logo
29 MAYIS 2024

Sel O'ndan iner, kuş O'na yükselemez

Hz. Ali buyurdu ki: "Beni kaybetmeden bana Allah'ın kitabından sorun. Her ayetin nerede nazil olduğunu, dağda mı, yumuşak toprakta mı indiğini herkesten daha iyi bilirim. Bana fitneleri sorun. Her fitnenin ne zaman kopacağını ve onda öldürülecekleri bilir
19.10.2013 00:00:00
Ahmet Erimhan / Uluslararası 7. Ehl-i Beyt Sempozyum Tebliği - IAdalete, ilahi aşka, gözyaşına, kadere teslim olmaya, zalime direnmeye, Sevgili için can vermeye, Allah'ın murad ettiği dine inanmaya itikad etmiş Ehl-i Beyt dostlarını, meleklerin gölgesinde yapıldığına gönülden inandığım bu Ehl-i Beyt sofrasından hürmetle selamlıyorum. Bu zengin sofradan kana kana içmemize ve doymamıza vesile olan Ehl-i Beyt'in has evladı Prof. Dr. Haydar Baş  Hocama da tüm kalbi duygularımla saygılarımı, şükranlarımı arz ediyorum. 14 asır boyunca adalet ve hakkı aramada Ehl-i Beyt'e  sığınan, zulme ve zalimlere karşı Ehli Beyt'in duruşunu şiar edinen, işkence ve kırbaç altındayken "Ali, Ali" diye seslenen tüm nesillere, Ehl-i Beyt'e her zamandakinden daha muhtaç olan bugünkü nesle ve aynı zamanda şu anda dünyanın dört bucağında adalet, hak ve inanç için mücadele eden Müslümanlara, bu mukaddes Ehl-i Beyt beraberliğinin bir zafer muştusu taşımasını, bir müjde günü olmasını temenni ediyorum. Değerli Ehl-i Beyt aşıkları! Kabul edelim ki bugün İslam toplumu inancını kaybetmiş, adaletten şaşmış, hedefini yitirmiş, itikadî sağlamlığı ölmüştür. Vahdet yitik malımız olmuştur bugün. Adalet, vahdet, itikadî sağlamlık, hedef ve inanç için İslam medeniyetini yeniden inşa etmek zorundayız. Her şeyin yeniden, insandan başlayarak, kurumlar ve ulema ve tüm kavramların tarifini yeniden yazmak zorundayız. Bunun için temel referansımız ne olacak? Hz. Ali'nin ve Hz. Hüseyin'in İslam adına katledildiği bir tarihe ve yazık ki bugün o tarihi kat be kat aşacak içerden ihanet örneklerine sahibiz. Yiğit düştüğü yerden kalkar. Hz. Peygamberin çocuklarına reva gördüğümüz zulmün her karesinden nadim olalım, gözyaşları dökelim ve bizleri doğru bir idrake ulaştırması için Allah'a geceler boyu dualar edelim. Çünkü bizim için vazgeçilmez, şaşmaz, yanılmaz bir tek kaynak var: Ehl-i Beyt!.. Değil mi ki Cenab-ı Hak bize Ehl-i Beyt'ini emanet olarak bıraktı, o halde medeniyetimizi ilmik ilmik örerken kıblemiz, ölçümüz, temel beslenme kaynağımız, referans adresimiz Ehl-i Beyt olacak, Ehl-i Beyt olmak zorundadır! Bu Süninin de, Şia'nın da reddebileceği bir durum değildir!Bakınız Ehl-i Beyt'in zirvesi Ali Efendimiz Kur'an'dan sonraki en önemli kaynağımız olması gereken bir üslup ve içerik şahikası Nechu'l-Belağa'da ne buyuruyorlar: "Beni kaybetmeden bana Allah'ın kitabından sorun. Her ayetin nerede nazil olduğunu, dağda mı, yumuşak toprakta mı indiğini herkesten daha iyi bilirim. Bana fitneleri sorun. Her fitnenin ne zaman kopacağını ve onda öldürülecekleri bilirim... Sel benden iner, kuş bana yükselemez." Evet sel O'ndan iner, kuş O'na yükselemez. Hodri meydan, var mı bu sözün üstüne söz söyleyebilecek birisi!  Bu nasıl bir iman, bu nasıl bir özgüven, bu nasıl bir zenginlik ve derinlik? Ve elbette bizler için sapasağlam, tertemiz bir liman! Elimizdeki en büyük İslam mirası, en büyük hazine Hz. Ali'dir, Ehl-i Beyt'tir kardeşlerim! Bunu vazgeçilmez bir hakikat olarak göğsüne bir zafer nişanı olarak takabilirsiniz! Her derdimize ilaç onlardır. Dar sokaklara dalmaya, karanlık dehlizlerde yüzmeye, fitnenin peşinde koşmaya, bâtıldan iktidar dilenmeye hacet yok. Hz. Ali'yi anlayalım, Hz Ali efendimizi hüccet ve kaynak kabul edelim yeter.Hepimize kıyamete kadar yeter!Buna karar verdiğimiz gün tüm dertlerimizden kurtulacak, yaşadığımız zillet sona erecek, Ehl-i Beyt mikyasında, Hz Ali'nin mukaddes adalet terazisinde hak ve bâtıl ortaya çıkacak ve Allah'ın murad ettiği İslam'ı anlamış ve yaşamış olacağız. Medeniyetimizi inşa ederken kıbelimiz, niyetimiz ve amelimiz sağlam olacak kardeşlerim. Ehl-i Beyt yolunun sağnak sağnak üstümüze rahmet olmasını istiyorsak adil olacağız. Yani Üstad BAŞ'ımızın adalet tarifleri ile haklıya hakkını teslim edeceğiz, hadsize de haddini bildireceğiz !İslam aslında tavırdırBu ölçü önemlidir ve bu ölçü içersinde kıymetli Ehli- Beyt dostları, Hz. Ali Efendimiz'in hilafet hakkı için "tarihte 3-5 kişi arasında yaşanmış ve orada kalmış basit bir ihtilaf" diyemeyiz. Eğer öyle olsa idi zaten mes'ele orada kalır unutulur giderdi. Bilakis bu gasp aslında Hz. Ali efendimize dönük bir hak gasbı değildir. Bu halkın, daha doğrusu İslam milletinin tüm zamanlarda hakkının gasp edilmesi demektir! O nedenle bu husus tarihsel bir mevzu olarak telakki edilemez. Altını bir kez daha çizelim ki hilafet mes'elesi basit, dünyevi bir iktidar savaşı değildir! Bu hususta yaşananlar İslam'ı şekillendirmiştir. Tercihimiz bizim bir imtihanımız olurken aynı zamanda tertemiz suyu, tertemiz mi yoksa bulanık mı içmek zorunda kalacağız, onu belirleyecektir. Bu hususu çözmeden, kalbi, ameli ve ölçüsel hatadan dönmeden rahmet akmayacak, bunu bilelim. Hz. Ali adaletine talip isek şayet O'nun hakkını teslim etmek zorundayız önce bu bir! Ehl-i Sünnet veya başkaları şu hakikati bilmek durumundadır: Hz. Ali Efendimiz ve Ehl-i Beyt ve İmamlar, tarihin tüm zamanlarında görülmemiş bir haksızlığa uğramıştır. Elbette o ulu'l-azim zümrenin şahıslarında haksızlığa uğrayan İslam'dır. Çünkü onlar İslamın müşahhaslaşmış, ete kemiğe bürünmüş hallerdir! Yoksa bahsettiğimiz şey Ali'nin mevkii makamı değildir. Efendimiz Ali için bunu konuşmak ayıpların en aşağısıdır! Çünkü Ali efendimiz meleklerin kanatlarında ve vahyin nefesi ile büyümüştür. Günahı tatmamıştır. Hz. Muhammed'in (s.a.a.) kardeşidir, Fatımatü'z-Zehra'nın biricik eşidir. İlim onsuz ilim değildir! Savaş meydanlarının yenilmez cengaverdir! Ve ne desek azdır! İşte bu Ali'nin derdi tabiidir ki İslam'dır! Hz. Peygember'in teslim, kendisine teslim ettiği ve kıyamete kadar korunması icap eden islam! O nedenle Ali Efendimizin her tavrı, imametinin çalınmasına karşı gösterdiği tavrı da sadece o dönem için değil, tüm zamanlar için doğurduğu sonuçları ile değerlendirilmelidir. Evet Hz. Ali Efendimiz Sakife'de gasp edilen hakkına karşı "susma" hakkını kullanmıştır. Bunun böyle olması gerekiyordu. Aksi takdirde Ali Efendimiz mesela eline silah alsa idi, şehadeti seçse idi, ya da zindana düşse idi ya da başkaca bir yöntemi seçmiş olsa idi İslam belki de tüm zamanlar da ortadan kalkabilirdi! Efendimiz Ali sadece yaşadığı döneme değil, tüm zamanlara velayet ettiğini susarak ispat etmiştir! O'nun sorumluluğu, kızgınlığı, üzüntüsü sadece Medine'dekiler ya da Sakife ahalisi değildir! Efendimiz susarak öyle bir tasarrufta bulunmuştur ki, yaşadığı dönemden kıyamete kadar devam edecek ve tek tek her insanın o teraziden yol ve istikamet bulduğu ve bulacağı bir adalet ortaya koymuştur. Aynı adalet anlayışı ile Hz. Hasan önce silahlı mücadele stratejisini uygular sonra yer altı mücadelesine yönelir. Hz. Hüseyin askeri açıdan düşmana galip gelmek için değil, imkansızlık döneminde düşmanı rezil etmek için şehadeti seçer! Böylece o şehadet kıyamet kadar devem edecek Ehl-i Beyt tasarrufunu "ben Müslümanım" diyen herkesin kafasına kafasına çakar! Zeynelabidin (a.s.) şehadeti seçemeyecek kadar zor şartlar altındadır. Zeynelabdin Efendimizin şehadeti toplumsal bir sonuç doğurmayacaktır. O nedenle Efendimiz sessizlik içinde ölmeye tercih ederek adaleti uygular! Muhammed Bâkır ve İmam Cafer adalet anlayışlarını, derin bir fikir mücadelesi temelinde oluştururlar. Böylece insan temelinde yeniden İslam milletinin temellerini ataralar. Medine ve Peygamber Mescidinden başka üssü kalmamış İslam yeniden ihya edilir. Küçük ve Büyük Gaybetin sahibi imamlar ise gaybetleri ile tüm müslümanları irşad ederler! Sonuç olarak şunu söylüyoruz. Ali ve diğer İmam Efendilerimizin her birinin adalet anlayışı aynı özdür ama uygulamaları farklı farklıdır. Birisi susar, diğeri savaşır, bir diğeri şehid olur, başkasının şehid olacak dahi imkanı yoktur sessiz şehadeti seçer, diğeri insan yetiştirir. Bir başkası gaybete çekilir ve gayebetten insanlığı irşada devam eder. Bunların hepsi sonsuz bir şekilde adildir ve ilahi adalet yöntemleridir bunlar! Ve aynı zamanda Müslümanlar için farklı seçenekler sunan rahmet kapılarıdır!Adalet Hz. Ali'nin işidir Adalet anlıyoruz ki, Ali Efendimiz ve Ehl-i Beyt'in tek tek şahıslarında öyle hassas bir terazidir ki, orada tartılan şey belli bir mekan ve zamana sığdırılamaz. Bu gaye uğruna bizim yanlıştır, yazıktır dediğimiz şeyler aslında büyük bir hakikate hizmet edecektir! Onun için adalet evet adalet Ali'nin işidir. Yetki mutlak anlamda O'ndadır. Aksi durum keenlem yekündür! Değerli Ehl-i Beyt dostları! Hz. Ali Efendimiz, adaletin özü olan hakikati hiçbir zaman maslahata kurban etmemiştir. Efendimizin "en büyük maslahat maslahatsızlıktır" dediği ve sonuna kadar mücadele ettiği maslahat nedir? Maslahat Allah'ın koyduğu nizamatın toplum ve ferd için daha hayırlı olduğu gerekçesi ile değiştirilmesidir! Çoğunlukla kıyas üzerine kurgulanmış bu zihni faaliyet İslam  dünyasını baştan aşağı zehirlemiştir. Padişah ağabeyinin iktidarı için tehlike arz ettiği gerekçesi ile kundaktaki bebeği fetvalarla katleden,  Sakife'de Hz. Ali'nin imametini "Ali savaşlarda çok adam öldürdü onu seçersek toplumsal ahenk bozulur" diyen, Kerbela'da Hüseyin Efendimizin canını alan illet aynıdır: Maslahatçılık! Hakk'ın iradesini uygulamak yerine yan yollara sapmak ve nefislere uydurmak dini! Şöyle diyelim kardeşlerim! Ehl-i Beyt'in hakkını gasba evet denilmese idi şayet, bu gasba maslahat kılıfı giydirilmemiş olsa idi şayet bugün "Türk ordusu Suriye'ye girsin, ölenler şehiddir" denilmeyecekti. Ya da Vatikan'a Müslümanları suçlayıcı mektuplar gönderen Ilımlı İslamcı hocaefendilerimiz olmayacaktı! Anlatmak istediğimiz şey bu! Kısaca ve yeniden söylemek gerekir ise maslahat İslam'ı değil, Ehl-i Beyt İslam'ı olacaktı ve bu kansere tutulmayacaktık! İtikadi bir Güç Merkezi'ne ihtiyacımız var! Bu hayati bir mes'eledir. Bu Güç Merkezi olmadığı için için duruşu olmayan, duruş belirleyemeyen, rüzgarın önündeki yaprak misali oradan oraya savrulan bir  Müslüman profili ile karşı karşıyayız. Yanlış anlamayın, Sakife'dekilerin sorunu da buydu. Hz. Muhammed'i (s.a.a.) rıhlet edince itikadi güç merkezini kaybettiler ve dağıldılar! Hz. Ali'ye sarılmış olsalardı, yeniden O Merkez ile buluşmuş olacaklardı ve o zaman Zürarenin Efendimiz Ali'nin kabri başındaki ifadesi ile şu olacaktı: "Allah senden razı olsun ey mü'minlerin emiri! Allah'a yemin ederim ki, senin hayatın, hayrın ve iyiliğin anahtarıydı. Eğer insanlar seni kabul etselerdi, başlarının üzerinden dökülen ve ayaklarının altından fışkıran nimetlerden yerlerdi. Ama onlar sana kaşı nankörlük edip dünyayı tercih ettiler." Başlarının üzerinden dökülen ve ayaklarının altından fışkıran nimeti maddi zenginliğin yanı sıra herhalde onura, şerefe sahip olmak, kuyruk olmamak, işgale ve fesada uğramamak, yani tüm hayırların makes bulması ve tüm şerlerin defi olarak anlamak gerekecektir. Ahiret saadeti  de dahil olmak üzere?  
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
F-35 savaş uçağı düştü
Pilot ağır yaralı
'200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler'
Havalar ısındı tehlike arttı
Ogün Samast mahkemeye böyle geldi
Adliyeye tek başına geldi
Anne ve babasını öldürüp intihar etti
Uyuşturucu aileyi yok etti
Polis kaçan şüpheliyi arıyor
Ülkü Ocakları Başkanı vuruldu
Yapay zeka da MGK bildirisinde
MGK bildirisinde Filistin vurgusu
Yerlikaya'nın ziyareti sonrası kritik adım
Olcay Kılavuz'u görevden alındı
İçişleri Bakanı Yerlikaya, Erdoğan'ın izniyle gitti
Bahçeli'ye Ayhan Bora Kaplan brifingi
Kılıçdaroğlu'nun iddiası tartışmayı hatırlattı
Adaylığına karşı çıktı mı?
Özgür Özel'den Gezi tutukluları vurgusu
'Gezi tutukluları bizim için orada tutuluyor'
Erdoğan'dan İmamoğlu'nun Roma gezisine tepki
'Hiçbir haklı gerekçesi olamaz'
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
F-35 savaş uçağı düştü
Pilot ağır yaralı
'200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler'
Havalar ısındı tehlike arttı
Ogün Samast mahkemeye böyle geldi
Adliyeye tek başına geldi
Anne ve babasını öldürüp intihar etti
Uyuşturucu aileyi yok etti
Polis kaçan şüpheliyi arıyor
Ülkü Ocakları Başkanı vuruldu
Yapay zeka da MGK bildirisinde
MGK bildirisinde Filistin vurgusu
Yerlikaya'nın ziyareti sonrası kritik adım
Olcay Kılavuz'u görevden alındı
İçişleri Bakanı Yerlikaya, Erdoğan'ın izniyle gitti
Bahçeli'ye Ayhan Bora Kaplan brifingi
Kılıçdaroğlu'nun iddiası tartışmayı hatırlattı
Adaylığına karşı çıktı mı?
Özgür Özel'den Gezi tutukluları vurgusu
'Gezi tutukluları bizim için orada tutuluyor'
Erdoğan'dan İmamoğlu'nun Roma gezisine tepki
'Hiçbir haklı gerekçesi olamaz'

Meteorolojiden yurt geneli için sağanak uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurt geneli için sağanak uyarısında bulundu

 
29.05.2024 10:12:00
AA
Meteorolojiden yurt geneli için sağanak uyarısı
Meteorolojiden yurt geneli için sağanak uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğunden yapılan açıklamaya göre, ülke genelinin parçalı yer yer çok bulutlu, Trakya kesimi, Batı Akdeniz'in iç kesimleri ile Toroslar mevki, İç Anadolu (Eskişehir dışında), Orta Karadeniz, Kastamonu, Artvin, Ardahan, Kars ve Hakkari çevreleri ile Rize ve Trabzon'un iç kesimlerinde yerel sağanak ve gök gürültülü sağanağın etkili olacağı tahmin ediliyor.

Hava sıcaklıklarının batı ve iç kesimlerde mevsim normalleri civarında, doğu kesimlerde ise normallerin üzerinde seyredeceği bekleniyor.

Rüzgarın Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu'nun doğusunda güneyli yönlerden kuvvetli olarak esmesi beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istendi. 

Mehmetçik Vakfı'nın kurban bağış bedelleri belli oldu

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehmetçik Vakfı, 29 yıldan bu yana sürdürdüğü vekaleten kurban bağış ücretini, 2024 yılı için hisse başı 11 bin 850 TL, 370 ABD doları ve 345 avro olarak olarak belirledi.
29.05.2024 10:01:00
İhlas Haber Ajansı
Mehmetçik Vakfı'nın kurban bağış bedelleri belli oldu
Mehmetçik Vakfı'nın kurban bağış bedelleri belli oldu
TSK Mehmetçik Vakfı, 1995 yılından itibaren yapmış olduğu vekaleten kurban temin ve kesim faaliyetini, bu sene de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tebliğleri ile Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nün konuyla ilgili yayımladığı tebliğ hükümlerine uygun olarak yürütüyor.

17 Mayıs 2024 tarihi itibarıyla vekaleten kurban bağış kabulüne başlayan Mehmetçik Vakfı, bir hisse bedelini 11 bin 850 TL, 370 ABD doları ve 345 avro olarak belirledi.

TSK Mehmetçik Vakfı'ndan yapılan açıklamada, vekaleten kurban bağışı faaliyetleri kapsamında kesilen kurbanlıkların etlerinden üretilecek konserve kavurmaların şehit yakınları, malul gazi ve engelli Mehmetçik aileleri ile kurban bağışçılarına dağıtılacağını belirtildi. Tüm kesimlerin görüntülü kayıt altına alındığı ve kesim yapıldığı anda bağışçılara mesaj ile bilgi verildiğine dikkat çekilen açıklamada, 'Vekaleten kurban bağışlarıyla elde edilen gelir, yardım planı dahilinde şehit, malul gazi ve engelli Mehmetçik ailelerine yapılacak yardımlarda kullanılacaktır' denildi.

Açıklamada, kurban bağışı hizmetinin, temin edilen kurban sayısı ile sınırlı olması nedeniyle hayırseverlerin bağışlarını son günlere bırakmaması gerektiğine dikkat çekildi. Yurt içinden banka aracılığıyla son bağış tarihi 14 Haziran 2024 saat 17.00, yurt dışından dövizle yapılacak bağışlar için son tarih 12 Haziran 2024 saat 16.00 ve vakıf online bağış sisteminden ise 16 Haziran 2024 saat 18.00'e kadar bağış kabul edilecek.

1982 yılında kurulan TSK Mehmetçik Vakfı, şehitlerin yakınları ile gazi ve engelli Mehmetçiklerin kendilerine ve çocuklarına maddi ve manevi yardım sağlıyor ve çocuklarını yüksek lisans seviyesine kadar okutuyor.

Bu yıl da Mehmetçik Vakfı'na yapılan bağışlar, şehit ve gazi ailelerine ulaşacak.

Yazlar uzuyor, kışlar kısalıyor

 
 
Prof. Dr. Levent Kurnaz, 2023'te başlayan El Nino hava olayının sona erdiğini ancak etkilerinin Temmuz ayı ortalarına kadar süreceğini ve bu süreçte yeni sıcaklık rekorları görülebileceğini belirtti.
 
28.05.2024 21:40:00
AA
Yazlar uzuyor, kışlar kısalıyor
Yazlar uzuyor, kışlar kısalıyor

Dünyada 2023, tüm zamanların en sıcak yılı olarak kayıtlara geçerken Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) verilerine göre, geçen yıl küresel ortalama sıcaklık, 20'inci yüzyıl ortalaması olan 13.9 derecenin 1.18 derece üzerine çıktı. Bundan önceki en sıcak yıl olan 2016'da bu fark 0.15 dereceydi. Bilim insanları küresel ısınmaya neden olan sera gazı salımına ek olarak geçen yıl kırılan küresel ortalama sıcaklık rekorunun ardında yatan en önemli faktörün El Nino hava olayı olduğunu belirtiyor. Avustralya Meteoroloji Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre Haziran 2023'te başlayan El Nino, Nisan ayının ortalarında sona erdi ve başladığı dönemden 15 Mayıs'a kadar geçen yaklaşık bir yıl içinde rekor sıcaklığın yaşandığı gün sayısı 248 oldu. Ocak-Şubat-Mart-Nisan en sıcak aylar olarak kayıtlara geçerken 15 Nisan ila 15 Mayıs tarihleri arasında da sıcaklıklar rekor düzeyde seyretmeye devam etti. El Nino'nun sona erdiği 15 Nisan'dan 15 Mayıs tarihine kadar 30 günün 17'sinde rekor sıcaklık yaşandı, son 13 günün tamamı rekor sıcaklık olarak kayıtlara geçti.

Havanın yol açtığı sorunlar derinleşiyor

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, El Nino'nun ölçülüp belirlendiği Peru kıyılarından itibaren şiddetinin sona erdiğini söyledi. Son El Nino hava olayının 1998 ve 2016'daki gibi "Süper El Nino" olmadığını vurgulayan Kurnaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu aşırı kuvvetli değildi ancak iklim değişikliğinin üzerine bindiği için sıcaklıklar rekor kırdı. Bu nedenle aylarca dünya genelinde kırk türlü bela gördük ve bunları yine görmeye devam edeceğiz. İklim değişikliği nedeniyle dünya genelinde devamlı yukarı doğru giden bir ortalama sıcaklık var. İklim değişikliğiyle birlikte bütün bu oynaklıklar da şiddetleniyor. İstanbul'da bu oynaklıkları görüyoruz. Nisan sonu, Mayıs başında İstanbul'da yaşanan hava serinlemesi anormal değildi, mevsim normallerinin alt sınırındaydı sıcaklıklar. Ancak öncesindeki haftalarda 26-28 dereceleri gördük ve yaz geldi gibi bir tablo oldu. Bu oynaklık artıyor ve bu nedenle mevsimler kaydı diyoruz. Yaz gittikçe uzuyor, kış gittikçe kısalıyor, baharlarda gittikçe çok oynak dönemler oluyor." 

Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı: Yaptıklarımdan pişmanım

Dün akşam saatlerinde gözaltına alınan astrolog Meral Güven, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.
28.05.2024 14:07:00 / Güncelleme: 28.05.2024 15:24:06
İhlas Haber Ajansı
Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı: Yaptıklarımdan pişmanım
Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı: Yaptıklarımdan pişmanım
Yayımladığı videodaki sözlerine ilişkin resen başlatılan soruşturma çerçevesinde dün akşam polis tarafından gözaltına alınan ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan astrolog Meral Güven'in ifadesi ortaya çıktı.

Küfürlü paylaşımlarımı genele yapmadığını hesabını hackleyen kişilere yönelik yaptığını iddia eden Güven, "Ancak videolarım kesildiği için insanlar sanki genele yapmışım gibi algıladı. Aldığım ilaç ve alkolün etkisiyle küfür ettim. Yaptıklarımdan pişmanım" ifadelerini kullandığı öğrenildi.

'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' gibi nitelikli suçlardan savcılık tarafından başlatılan resen soruşturma kapsamında dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube ekipleri tarafından evinde gözaltına alınan astrolog Meral Güven, polisteki işlemleri tamamlandıktan sonra savcılık talimatı ile aynı gün serbest bırakılmıştı.

Astrolog Güven'in, soruşturma savcısının talimatıyla polis tarafından alınan ifadelerine ulaşıldı. İfadesinde telefonuna çok sayıda küfür ve hakaret içerikli mesaj geldiğini söylediği öğrenilen Güven, küfürlü mesajlar sonrasında ise eski eşinin de yer aldığı bir Whatsapp grubunda montajlı olarak çıplak fotoğraflarını koyduklarını belirttiği aktarıldı.

 "Aldığım ilaç ve alkolün etkisiyle küfür ettim"

Olayın ardından panik atak geçirerek ilaç aldığını, sonra da alkol kullandığını söylediği öğrenilen Güven şu ifadeleri paylaştı: 'Eski eşim ve bir sürü sosyal medya kullanıcısından tehdit mesajları aldım. Sonra sosyal medya hesabım çalındı. Daha sonra ben de hesabımı geri aldım. Hesabımı aldıktan sonra paylaşımları gördüm. Küfürlü paylaşımlarımı genele yapmadım hesabımı hackleyen kişilere yönelik yaptım. Ancak videolarım kesildiği için insanlar sanki genele yapmışım gibi algıladı. Aldığım ilaç ve alkolün etkisiyle küfür ettim. Yaptıklarımdan pişmanım.'

Meral Güven hakkında sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı canlı yayına ilişkin 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçundan re'sen soruşturma başlatı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.