Sizin kıyasla ne işiniz vardır?
Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Kıyas ehli, kıyaslamalarla ilme ulaşmak istediler ama kıyaslamalar onlara, haktan uzaklaşmaktan başka bir şey sağlamadı. Aslında kıyaslamalarla Allah'ın dinine ulaşılamaz
24.04.2025 16:42:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Ebu Şeybetü'l-Horasani'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Kıyas ehli, kıyaslamalarla ilme ulaşmak istediler ama kıyaslamalar onlara, haktan uzaklaşmaktan başka bir şey sağlamadı. Aslında kıyaslamalarla Allah'ın dinine ulaşılamaz."
Fazl bin Şazan merfu olarak rivayet eder ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam ve Hz. Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Her bidat sapıklıktır her sapıklığın varacağı ise ateştir."
Muhammed bin Hekim'den, dedi ki: Hz. Ebu'l-Hasan Musa (İmam Musa bin Cafer el-Kazım) aleyhisselam'a şöyle arz ettim: "Sana feda olayım; sayenizde dinde derin bir kavrayışa sahip olduk ve Allah, bizi başkalarına muhtaç etmedi.
Artık bizden birileri bir mecliste bulunduğunda, bir kimse arkadaşına bir soru yönelttiği zaman, Allah'ın sizin aracılığınızla bize bahşettiği bilgi sayesinde soruyu da cevabını da bilmektedir.
Ancak bununla birlikte bazen öyle şeylerle de karşılaşırız ki, o konuda ne sizden ne de babalarınızdan bize bir şey gelmiş değildir. Böylesi durumlarda bakıyor, zihnimize gelen en güzel görüşü ve sizden bize gelenlere en uygun olan düşünceyi esas alıyoruz."
Buyurdular ki: "Heyhat! Heyhat! Ey Hekim'in oğlu, Allah'a yemin ederim ki, işte bu hususta birçok kimse helak olmuştur."
İbn-i Hekim diyor: İmam daha sonra şöyle devam ettiler: "Allah lanet etsin… "O Ali böyle demiştir; ben de şöyle diyorum." derdi.
Bu arada Muhammed bin Hekim, Hişam bin Hakem'e dedi ki: "Allah'a andolsun ki, ben (bu soruyu sormakla) sırf kıyas yapmak için ruhsat almayı amaçlamıştım."
Yunus bin Abdurrahman'dan, dedi ki: Hz. Ebu'l-Hasan el-Evvel (İmam Musa bin Cafer el-Kazım) aleyhis-selam'a: "Allah'ı nasıl birleyeyim?" dedim.
Buyurdular ki: "Ey Yunus, sakın bidatçi olma! Kişisel görüşüne itimad eden helak olur. Peygamberi'nin Ehlibeyt'ini terk eden sapar. Allah'ın kitabını ve Peygamberi'nin sözünü terk eden ise kâfir olur."
Ebu Besir'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Öyle şeylerle karşılaşıyoruz ki, hallini ne Allah'ın kitabında bulabiliyoruz ne de sünnette. Böylesi yerlerde kendi görüşümüzü işletiyoruz?" dedim.
Buyurdular ki: "Hayır, çünkü isabet etsen sevap almazsın, yanılsan da Allah'a yalan bağlamış olursun."
Abdurrahim el-Kasir'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Her bidat sapıklıktır, her sapıklık da ateştedir."
Semea bin Mihran'dan, dedi ki: Hz. Ebu'l-Hasan Musa (İmam Musa bin Cafer el-Kazım) aleyhisselam'a şöyle arz ettim: "Allah işlerinizi ıslah etsin. Bizler bir araya geliyor ve aramızda bilgilerimiz oranında müzakerede bulunuyoruz.
Karşımıza ne çıkarsa mutlaka onunla ilgili yanımızda yazılı bir şey vardır. Kuşkusuz bu, Allah'ın sizin aracılığınızla bize bahşettiği bir nimetidir.
Ama bununla birlikte bazen de karşımıza bazı küçük şeyler çıkıyor ki, o konuda yanımızda bir şey bulunmuyor. Bu durumda birbirimize bakakalıyoruz. Ama yanımızda ona benzer bilgiler bulunmaktadır, biz de onu bu bilgilerin en güzeline kıyaslıyoruz."
Buyurdular ki: "Sizin kıyasla ne işiniz vardır? Zaten sizden önce helak olanlar da kıyas yüzünden helak oldular."
Ardından eklediler: "Karşınıza hakkında bilgi sahibi olduğunuz bir şey çıkarsa, bildiğinizi söyleyin. Bilmediğiniz bir şeyle de karşılaşırsanız, -elini ağzına götürerek- susun işareti yaptı."
Sonra şöyle devam ettiler: "Allah… lanet etsin, Ali böyle demiştir, ben ise şöyle diyorum; ashabın görüşü bu idi, ben ise şu görüşteyim, derdi." Sonra da: "Onun sohbetine katılıyor muydun?" buyurdular.
"Hayır, ama onun sözü (görüşü) budur." dedim.
Bu arada dedim ki: "Allah işinizi ıslah etsin. Resulullah sallallahu aleyhi ve alih, kendi döneminde insanların yetineceği her şeyi getirmiş midir?"
Buyurdular ki: "Evet, kıyamete kadar ihtiyaç duyacakları her şeyi de getirmiştir."
Ben: "Bundan bir şey zayi olmuş mudur?" dedim.
İmam: "Hayır, bunlar ehlinin yanındadır." buyurdular."
Fazl bin Şazan merfu olarak rivayet eder ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam ve Hz. Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Her bidat sapıklıktır her sapıklığın varacağı ise ateştir."
Muhammed bin Hekim'den, dedi ki: Hz. Ebu'l-Hasan Musa (İmam Musa bin Cafer el-Kazım) aleyhisselam'a şöyle arz ettim: "Sana feda olayım; sayenizde dinde derin bir kavrayışa sahip olduk ve Allah, bizi başkalarına muhtaç etmedi.
Artık bizden birileri bir mecliste bulunduğunda, bir kimse arkadaşına bir soru yönelttiği zaman, Allah'ın sizin aracılığınızla bize bahşettiği bilgi sayesinde soruyu da cevabını da bilmektedir.
Ancak bununla birlikte bazen öyle şeylerle de karşılaşırız ki, o konuda ne sizden ne de babalarınızdan bize bir şey gelmiş değildir. Böylesi durumlarda bakıyor, zihnimize gelen en güzel görüşü ve sizden bize gelenlere en uygun olan düşünceyi esas alıyoruz."
Buyurdular ki: "Heyhat! Heyhat! Ey Hekim'in oğlu, Allah'a yemin ederim ki, işte bu hususta birçok kimse helak olmuştur."
İbn-i Hekim diyor: İmam daha sonra şöyle devam ettiler: "Allah lanet etsin… "O Ali böyle demiştir; ben de şöyle diyorum." derdi.
Bu arada Muhammed bin Hekim, Hişam bin Hakem'e dedi ki: "Allah'a andolsun ki, ben (bu soruyu sormakla) sırf kıyas yapmak için ruhsat almayı amaçlamıştım."
Yunus bin Abdurrahman'dan, dedi ki: Hz. Ebu'l-Hasan el-Evvel (İmam Musa bin Cafer el-Kazım) aleyhis-selam'a: "Allah'ı nasıl birleyeyim?" dedim.
Buyurdular ki: "Ey Yunus, sakın bidatçi olma! Kişisel görüşüne itimad eden helak olur. Peygamberi'nin Ehlibeyt'ini terk eden sapar. Allah'ın kitabını ve Peygamberi'nin sözünü terk eden ise kâfir olur."
Ebu Besir'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Öyle şeylerle karşılaşıyoruz ki, hallini ne Allah'ın kitabında bulabiliyoruz ne de sünnette. Böylesi yerlerde kendi görüşümüzü işletiyoruz?" dedim.
Buyurdular ki: "Hayır, çünkü isabet etsen sevap almazsın, yanılsan da Allah'a yalan bağlamış olursun."
Abdurrahim el-Kasir'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Her bidat sapıklıktır, her sapıklık da ateştedir."
Semea bin Mihran'dan, dedi ki: Hz. Ebu'l-Hasan Musa (İmam Musa bin Cafer el-Kazım) aleyhisselam'a şöyle arz ettim: "Allah işlerinizi ıslah etsin. Bizler bir araya geliyor ve aramızda bilgilerimiz oranında müzakerede bulunuyoruz.
Karşımıza ne çıkarsa mutlaka onunla ilgili yanımızda yazılı bir şey vardır. Kuşkusuz bu, Allah'ın sizin aracılığınızla bize bahşettiği bir nimetidir.
Ama bununla birlikte bazen de karşımıza bazı küçük şeyler çıkıyor ki, o konuda yanımızda bir şey bulunmuyor. Bu durumda birbirimize bakakalıyoruz. Ama yanımızda ona benzer bilgiler bulunmaktadır, biz de onu bu bilgilerin en güzeline kıyaslıyoruz."
Buyurdular ki: "Sizin kıyasla ne işiniz vardır? Zaten sizden önce helak olanlar da kıyas yüzünden helak oldular."
Ardından eklediler: "Karşınıza hakkında bilgi sahibi olduğunuz bir şey çıkarsa, bildiğinizi söyleyin. Bilmediğiniz bir şeyle de karşılaşırsanız, -elini ağzına götürerek- susun işareti yaptı."
Sonra şöyle devam ettiler: "Allah… lanet etsin, Ali böyle demiştir, ben ise şöyle diyorum; ashabın görüşü bu idi, ben ise şu görüşteyim, derdi." Sonra da: "Onun sohbetine katılıyor muydun?" buyurdular.
"Hayır, ama onun sözü (görüşü) budur." dedim.
Bu arada dedim ki: "Allah işinizi ıslah etsin. Resulullah sallallahu aleyhi ve alih, kendi döneminde insanların yetineceği her şeyi getirmiş midir?"
Buyurdular ki: "Evet, kıyamete kadar ihtiyaç duyacakları her şeyi de getirmiştir."
Ben: "Bundan bir şey zayi olmuş mudur?" dedim.
İmam: "Hayır, bunlar ehlinin yanındadır." buyurdular."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.