Yaşar Kemal'in 1996 senesinde Yeni Yüzyıl gazetesinde yayınlanan bir yazısından yapacağımız alıntılar, Kürtleşen Türkmenler konusunda önemli ipuçları vermektedir:
"Diyarbakır ovasını dolaşırken tuhaf bir olay ile karşılaştım: Diyarbakır'ın Köprü köyünde bir öğretmen ile tanıştım. Öğretmen 1920'lerde Balkanlardan göç etmiş, Köprü köyünü kurmuş, köyünün öğretmeniydi. Çok güzel Kürtçe konuşuyordu. 'Kürt müsün?' diye sordum. 'Yok, göçmenim' dedi. Köye girdik, hep Kürtçe konuşuyorlardı. Türkçeyi de yarım yamalak biliyorlardı.
1865 Kozanoğlu başkaldırısında, yenilgiden sonra Türkmenler, (dediklerine göre) binlerce çadır Diyarbakır'a sürülmüşlerdi. 'Nerde bunlar?' diye öğretmene sordum. 'İstersen gidelim, bunlar sekiz köy hiç Türkçe bilmezler.' dedi. Öğretmenle birlikte Kadıköyü'ne gittik. Gerçekten büyük bir köydü. Köylüler başımıza biriktiler. Bunlar Avşar Türkmenleriydi. Ağızları da tıpkı bizim Torosların Avşarlarının ağızlarıydı. Sekiz köydüler, Kürtçe bilip bilmediklerini sordum, bilmiyorlardı. Başkaldırıdan sonra binlerce Avşar sürülmüştü Diyarbakır'a.'Bize Çukurova'da söylediklerine göre otuz bin göndermişlerdi buralara. Haydi, on bin çadır olsun, en aşağı yirmi köy eder, ötekiler nerde?' dedim. Bir yaşlı adam, 'Onların hepsi Kürt oldu.' dedi. 'Siz niçin olmadınız?' diye sordum. 'Bizler Aleviyiz' dedi, yaşlı adam. 'Ne var bunda?' dedim, 'Şu var ki, biz Sünni Kürtlerden kız alıp vermeyiz. Öteki Kürt olan Avşarların hepsi Sünniydi. Kürtlerden kız alıp verdiler, şimdi sorsan hiçbirisi Avşar olduğunu söylemez, Türkçe de bilmezler. Bize söylediklerine göre Sünni Avşarlar büyük çoğunlukmuş, belki bizim on mislimiz kadar.' dedi, yaşlı adam."
Bu gibi örneklerden ve yapılan bilimsel araştırmalardan, birçok Türkmen aşiretinin değişik nedenlerden dolayı Kürtleştiği de tespit edilmiştir. (Ali Rıza Özdemir, Kayıp Türkler).
Doğan Avcıoğlu da Türkmenlerin Kürtleşmesi olgusuna şöyle dikkat çekmiştir: "Yavuz Sultan Selim ile Kanuni Süleyman gibi kudretli Osmanlı padişahlarının Kızılbaşlık gerekçesiyle Türkmene karşı terör politikası izlemesi ve feodal Kürt beyliklerini Sünni diye desteklemeleri, etnik yapıdaki Türkmen aleyhindeki gelişmeyi pekiştirir. Bu feodal beyliklerdeki birçok Türkmen öğe, Türkçeyi unutarak özümlenir."
Yani Türkmenlerin Kürtleşmesini kısaca şöyle sıralayabiliriz:
- Osmanlı İmparatorluğunun Alevi Türkmenlere tatbik ettiği haşin politika,
- Bölgede Türkmen aşiretlerinin Kürtlerin yaşadıkları yerlere doğru göçe zorlanması,
- Kürtçenin karma dil oluşu ve doğası gereği kolay öğrenilmesi,
- Türkmen aşiretlerinin genelde okuryazar olmaması (okuryazar olmayan topluluklar daha kolay dil değiştirirler),
- Kürtler ve Türkmenlerin kültürel yapılarının aynı olması,
- Çapraz evliliklerin yaygınlığı.
Buraya kadar anlattıklarımızda Kürtlerin Türklerden farklı bir varlık olmadığını göstermeye çalıştık. Aynı kültürler paylaşılmaktadır. Yani milli ve manevi değerlerimiz aynıdır. Muhterem Üstadım Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın da bizlere anlattığı gibi; Benzenci Hazretleri, Abdurrahman Halis Talabani Hazretleri, Ömer Hüdai Baba Hazretleri, Muhammed Baba Hazretleri gibi Kürt İslam alimleri tarih boyunca bu değerlerimizi korumamızda ve yaşatmamızda Türklere öncülük etmişlerdir. Ama ne yazık ki, tarihi ve sosyal köke sahip olan insanları birbirinden koparmak için, iki yüzyıla yakın bir zamandan beri, gerek Batılı gerekse diğer dış güçler büyük gayret göstermekteler.
(devam edecek).
- Nurcan Karakaya: Sene 2040 / 19.12.2024
- İlyas Güneştekin: İsrail’in önündeki bir engel daha kalktı / 13.12.2024
- MELEK KERESTECİ : Vatan sevgisi imandandır / 11.03.2024
- R.Sümeyye Aydın: Hüseyin Baş’ın mücadelesi / 27.05.2023
- FATİH KIVIK: Son çağın bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş hocamız / 18.04.2023
- ALİ HAMZA AYDIN: Millete rağmen o koltukta oturulmaz / 28.03.2023
- FATIMA ZEHRA AYDIN: Milletimiz Ata’sını arıyor-1 / 16.02.2023
- Şener KONUKSEVEN: Canım vatanım / 01.11.2022
- Ali Hamza Aydın: Kim bu Hasan Yeşildağ? / 25.08.2022