Resûlullah'ı (sav) ziyarete gittiğinizde, Ravza'nın karşısında bulunan Cennetü'l-Baki'yi de ziyaret edersiniz.
Cennetü'l-Baki'de Peygamber goncası Hz. Fâtıma, O'nun temiz yavrusu, Peygamberimizin "oğlum" dediği Hz. Hasan, Resûlullah'ın amcası Hz. Abbas ve daha kimler var kimler?
İmam Zeynel Abidin, İmam Muhammed Bâkır, İmam Ca'fer Sâdık, İmam Naki ve Peygamberimizin kızları, oğlu İbrahim ve eşleri...
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt'le ilgili eserlerini okumadan evvel İmam Zeynel Abidin'den haberim yoktu, İmam Muhammed Bâkır'ın adını hiç duymamıştım, Ca'fer Sâdık Hz.'lerinin ise sadece adını duymuştum ama kimdir bilmezdim. Dini hikayeleri ilgi ile dinleyen, dinini öğrenip yaşamaya çalışan bir insan olduğum halde, o mübareklerle yeni tanıştım, ben.
Meğer onlar Resûlullah'ın oğulları, Resûlullah'ın emanetleri, onlar insanlığın rehberleri.
Onlar Ehl-i Beyt...
Ya peki bu nasıl bir din anlayışı ki Resûlullah'tan bahsederken bir kerecik O'nunla aramızda bağ olacak İmamlardan hiç bahsedilmiyor.
Düşünün ki Cennetü'l-Baki'desiniz ziyaret ediyorsunuz ama "bu kim" bilmiyorsunuz. Halbuki Resûlullah emanetini onlara yükledi, Resûlullah'ı anlamak ve gerçek manada sevebilmek için onların sevgisine ihtiyacımız var.
Bu benim görüşüm değil, Allah böyle buyuruyor: "De ki risaletime karşılık sizden Ehl-i Beyt'ime sevgiden başka bir şey istemiyorum." (Şura, 23).
Bu bir katliam, din adına dinin özünden uzaklaştıran, kalpleri çölleştiren, fikirleri Hakk'tan hakikatten ayıran, gerçek bir katliam. İman ateşinin üstüne atılmış toprak bu.
Bugün insanlar acımasızca birbirini katlediyorsa; bu, kendilerine gönderilmiş rehberleri hiç tanımamalarından, Müslümanlar zayıf ve hep Haçlı dünyasının güdümünde yaşıyorsa, Allah'ın kendileri için seçtiklerini inkar etmelerinden. Sen Allah'ın seçtiğini terk edersen kulluk yerini uşaklığa bırakıyor.
Ehl-i Beyt'i görmezden gelen, İmamları dini sohbetlerinin tamamen dışında tutan bir guruptan örnek vereyim. Geçen gün bu güruhtan bir adamcağızın dükkan tabelası ilişti gözüme. Gördüğüm şey beni önce güldürdü, sonra da çok üzdü.
Işıklı tabela yaptırmış sattığı malzemeleri tanıtmak için. Tabelada şöyle yazıyor: Ferace, elbise, çarşaf-ı şerif...
Sakal-ı Şerif ya da Hırka-i Şerif der gibi, Peygamberimizin kutsal emanetlerinden bahseder gibi...
Ama bu şerif satılık; güler misin ağlar mısın...
Gerçek rehberlerden mahrum olan insancıklar, giydiği çarşafı, şalvarı din zannediyorlar.
Ve Ehl-i Beyt'i tanımayan insanım maalesef, içindeki derin boşluğu bu din tüccarlarının hurafeleriyle dolduruyor.
İnsanlar, onun bir kumaş olduğunu düşünemez oluyor. Üstelik de satılık bir kumaş, halbuki mukaddesat satılmaz.
Allah bizi Ehl-i Beyt'le tanıştıran, buluşturan Haydar Hoca'dan razı olsun ve Resûlullah'ın, temiz Ehl-i Beyt'inin din anlayışını kazanmayı, bütün Müslümanlara nasip etsin.
Ehl-i Beyt'in sevgisi kalbimizde, şefaatleri üzerimizde olsun.
Şefaat ya Resûlallah, şefaat ya Ehl-i Beyt...
Cennetü'l-Baki'de Peygamber goncası Hz. Fâtıma, O'nun temiz yavrusu, Peygamberimizin "oğlum" dediği Hz. Hasan, Resûlullah'ın amcası Hz. Abbas ve daha kimler var kimler?
İmam Zeynel Abidin, İmam Muhammed Bâkır, İmam Ca'fer Sâdık, İmam Naki ve Peygamberimizin kızları, oğlu İbrahim ve eşleri...
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt'le ilgili eserlerini okumadan evvel İmam Zeynel Abidin'den haberim yoktu, İmam Muhammed Bâkır'ın adını hiç duymamıştım, Ca'fer Sâdık Hz.'lerinin ise sadece adını duymuştum ama kimdir bilmezdim. Dini hikayeleri ilgi ile dinleyen, dinini öğrenip yaşamaya çalışan bir insan olduğum halde, o mübareklerle yeni tanıştım, ben.
Meğer onlar Resûlullah'ın oğulları, Resûlullah'ın emanetleri, onlar insanlığın rehberleri.
Onlar Ehl-i Beyt...
Ya peki bu nasıl bir din anlayışı ki Resûlullah'tan bahsederken bir kerecik O'nunla aramızda bağ olacak İmamlardan hiç bahsedilmiyor.
Düşünün ki Cennetü'l-Baki'desiniz ziyaret ediyorsunuz ama "bu kim" bilmiyorsunuz. Halbuki Resûlullah emanetini onlara yükledi, Resûlullah'ı anlamak ve gerçek manada sevebilmek için onların sevgisine ihtiyacımız var.
Bu benim görüşüm değil, Allah böyle buyuruyor: "De ki risaletime karşılık sizden Ehl-i Beyt'ime sevgiden başka bir şey istemiyorum." (Şura, 23).
Bu bir katliam, din adına dinin özünden uzaklaştıran, kalpleri çölleştiren, fikirleri Hakk'tan hakikatten ayıran, gerçek bir katliam. İman ateşinin üstüne atılmış toprak bu.
Bugün insanlar acımasızca birbirini katlediyorsa; bu, kendilerine gönderilmiş rehberleri hiç tanımamalarından, Müslümanlar zayıf ve hep Haçlı dünyasının güdümünde yaşıyorsa, Allah'ın kendileri için seçtiklerini inkar etmelerinden. Sen Allah'ın seçtiğini terk edersen kulluk yerini uşaklığa bırakıyor.
Ehl-i Beyt'i görmezden gelen, İmamları dini sohbetlerinin tamamen dışında tutan bir guruptan örnek vereyim. Geçen gün bu güruhtan bir adamcağızın dükkan tabelası ilişti gözüme. Gördüğüm şey beni önce güldürdü, sonra da çok üzdü.
Işıklı tabela yaptırmış sattığı malzemeleri tanıtmak için. Tabelada şöyle yazıyor: Ferace, elbise, çarşaf-ı şerif...
Sakal-ı Şerif ya da Hırka-i Şerif der gibi, Peygamberimizin kutsal emanetlerinden bahseder gibi...
Ama bu şerif satılık; güler misin ağlar mısın...
Gerçek rehberlerden mahrum olan insancıklar, giydiği çarşafı, şalvarı din zannediyorlar.
Ve Ehl-i Beyt'i tanımayan insanım maalesef, içindeki derin boşluğu bu din tüccarlarının hurafeleriyle dolduruyor.
İnsanlar, onun bir kumaş olduğunu düşünemez oluyor. Üstelik de satılık bir kumaş, halbuki mukaddesat satılmaz.
Allah bizi Ehl-i Beyt'le tanıştıran, buluşturan Haydar Hoca'dan razı olsun ve Resûlullah'ın, temiz Ehl-i Beyt'inin din anlayışını kazanmayı, bütün Müslümanlara nasip etsin.
Ehl-i Beyt'in sevgisi kalbimizde, şefaatleri üzerimizde olsun.
Şefaat ya Resûlallah, şefaat ya Ehl-i Beyt...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Seçil Mumcuoğlu / diğer yazıları
- Kimliğimiz en büyük gücümüzdür / 09.04.2025
- Kurban Bayramı notları / 18.06.2024
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu ve Çanakkale Destanı… / 29.08.2023
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022
- Kurban Bayramı notları / 18.06.2024
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu ve Çanakkale Destanı… / 29.08.2023
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022