Sars'tan korunma
şekilleri
Sars hastalığından kısa vadeli korunmak için derhal tedbirlerin alınması gerekmektedir. İlk önceleri hastaya her türlü belirtilere uygun (semptomatik tedavi) yapılmalıdır. Nefes darlığına karşı tedbirlerin alınması, hastanın her türlü takviyesi, ateşin yükselmesine, ishallere, kusmalara ve akciğer zorluklarına karşı tedbirli olunması gerekmektedir. Bütün bunlar ancak iyi bir hastanede yapılabilmektedir. O sebeple hasta derhal hastaneye yatırılmalıdır.
Bunun yanında hastanın ve etrafındakilerin hemen tecrit edilmesi gerekmektedir. Bunun yanında uzun vadeli tedbirlerin de süratla alınması gerekmektedir.
Sars hastalığından uzun vadeli korunmak için:
1- Çiftliklerin modernizasyonu,
2- Temizliklere riayet edilmesi,
3- Sars'a karşı aşıların geliştirilmesi,
4- Sars'a karşı ilaçların tespitiyle mümkün olacaktır.
Eskiden komunikasyon ve trafik bu kadar hızlı değildi. Şimdiki durum ise, hem hastalığın yayılmasında bu hızlı yolculuklar rol oynamakta, hem de hastalığın dünyadaki yayılması hızlı haberleşme yapılabilmektedir. Cep telefonları ve internetle hızlı bilgi aktarılabilmektedir.
Dünyadaki hızlı iletişim, hastalığın önlenmesi ve tedbir alınması için yardımcı olmaktadır. Hızlı toluluklar ise hastalığın süratle yayılmasına sebep olmaktadır. Biri çok faydalı diğeri ise istemeden de zararlı olabilmektedir.
İşte bu iki zıt durumun iyi kullanılmasıyla bu hastalığın da önüne geçilmesi mümkün olabilecektir. Hem bunun yanında bu gergin dünyada, bu tür yardımlaşmaların başka bir iyiliği daha vardır. Bunlar dünyanın bazı ortak tehlikelerine karşı birlikte hareket etmenin faziletini de ortaya koymaktadır. Bir nevi yardımlaşmayı ve ortak tehlikelere karşı birlikte olmayı da bize tekrar hatırlatmaktadır. Kısacası insanlığımızı, öz kimliğimizi ve kendi soyumuz ile dünyaya karşı tavırlarımızın düzeltilmesi için bize yol göstermektedir. Bu durum ise, Cenabı Hakk'ın bize bir ihtarı gibidir. Ölçülü hareket etmemizi ve insanlık sınırlarını aşmamızı bize adeta tavsiye etmektedir. Aksi takdirde kendi felaketimizi kendi ellerimizle hazırlayabileceğimizi alenen ikaz etmektedir.
NOT: Dikkat ettiniz mi! Sars hastalığı halen hiçbir Müslüman ülkeye henüz epidemi halinde sıçramış değildir. Sebebi ise açıktır. İslam ülkelerinden Namaz-Abdest-Gusül dolayısıyla, çok daha fazla hijyene (temizliğe) el ve vücut yıkamalarına riayet edilmektedir. Hele yemekten evvel ve/veya sonra bu el yıkamaları, davranış biçimi haline gelmiştir.
Sars'ın iki bulaşıcı yolu mevcuttur. Günde beş defa ağzını ve burnunu, solunum yollarının en önemli başlangıç kısımlarını, yıkayan insanlarda elbetteki bu virüs yıkanmakta ve su ile dışa atılmaktadır. Veya en azından daha az gelişebilmektedir.
Ayrıca temasla geçen virüs de, el yıkamalarıyla zaten giderilmektedir. Bulaşıcı hastalıkların, en basit temizlik yöntemleriyle bile azaltılacağı ve hatta yok edileceği yolları açıkça görülmektedir.
Cenabı Hakk'ın bize bağışladığı onca lütuflarından biri de, bu nispeten kolay ve rutin uygulanan abdest-temizlik sisteminin özelliğidir. Biz farkına varmadan bizi büyük tehlikelerden korumaktadır! (Son)
şekilleri
Sars hastalığından kısa vadeli korunmak için derhal tedbirlerin alınması gerekmektedir. İlk önceleri hastaya her türlü belirtilere uygun (semptomatik tedavi) yapılmalıdır. Nefes darlığına karşı tedbirlerin alınması, hastanın her türlü takviyesi, ateşin yükselmesine, ishallere, kusmalara ve akciğer zorluklarına karşı tedbirli olunması gerekmektedir. Bütün bunlar ancak iyi bir hastanede yapılabilmektedir. O sebeple hasta derhal hastaneye yatırılmalıdır.
Bunun yanında hastanın ve etrafındakilerin hemen tecrit edilmesi gerekmektedir. Bunun yanında uzun vadeli tedbirlerin de süratla alınması gerekmektedir.
Sars hastalığından uzun vadeli korunmak için:
1- Çiftliklerin modernizasyonu,
2- Temizliklere riayet edilmesi,
3- Sars'a karşı aşıların geliştirilmesi,
4- Sars'a karşı ilaçların tespitiyle mümkün olacaktır.
Eskiden komunikasyon ve trafik bu kadar hızlı değildi. Şimdiki durum ise, hem hastalığın yayılmasında bu hızlı yolculuklar rol oynamakta, hem de hastalığın dünyadaki yayılması hızlı haberleşme yapılabilmektedir. Cep telefonları ve internetle hızlı bilgi aktarılabilmektedir.
Dünyadaki hızlı iletişim, hastalığın önlenmesi ve tedbir alınması için yardımcı olmaktadır. Hızlı toluluklar ise hastalığın süratle yayılmasına sebep olmaktadır. Biri çok faydalı diğeri ise istemeden de zararlı olabilmektedir.
İşte bu iki zıt durumun iyi kullanılmasıyla bu hastalığın da önüne geçilmesi mümkün olabilecektir. Hem bunun yanında bu gergin dünyada, bu tür yardımlaşmaların başka bir iyiliği daha vardır. Bunlar dünyanın bazı ortak tehlikelerine karşı birlikte hareket etmenin faziletini de ortaya koymaktadır. Bir nevi yardımlaşmayı ve ortak tehlikelere karşı birlikte olmayı da bize tekrar hatırlatmaktadır. Kısacası insanlığımızı, öz kimliğimizi ve kendi soyumuz ile dünyaya karşı tavırlarımızın düzeltilmesi için bize yol göstermektedir. Bu durum ise, Cenabı Hakk'ın bize bir ihtarı gibidir. Ölçülü hareket etmemizi ve insanlık sınırlarını aşmamızı bize adeta tavsiye etmektedir. Aksi takdirde kendi felaketimizi kendi ellerimizle hazırlayabileceğimizi alenen ikaz etmektedir.
NOT: Dikkat ettiniz mi! Sars hastalığı halen hiçbir Müslüman ülkeye henüz epidemi halinde sıçramış değildir. Sebebi ise açıktır. İslam ülkelerinden Namaz-Abdest-Gusül dolayısıyla, çok daha fazla hijyene (temizliğe) el ve vücut yıkamalarına riayet edilmektedir. Hele yemekten evvel ve/veya sonra bu el yıkamaları, davranış biçimi haline gelmiştir.
Sars'ın iki bulaşıcı yolu mevcuttur. Günde beş defa ağzını ve burnunu, solunum yollarının en önemli başlangıç kısımlarını, yıkayan insanlarda elbetteki bu virüs yıkanmakta ve su ile dışa atılmaktadır. Veya en azından daha az gelişebilmektedir.
Ayrıca temasla geçen virüs de, el yıkamalarıyla zaten giderilmektedir. Bulaşıcı hastalıkların, en basit temizlik yöntemleriyle bile azaltılacağı ve hatta yok edileceği yolları açıkça görülmektedir.
Cenabı Hakk'ın bize bağışladığı onca lütuflarından biri de, bu nispeten kolay ve rutin uygulanan abdest-temizlik sisteminin özelliğidir. Biz farkına varmadan bizi büyük tehlikelerden korumaktadır! (Son)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006