlar Vakfı Başkanı Ubeyd Korbey de, 4207 sayılı yasayla para cezasının amaçlanmadığını, sigara içilmesi konusunda caydırıcı olmanın hedeflendiğini söyledi.
Vakıf olarak kurum ve kuruluşları dolaşarak eğitim çalışmaları yaptıklarını anlatan Korbey, vakıf gönüllülerinin İstanbul'un bütün ilçeleri ile Ankara ve İzmir'de denetleme çalışmasına başladıklarını bildirdi. Para cezasının sağlıklı bir yaşam ve başka insanların temiz hava soluma hakkına saygı göstermek için öngörüldüğünü vurgulayan Korbey, bu konuda vali ve kaymakamlara çok büyük görevler düştüğünü belirtti. Vali ve kaymakamların hassas olmasının yasanın daha iyi uygulanması sağlayacağını ifade eden Korbey, "Ceza miktarının yüksek olması nedeniyle amirler tutanak tutmakta zorlanıyor ve ceza kesmek istemiyor. Buna karşılık insan hayatı hiçe sayılıyor. Ülkemizde bu konuda zihniyet değişikliği şart" dedi. Türk toplumunda "pasif içiciliğin" önemsenmediğini ve yarattığı tehlikelerin farkına varılmadığını kaydeden Korbey, şöyle konuştu:
"Sigara dumanının, en kirli havadan 10 kez daha kirli olduğu unutulmamalıdır. Bir pasif içici, yoğun sigara dumanının olduğu mekanda bir saat kalırsa 4 sigara içmiş kadar zehirleniyor. Türkiye'deher yıl 100 bin kişi, sigaradan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor.