Ecevit'in Kıbrıs alımından sonra erken seçimleri
Ecevit'imiz de Kıbrıs fatihi olduktan sonra erken seçimle değerlendirmek istedi fakat beklediklerini bulamadı. Kısacası, milletimiz her türlü istismara karşı koymaktadır. İstismarı sezdiği anda hemen oylarını kısarak cezalandırmaya gitmektedir. Nitekim, gerek sayın Ecevit zamanında, gerekse Sayın Özal zamanında bunlar ülkemizde yaşanmış oldu.
Siyasi odaklanmalar ve particilikler
Bazı yörelerimiz vardır ki bölgesel olarak belirli partilerin adeta kaleleri sayılmaktadır. Mesela şu anda İzmir, Antalya, Güneydoğu v.b. bölgeler daha fazla sol-sosyal demokrat meyillidirler. Bu tür bölgelere, zıt meyilli Hükümet partilerinin girmeleri ve diğer düşünceleri olan partilerin arasında zafer kazanmaları oldukça zor olmaktadır. Nitekim bu sefer de İzmir'de Halk Partisi kazanmış oldu. Ama diğer taraftan sayın Deniz Baykal'ın kendi merkezi sayılan Antalya'da AKP zafer kazanmış bulunmaktadır. Buradaki analiz acaba şöyle okunabilir mi: Baykal'ı Antalya'da bıraktık. Ama İzmir'deki, CHP'li Piriştine'yi hala tutuyoruz.
Milliyetçilik yeniden toparlanmaya başladı
Diğer taraftan milliyetçi görüşleriyle gelişme gösteren MHP, eski oylarını yavaş yavaş tekrar almaktadır. Aynı durumda DYP'deki Sayın A?AR'ın da partiyi kısmen de olsa geliştirdiği görülmektedir. Geçen genel seçimlerde onların oyları % 10 barajının altında kalmıştı. Bu sefer bu barajı aşmış görülmektedirler. Saadet Partisi ise hala fazla toparlanamadı. Ama o parti de oylarını kısmen de olsa artırmış bulunmaktadır.
Genç Parti'de gözle görünür çökür var
Genç Parti'de tam bir çöküş yaşanmaktadır. Ama onların önlerindeki önceden konulan bazı engeller kalkmadıkça onlar bellerini tam olarak doğrultamayacaklardır. Üstelik bazı ithamlar söz konusu olmaktadır. Onların altından ak yüzle çıkmadıkça, yani, hukuk yoluyla aklanmadıkça, siyaseti devam ettirmelerinde başarılı olacakları zannedilmemektedir. Bu engellerin konması ise tamamen hukuki bir duruma dayandığından, onların mütalaasına gidilmesi mahkemelerin devamı müddetçe, doğru olmayacaktır.
DEHAP'ın son seçimlerdeki durumu
Güneydoğu'daki duruma gelince; O bölgede de etnik ırkçılığa karşı adeta dur demek istenmektedir. DEHAP ağırlıklı birleşik sol oylarının (güçbirliği uygulanması) da, barajın çok altında olduğu görülmektedir. Bu durum ise demokrasi adına çok önemli sayılmaktadır. Demek ki Kürtçülük ve ayırımcılıklar artık fazla prim yapmamaktadır. Ama bunları yine de dikkatle izlemek gerekecektir. Çünkü bu mahalli seçimin sonuçları kati karar vermek için yeterli olmamaktadır. Demokratik hakların işlemesiyle - onlar suiistimal edilmedikçe - bu sorunların da ortasından kalkması gerekir. Çünkü o bölgemiz ve hep beraber Türkiye'miz, bu ayırımcık fikirlerinden çok çekti ve bu yolda çok kurban ve şehit verildi, çok ıstırap çekildi. Çok büyük zaman ve maddi kaybımız oldu. 25 yıldan fazla zaman kaybı ve 100 milyar $'ın üstünde maddi kaybımız zuhur etti. Bütün bunların artık arkada kalmasını temenni ederiz. Dıştan yapay şekilde devamlı olarak pompalanan bu ayrılıkçılar halkımıza, inançlarımıza, birliğimize ve bütünlüğümüze, kısacası Türkiyemize ve bunu yapanlara da sadece zarar vermektedir. Bunun faydası ise ancak düşmanlarımıza olmaktadır!
AKP bu yerel seçimleri nasıl değerlendirecek?
Şimdi de acaba AKP tarafından kazanılan ve yaklaşık olarak 7-8 puanlık bir oy artışı nasıl değerlendirilecektir? Bunu sayın Erdoğan yaptığı televizyon konuşmasında Sayın Özal'ın yaptığı hatayı yapmayacağını, bilhassa üzerine basarak belirtmiş durumdadır. Bununla beraber şu anda seçimden hemen sonra, verilen bu demeç geçici sonuca göre olabilir. Çünkü daha tam olarak değerlendirmeler yapılmamıştır. Hele bir resmi sonuçlar açıklansın, ondan sonra kimin ne yapacağı daha sonra karara bağlanacaktır.
Ecevit'imiz de Kıbrıs fatihi olduktan sonra erken seçimle değerlendirmek istedi fakat beklediklerini bulamadı. Kısacası, milletimiz her türlü istismara karşı koymaktadır. İstismarı sezdiği anda hemen oylarını kısarak cezalandırmaya gitmektedir. Nitekim, gerek sayın Ecevit zamanında, gerekse Sayın Özal zamanında bunlar ülkemizde yaşanmış oldu.
Siyasi odaklanmalar ve particilikler
Bazı yörelerimiz vardır ki bölgesel olarak belirli partilerin adeta kaleleri sayılmaktadır. Mesela şu anda İzmir, Antalya, Güneydoğu v.b. bölgeler daha fazla sol-sosyal demokrat meyillidirler. Bu tür bölgelere, zıt meyilli Hükümet partilerinin girmeleri ve diğer düşünceleri olan partilerin arasında zafer kazanmaları oldukça zor olmaktadır. Nitekim bu sefer de İzmir'de Halk Partisi kazanmış oldu. Ama diğer taraftan sayın Deniz Baykal'ın kendi merkezi sayılan Antalya'da AKP zafer kazanmış bulunmaktadır. Buradaki analiz acaba şöyle okunabilir mi: Baykal'ı Antalya'da bıraktık. Ama İzmir'deki, CHP'li Piriştine'yi hala tutuyoruz.
Milliyetçilik yeniden toparlanmaya başladı
Diğer taraftan milliyetçi görüşleriyle gelişme gösteren MHP, eski oylarını yavaş yavaş tekrar almaktadır. Aynı durumda DYP'deki Sayın A?AR'ın da partiyi kısmen de olsa geliştirdiği görülmektedir. Geçen genel seçimlerde onların oyları % 10 barajının altında kalmıştı. Bu sefer bu barajı aşmış görülmektedirler. Saadet Partisi ise hala fazla toparlanamadı. Ama o parti de oylarını kısmen de olsa artırmış bulunmaktadır.
Genç Parti'de gözle görünür çökür var
Genç Parti'de tam bir çöküş yaşanmaktadır. Ama onların önlerindeki önceden konulan bazı engeller kalkmadıkça onlar bellerini tam olarak doğrultamayacaklardır. Üstelik bazı ithamlar söz konusu olmaktadır. Onların altından ak yüzle çıkmadıkça, yani, hukuk yoluyla aklanmadıkça, siyaseti devam ettirmelerinde başarılı olacakları zannedilmemektedir. Bu engellerin konması ise tamamen hukuki bir duruma dayandığından, onların mütalaasına gidilmesi mahkemelerin devamı müddetçe, doğru olmayacaktır.
DEHAP'ın son seçimlerdeki durumu
Güneydoğu'daki duruma gelince; O bölgede de etnik ırkçılığa karşı adeta dur demek istenmektedir. DEHAP ağırlıklı birleşik sol oylarının (güçbirliği uygulanması) da, barajın çok altında olduğu görülmektedir. Bu durum ise demokrasi adına çok önemli sayılmaktadır. Demek ki Kürtçülük ve ayırımcılıklar artık fazla prim yapmamaktadır. Ama bunları yine de dikkatle izlemek gerekecektir. Çünkü bu mahalli seçimin sonuçları kati karar vermek için yeterli olmamaktadır. Demokratik hakların işlemesiyle - onlar suiistimal edilmedikçe - bu sorunların da ortasından kalkması gerekir. Çünkü o bölgemiz ve hep beraber Türkiye'miz, bu ayırımcık fikirlerinden çok çekti ve bu yolda çok kurban ve şehit verildi, çok ıstırap çekildi. Çok büyük zaman ve maddi kaybımız oldu. 25 yıldan fazla zaman kaybı ve 100 milyar $'ın üstünde maddi kaybımız zuhur etti. Bütün bunların artık arkada kalmasını temenni ederiz. Dıştan yapay şekilde devamlı olarak pompalanan bu ayrılıkçılar halkımıza, inançlarımıza, birliğimize ve bütünlüğümüze, kısacası Türkiyemize ve bunu yapanlara da sadece zarar vermektedir. Bunun faydası ise ancak düşmanlarımıza olmaktadır!
AKP bu yerel seçimleri nasıl değerlendirecek?
Şimdi de acaba AKP tarafından kazanılan ve yaklaşık olarak 7-8 puanlık bir oy artışı nasıl değerlendirilecektir? Bunu sayın Erdoğan yaptığı televizyon konuşmasında Sayın Özal'ın yaptığı hatayı yapmayacağını, bilhassa üzerine basarak belirtmiş durumdadır. Bununla beraber şu anda seçimden hemen sonra, verilen bu demeç geçici sonuca göre olabilir. Çünkü daha tam olarak değerlendirmeler yapılmamıştır. Hele bir resmi sonuçlar açıklansın, ondan sonra kimin ne yapacağı daha sonra karara bağlanacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006