Bağımsız Türkiye Partisi yerel seçimler için ilk mitingini Bursa'nın güzel ilçesi Mudanya'da geçtiğimiz Pazar günü gerçekleştirdi.Havanın yağışlı olacağı ifade edilmesine rağmen, Bağımsız Türkiye sevdalıları ellerinde bayraklarla, kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle, çocuğuyla muhteşem bir kalabalıkla bu mitinge iştirak ettiler.Mudanya Mütareke Meydanı hıca hınç doldu, bu meydana çıkan caddeler, sokaklar ve de sahil kırmızı bayraklarla adeta gelincik tarlasına döndü.Kadro mükemmel, konuşmalar mükemmel, organizasyon mükemmel, miting alanı mükemmel, kalabalık mükemmel, coşku mükemmel?İktidar meydanlarda hakkındaki iddialara cevap vermeye çalışırken, muhalefet iktidarı suçlamakla uğraşırken, Mudanya Mütareke Meydanı Türkiye Cumhuriyeti'ni zirveye oturtacak, Türk milletini yeniden şaha kaldıracak projelerle, çözümlerle gündeme geldi.Dün Mudanya'daki, bu meydan, İstiklal Harb'inde Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ne açılan kapıydı, bugün de tam bağımsızlık için milletimizin Bağımsız Türkiye Partisi ile buluşmasının kapısı oldu.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşması, vatandaşlarla sohbet havasında geçti. Sayın Baş, ekonomiden siyasete, sosyal meselelerden, hukuki mevzulara birçok noktada gündemi değerlendirdi ve problemlere çözümlerini sundu.Örneğin tarımda yaşanan sorunlara değinen Sayın Baş, Bursa'nın iki önemli ürünü olan zeytin ve şeftali üretimindeki sıkıntılardan, çiftçilerin mağduriyetinden bahsetti.Zeytin ve şeftali üreticisinin ürününü karlı bir şekilde satamadığını, tüketiciye sunulan fiyatın üreticiye fayda sağlamadığını, zarar ettiğini ifade etti.Tarımı olmayan ülkelerin insanlarının aç kalacağının altını çizen Sayın Baş, tarımı güçlendirmek için Bağımsız Türkiye Partisi'nin iktidarında tarım üretimi için ihtiyaç duyulan gübre, tohum, ilaç gibi unsurların ve de makinelerin 5 yıl süreyle bedava, devlet eliyle çiftçiye takdim edileceğini açıkladı.İlk 5 yılda şaha kalkan tarım, daha sonra devam eden avans sistemi, sigorta, devlet alım garantisi gibi projelerle sürekli artan bir şekilde devam edecektir; Türkiye tüm dünyayı besleyen bir tarım devi olacaktır.Türkiye'deki finans konusundaki sıkıntılara da değinen Sayın Baş, her konuşmasında önemle altını çizdiği senyoraj gelirini burada da vurguladı.Milli Ekonomi Modeli'ndeki paraya getirdiği yorum ile dünya tarihinde bir ilki gerçekleştiren Sayın Baş, senyoraj gelirinin olmazsa olmaz olduğunu, milli üretim karşılığı kendi yerli paramız devreye konulmadığı takdirde ekonomik bağımsızlığın mümkün olamayacağını, finans probleminin çözülemeyeceğini ortaya koydu."Haydar Baş da dinleniyor" haberlerini manşetten veren siyasete yakın basın organlarının dünya tarihinde bir ilk olan Duma toplantısından bir kare bile bahsetmemelerini eleştiren Sayın Baş, halbuki Kendisinin Türk tarihinde, Avrupa tarihinde, Uzakdoğu ve Orta Asya tarihlerinde olmayan bir devrim yaptığını, Kendisine ait olan Milli ekonomi Modeli'ni Rusya'nın Duma'sında tam 5 saat gündem ettiğini, müdafaa ettiğini belirtti.Sayın Baş'ın dinlendiğine dair olan haberleri manşetten verenlerin, bu tarihi Duma toplantısından haberdar olmamaları mümkün değil ?ki bu toplantıyı organize edenler Türkiye'nin Dışişleri Bakanlığı'na da toplantı hakkında bilgi vermişlerdi.Sadece bu tablo bile, milletin iradesiyle yola çıktıklarını iddia eden birilerinin, milletin menfaatine olanları değil, kendilerinin menfaatine hareket ettiklerini göstermektedir.Sayın Baş gibi bir çözüm adamı tarihi Duma toplantısıyla değil de hiç alakası olmayan bir mevzuuyla gündem ediliyor. Bir çözüm bu kadar gizlenebilir, gerçek bir halk adamı, halkından bu kadar uzak tutulabilir.Onlar ne yaparsa yapsın, Prof. Dr. Baş, asla milli davasından vazgeçmeyecek ve milletin gerçek iradesini Meclis'e mutlaka bir gün ve çok yakın zamanda taşıyacak.İnsanların akın akın, yağmur demeden, çamur demeden Sayın Baş'a koşmaları bu gerçeği göstermektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025