Dünkü yazımızda, "Mesela Şia hakkında ne biliyoruz? Hiç. İman ve amel esasları nelerdir, biliyor muyuz? Yok. Yüz yıllardır kaftanlı, etekli, fesli birileri onlara 'kafir' dedi. İnsanımızda kabul etti. Aynı bakış o taraftan da bu tarafa yansıdı." Demiştik.
Evet, ne biliyoruz? Hiç.
İran eşittir Şia, diye bir algı oluşturulmuş beyinlerde. Oysa Şii (Şia) kavramını bizzat Peygamberimiz (s.a.a) kullanıştır; 'Ya Ali! Seninde Şiaların (taraftarların) olacaktır'
Bugün nasıl ki Türkiye'de, Sünni kılıfıyla Haçlı adına faaliyetler yapılıyorsa, dinler arası diyalog vs. fitneleri yayılıyorsa, insanlar Hıristiyanlığa veya itikat boşluğuna itiliyorsa, İbrahimi dinler kavramı öne çıkarılmak isteniyorsa, kilise evler 100 binlere dayanmışsa aynı faaliyetler İran'da da ve diğer İslam ülkelerinde de fazlasıyla yapılmaktadır.
Bugün nasıl ki Türkiye'de, İngiliz menşeli tarikatlar, 'Ehl-i Sünnet ve-l cemaat' kılıfıyla İslam'ı tekellerine almış havasıyla Şia, Caferi, Alevi şöyledir, böyledir vs. fetva, görüş, slogan vs. üretiyor, halkı kin ve düşmanlığa yönlendiriyorsa aynı zihniyet o tarafta da Şia kılıfıyla Şiileri, Sünnilere karşı kin ve düşmanlığa sevk etmektedir.
Ve 21. Yüz yılın ilim, gönül ve fikir adamı Prof. Dr. Haydar Baş bu bin yıllık fitneye, kine kerşı cahilliğe yazdığı Ehl-i Beyt külliyatı ve bu külliyatın özeti niteliğindeki 'Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt' kitabı ile 'DUR' demiştir.
Bu kitabı okursanız, 'aaa biz kardeşmişiz' diye şaşıracaksınız, mahcup olacaksınız. Allah'tan af dileyeceksiniz ve size kin aşılayanlara lanet okuyacaksınız.
Ha! Yok! Onlar şöyledir, böyledir, bize böyle öğretildi bağnazlığında olanlara Allah-u Teala'nın şu ayetlerini de hatırlatmak isterim;
"Nihayet huzurumuza geldiğinde, arkadaşına, "Keşke benimle, senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Sen ne kötü arkadaşmışsın!" der. Onlara, "(Bu hayıflanmanız) bugün size asla fayda vermez. Çünkü birlikte zulmettiniz; hepiniz azapta ortaksınız" denir." (Zuhruf Suresi 36-39)
Biz kardeşiz. Çünkü imanda da, amelde de biriz, beraberiz. Nasıl mı?
Ehl-i Sünnet'e göre imanın şartları şunlardır:
1- Allah'ın varlığına ve birliğine inanmak,
2- Meleklere inanmak,
3- Kitaplara inanmak,
4- Peygamberlere inanmak,
5- Ahiret gününe, ölümden sonra dirilmeye inanmak,
6- Kadere inanmak, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine inanmak.
Şia'nın iman esasları:
1- Tevhit: Allah'ın eşi ve benzeri olmadığına, tek olduğuna inanmak,
2- Nübüvvet: Allah'ın peygamberlerine inanmak,
3- Mead: Ölüme, ölümden sonra dirilmeye, kıyamet gününe ve kıyamette insanların dünyada işledikleri amellerinden dolayı adaletle hesaba çekilmelerine inanmak,
4- Adalet: Allah-u Teâlâ'nın adil olduğuna, tek yaratıcının Allah olduğuna, hayrın Allah'tan, şerrin şeytandan olduğuna inanmak,
5- İmamet: Hz. Muhammed'den (s.a.v.) sonra İmam Ali'nin (a.s.) imametine ve hilafetine inanmak, diğer on bir imama inanmak.
Sünnilere göre İslam'ın şartları:
1- Kelime-i şahadet getirmek.
2- Namaz kılmak
3- Oruç tutmak
4- Zekât vermek
5- Hacca gitmek
Şia'ya göre İslam'ın şartları:
1- Namaz kılmak
2- Oruç
3- Zekât
4- Hac
5- Humus
6- Cihad
7- Emr-i bi'l-ma'ruf
8- Nehy ani'l-münker
9- Tevella, Allah'ın sevdiğini sevmek
10- Teberra, Allah'ın düşmanına düşman olmak.
Görüldüğü üzere Sünni ve Şii dünya, imamet meselesinin dışındaki hemen hemen bütün konularda aynı akaidi ve aynı İslamî esasları paylaşmaktadırlar.
O halde bir daha soralım; Nedir bu kin? Nedir bu kan?
Sakın içimizdeki münafıklara aldanarak kardeşlerinize kin gütmeyin. Hele hele kanına, canına, malına kastetmeye kalkmayın. Yoksa her şeyinizi kaybedersiniz.
"Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azab hazırlamıştır." (Nisa 93)
"Kim, yarım sözcükle de olsa bir Müslüman'ın öldürülmesine yardım ederse; kıyamet gününde Yüce Allah'ın huzurunda, alnına "Bunun Allah'ın rahmetinden nasibi yoktur" diye yazılmış olarak getirilir" (İbn Mâce, Diyât 1)
Evet, ne biliyoruz? Hiç.
İran eşittir Şia, diye bir algı oluşturulmuş beyinlerde. Oysa Şii (Şia) kavramını bizzat Peygamberimiz (s.a.a) kullanıştır; 'Ya Ali! Seninde Şiaların (taraftarların) olacaktır'
Bugün nasıl ki Türkiye'de, Sünni kılıfıyla Haçlı adına faaliyetler yapılıyorsa, dinler arası diyalog vs. fitneleri yayılıyorsa, insanlar Hıristiyanlığa veya itikat boşluğuna itiliyorsa, İbrahimi dinler kavramı öne çıkarılmak isteniyorsa, kilise evler 100 binlere dayanmışsa aynı faaliyetler İran'da da ve diğer İslam ülkelerinde de fazlasıyla yapılmaktadır.
Bugün nasıl ki Türkiye'de, İngiliz menşeli tarikatlar, 'Ehl-i Sünnet ve-l cemaat' kılıfıyla İslam'ı tekellerine almış havasıyla Şia, Caferi, Alevi şöyledir, böyledir vs. fetva, görüş, slogan vs. üretiyor, halkı kin ve düşmanlığa yönlendiriyorsa aynı zihniyet o tarafta da Şia kılıfıyla Şiileri, Sünnilere karşı kin ve düşmanlığa sevk etmektedir.
Ve 21. Yüz yılın ilim, gönül ve fikir adamı Prof. Dr. Haydar Baş bu bin yıllık fitneye, kine kerşı cahilliğe yazdığı Ehl-i Beyt külliyatı ve bu külliyatın özeti niteliğindeki 'Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt' kitabı ile 'DUR' demiştir.
Bu kitabı okursanız, 'aaa biz kardeşmişiz' diye şaşıracaksınız, mahcup olacaksınız. Allah'tan af dileyeceksiniz ve size kin aşılayanlara lanet okuyacaksınız.
Ha! Yok! Onlar şöyledir, böyledir, bize böyle öğretildi bağnazlığında olanlara Allah-u Teala'nın şu ayetlerini de hatırlatmak isterim;
"Nihayet huzurumuza geldiğinde, arkadaşına, "Keşke benimle, senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Sen ne kötü arkadaşmışsın!" der. Onlara, "(Bu hayıflanmanız) bugün size asla fayda vermez. Çünkü birlikte zulmettiniz; hepiniz azapta ortaksınız" denir." (Zuhruf Suresi 36-39)
Biz kardeşiz. Çünkü imanda da, amelde de biriz, beraberiz. Nasıl mı?
Ehl-i Sünnet'e göre imanın şartları şunlardır:
1- Allah'ın varlığına ve birliğine inanmak,
2- Meleklere inanmak,
3- Kitaplara inanmak,
4- Peygamberlere inanmak,
5- Ahiret gününe, ölümden sonra dirilmeye inanmak,
6- Kadere inanmak, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine inanmak.
Şia'nın iman esasları:
1- Tevhit: Allah'ın eşi ve benzeri olmadığına, tek olduğuna inanmak,
2- Nübüvvet: Allah'ın peygamberlerine inanmak,
3- Mead: Ölüme, ölümden sonra dirilmeye, kıyamet gününe ve kıyamette insanların dünyada işledikleri amellerinden dolayı adaletle hesaba çekilmelerine inanmak,
4- Adalet: Allah-u Teâlâ'nın adil olduğuna, tek yaratıcının Allah olduğuna, hayrın Allah'tan, şerrin şeytandan olduğuna inanmak,
5- İmamet: Hz. Muhammed'den (s.a.v.) sonra İmam Ali'nin (a.s.) imametine ve hilafetine inanmak, diğer on bir imama inanmak.
Sünnilere göre İslam'ın şartları:
1- Kelime-i şahadet getirmek.
2- Namaz kılmak
3- Oruç tutmak
4- Zekât vermek
5- Hacca gitmek
Şia'ya göre İslam'ın şartları:
1- Namaz kılmak
2- Oruç
3- Zekât
4- Hac
5- Humus
6- Cihad
7- Emr-i bi'l-ma'ruf
8- Nehy ani'l-münker
9- Tevella, Allah'ın sevdiğini sevmek
10- Teberra, Allah'ın düşmanına düşman olmak.
Görüldüğü üzere Sünni ve Şii dünya, imamet meselesinin dışındaki hemen hemen bütün konularda aynı akaidi ve aynı İslamî esasları paylaşmaktadırlar.
O halde bir daha soralım; Nedir bu kin? Nedir bu kan?
Sakın içimizdeki münafıklara aldanarak kardeşlerinize kin gütmeyin. Hele hele kanına, canına, malına kastetmeye kalkmayın. Yoksa her şeyinizi kaybedersiniz.
"Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azab hazırlamıştır." (Nisa 93)
"Kim, yarım sözcükle de olsa bir Müslüman'ın öldürülmesine yardım ederse; kıyamet gününde Yüce Allah'ın huzurunda, alnına "Bunun Allah'ın rahmetinden nasibi yoktur" diye yazılmış olarak getirilir" (İbn Mâce, Diyât 1)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025