Osmanlı'da imtiyaz sahibi en etkin grup azınlıklardır. Yani gayrimüslim cemaatlerdir. Osmanlı'nın son döneminde ciddi bir nüfusa sahip olan azınlıklar, ekonomik olarak ve eğitim açısından da oldukça öndedir. Bu konunun irdelenmesi ile milli mücadelede yaşananları, Atatürk'ün yaptıklarını ve Atatürk sonrası yaşananları ve hatta bu gün yaşadıklarımızı çok daha iyi anlamlandıracağımıza inanıyorum. Bu sebepler Osmanlı'daki ticari imtiyaz sahiplerini yani azınlıkları Meşrutiyet döneminden Cumhuriyete geçiş sürecinde ve milli mücadele deki duruşlarını daha da detaylandırmak ve bu güne ışık tutmak istiyorum.
4. Ticari imtiyaz sahipleri: Azınlıklar
Osmanlı'da ticaret azınlıkların elindeydi.
Bir örnek vereyim Cumhuriyet kurulduğunda 10 kişiden fazla işçi çalıştıran işyeri sayısı 280 idi. Bunun 250 tanesi gayrimüslümlere aitti. İstanbul'da, İzmir'de, Trabzon'da en güzel yerler, hep azınlıkların elinde. Yine Cumhuriyetin kuruluşunda Türk milletinin hiçbir şeyi yok. Yiyecek ekmeği yok. Ama azınlıkların sahip olduğu varlığı o kadar çok ki, kendilerine/çoluk çocuklarına yetecek miktardan çok fazla, ya da soyu devam etmeyen azınlık zenginler var. İşte bu malların Türklerin eline geçmemesi için vakıflar kurdular. Azınlık vakıflarının sahip olduğu varlıklar yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütçesinden fazlaydı.
Atatürk, ticari imtiyazı Türk milletine veriyor. Bu azınlık vakıflarının mallarına da devlet olarak el koyuyor. Türk milletinin kullanımına tahsis ediyor. Azınlık vakıflarının malları konusu AKP iktidarına kadar dış devletlerin gündemindeydi. Her meselede önümüze koyuyorlardı. AKP bu sorunu da vererek çözdü. Azınlıklar konusunda Atatürk'ün yaptıkları kesinlikle haksızlık değil. Yüzyıllardan bu tarafa haksızlığa uğrayan bir millete hakkını vermek, adaleti sağlamaktır. Bu konunun anlaşılması için, Osmanlı'da azınlıkların nasıl bu zenginliği elde ettiğini ve Türklerin nasıl bir haksızlığa uğradığını detaylandırmak istiyoruz. Önümüzdeki hafta yayınlanacak yazılarımda bu konuya eğileceğiz. Ancak konunun dağılmaması için azınlıklar ve Atatürk'ün dinsiz gösterilmesi meselesine devam edelim.
Azınlıklar dahi Atatürk'ü dinsizlikle suçladılar. Nasıl olur demeyin.
Bir örnek vereceğim.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı'nın son dönemlerinde Anadolu'daki azınlıklar başkaldırmaya başlamıştı. Herkes kendi devletini kurmanın hesabı içine girmişti. Ermeniler bir yandan, Rumlar diğer yandan ayaklandılar. Rize'de Potamya Deresi vardır. 1918'de ora merkezli Rum azınlık Potamya Rum Devleti'ni kuruluyor. Bu devlet Rum devleti olarak kurulunca bölgedeki Müslüman halk bunlarla savaşıyor. 1922 yılında bölge halkı başta olmak üzere Osmanlı askerlerinin bir bölümü de mücadele ediyor ve isyan bastırılıyor. Bu devletin hüküm sürmesine izin verilmiyor.
Cumhuriyet kurulduktan sonra 1925'te Atatürk mübadele yapıyor. Anadolu'da yaşayan azınlıkları ülke dışına gönderiyor, orada yaşayan Müslüman Türkleri Anadolu'ya getiriyor. Yaklaşık 1.5 milyon gayrimüslim Balkanlara, orada yaşayan yaklaşık 800 bin Müslüman Türk Anadolu'ya gelip yerleşiyor. Mübadelede Atatürk ırka değil tamamen inanca bakıyor. Öyle ki; mübadelede Konya-Karaman bölgesinde 8 bin civarında Hıristiyan Türk'ü de Balkanlara gönderiyor. Mübadele döneminde din değiştiren ya da gizleyen büyük bir bölüm var. Bunu rakamlarla daha sonra anlatacağız. Ancak konumuza devam edelim.
1925 yılında yine Rize'de, sözüm ona dini bir isyan başlıyor: Şapka giymek istemiyoruz, vergi vermek istemiyoruz. Yani 1918-1922 döneminde Rum devleti olarak ortaya çıkıp bu isyanı başlatıp Rum devletini kurmaya çalışanlar bakıyorlar ki millet Rum devletine izin vermiyor. O zaman 1925'te bu sefer güya İslam adına, dini gerekçelerle ayaklanıyorlar. Yıllarca o bölgede 'şapka giymiyor diye Rize meydanında 8 tane din adamı asıldı' diye konuşulup durdu. Ama bakıyoruz o din adamı denilen insanların geçmişlerine, hepsinin kökü aynı yere dayanıyor.
Yani azınlıklar da güya din adına Mustafa Kemal'e karşı çıktılar. Ve din adına Halife efendimize sarıldılar!
Aslında hepsinin karın ağrısı şu: Biz Osmanlı'da imtiyaz sahibiydik, Türk milleti köleydi, her türlü hak ve yetki bizim elimizdeydi. Cumhuriyet kuruldu bu ayrıcalıklar elimizden alındı. İsyanları buna.
Cumhuriyete ve Mustafa Kemal'e düşmanlıkları bu yüzden.
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021