Saç boyatmak doping testlerini etkiliyor mu?
Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu Genel Direktörü Prof. Dr. Rüştü Güner, doping testlerinden saç boyatarak kaçılabileceği iddiasına ilişkin, "Saçın rengine bakılmıyor, bu yüzden boyatmak doping kontrollerini etkilemez." dedi
21.03.2025 00:49:00
AA
AA





Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu Genel Direktörü Prof. Dr. Rüştü Güner, doping testlerinden saç boyatarak kaçılabileceği iddiasına ilişkin, "Saçın rengine bakılmıyor, bu yüzden boyatmak doping kontrollerini etkilemez." dedi.
Bireysel sporlar ile takım sporları arasında farklı performans faktörlerinin etkili olduğunu paylaşan Güner, "Örneğin bisiklet sporu dayanıklılık, atletizmdeki atmalar güç, uzun mesafe koşu ve uzun mesafe yüzme daha çok dayanıklılık, kısa mesafe yüzme ise güç gerektirir.
Fakat takım sporlarında sadece dayanıklılık ve kuvvet değil birçok performans faktörü var. Teknik beceri, taktik, koordinasyon, bir miktar karar verme yetisi gerekiyor. Bireysel sporlarda dayanıklılığı ve kuvveti geliştirmek için kötüye kullanılan bazı maddeler var.
Bunlar takım sporlarında kullanıldığında bazen diğer performans özelliklerini bozabiliyor. O yüzden yasaklı maddelerin bireysel sporlarda bir önemli performans faktörünü geliştirmek için kullanılması çok daha yaygın." ifadelerini kullandı.
Güner, "Takım sporlarında doping radarına takılan oyuncu sayısı, bireysel branşlardakilerden daha mı az?" sorusuna "Dünyada ve ülkemizde hemen hemen tüm takım sporlarında da doping kontrolü yapılıyor tabii ki. Biz aslında her bir spor dalı için risk değerlendirmesi yapıyoruz.
Hem ülkemizde spor dallarındaki dopinge eğilim hem de dünyadaki doping eğilimine bakıyoruz. (Dünyada son açıklanan rapora göre) Mesela halterde 2022 yılında alınan 100 örnekten 1,8'inde yasaklı madde çıkarken, futbolda 1000 örnekten 3'ünde ya da 4'ünde çıkıyor.
Bu hiç kullanılmıyor anlamında da değil. Takım sporlarından Amerikan futboluna baktığımızda 100 örnekten 2,9'unda yasaklı madde çıkıyor. Yani sporların özelliklerine göre bu maddelerden elde edilecek avantaj farklı olabiliyor. Her spor dalı için doping kontrolü yapıyoruz. Almamız gereken örnek sayısını spor dallarına dağıtıyoruz.
Daha fazla sporcuyu mercek altına alabilmek için risk değerlendirme yöntemi kullanıyoruz. Sporcu ne kadar sahada kalıyor, sporcunun önceki doping kontrol örneklerindeki sonuçları nelerdir, sporcunun performans düzeyi nedir, takımdaki yeri neresidir gibi her spor dalına özgü risk değerlendirme kriterlerimiz var.
Bunları değerlendirdikten sonra çoğunlukla hedefe yönelik doping kontrolleri planlıyoruz. Dünya Dopingle Mücadele Ajansının (WADA) bir algoritması var. Eskiden doping kontrollerinde kura çekilerek sporcu seçilirdi ama şimdi hedefe yönelik doping kontrolleri öncelikli olarak yapılıyor." yanıtını verdi.
"Müsabaka dışı kontrole ağırlık veriyoruz"
Öngörülemez olmanın öneminden dolayı doping kontrollerinin daha çok müsabaka dışı dönemde yapılmaya çalışıldığına değinen Güner, "Müsabaka dışı bizim için çok daha önemli. Çünkü sporcuların çoğu müsabakada doping kontrolü olabileceğini düşünerek müsabakaya yakın bir dönemde kullandıkları yasaklı maddeleri kesiyor, azaltıyor, vücuttan temizlenmesini sağlıyor.
Bunu önlemek amacıyla daha çok müsabaka dışı dönemde sporcuların kamp, antrenman yaptıkları yerlere gidip doping kontrol örneklerini alıyoruz.
Takım sporlarında da böyle. Müsabaka içinden daha çok müsabaka dışı doping kontrollerine odaklanmak dopingle mücadele açısından çok daha önemli. O nedenle müsabaka dışı çok sayıda kişiden hem idrar hem de kan örneği almak, bize çok daha değerli bilgiler verebiliyor." diye konuştu.
Bireysel sporlar ile takım sporları arasında farklı performans faktörlerinin etkili olduğunu paylaşan Güner, "Örneğin bisiklet sporu dayanıklılık, atletizmdeki atmalar güç, uzun mesafe koşu ve uzun mesafe yüzme daha çok dayanıklılık, kısa mesafe yüzme ise güç gerektirir.
Fakat takım sporlarında sadece dayanıklılık ve kuvvet değil birçok performans faktörü var. Teknik beceri, taktik, koordinasyon, bir miktar karar verme yetisi gerekiyor. Bireysel sporlarda dayanıklılığı ve kuvveti geliştirmek için kötüye kullanılan bazı maddeler var.
Bunlar takım sporlarında kullanıldığında bazen diğer performans özelliklerini bozabiliyor. O yüzden yasaklı maddelerin bireysel sporlarda bir önemli performans faktörünü geliştirmek için kullanılması çok daha yaygın." ifadelerini kullandı.
Güner, "Takım sporlarında doping radarına takılan oyuncu sayısı, bireysel branşlardakilerden daha mı az?" sorusuna "Dünyada ve ülkemizde hemen hemen tüm takım sporlarında da doping kontrolü yapılıyor tabii ki. Biz aslında her bir spor dalı için risk değerlendirmesi yapıyoruz.
Hem ülkemizde spor dallarındaki dopinge eğilim hem de dünyadaki doping eğilimine bakıyoruz. (Dünyada son açıklanan rapora göre) Mesela halterde 2022 yılında alınan 100 örnekten 1,8'inde yasaklı madde çıkarken, futbolda 1000 örnekten 3'ünde ya da 4'ünde çıkıyor.
Bu hiç kullanılmıyor anlamında da değil. Takım sporlarından Amerikan futboluna baktığımızda 100 örnekten 2,9'unda yasaklı madde çıkıyor. Yani sporların özelliklerine göre bu maddelerden elde edilecek avantaj farklı olabiliyor. Her spor dalı için doping kontrolü yapıyoruz. Almamız gereken örnek sayısını spor dallarına dağıtıyoruz.
Daha fazla sporcuyu mercek altına alabilmek için risk değerlendirme yöntemi kullanıyoruz. Sporcu ne kadar sahada kalıyor, sporcunun önceki doping kontrol örneklerindeki sonuçları nelerdir, sporcunun performans düzeyi nedir, takımdaki yeri neresidir gibi her spor dalına özgü risk değerlendirme kriterlerimiz var.
Bunları değerlendirdikten sonra çoğunlukla hedefe yönelik doping kontrolleri planlıyoruz. Dünya Dopingle Mücadele Ajansının (WADA) bir algoritması var. Eskiden doping kontrollerinde kura çekilerek sporcu seçilirdi ama şimdi hedefe yönelik doping kontrolleri öncelikli olarak yapılıyor." yanıtını verdi.
"Müsabaka dışı kontrole ağırlık veriyoruz"
Öngörülemez olmanın öneminden dolayı doping kontrollerinin daha çok müsabaka dışı dönemde yapılmaya çalışıldığına değinen Güner, "Müsabaka dışı bizim için çok daha önemli. Çünkü sporcuların çoğu müsabakada doping kontrolü olabileceğini düşünerek müsabakaya yakın bir dönemde kullandıkları yasaklı maddeleri kesiyor, azaltıyor, vücuttan temizlenmesini sağlıyor.
Bunu önlemek amacıyla daha çok müsabaka dışı dönemde sporcuların kamp, antrenman yaptıkları yerlere gidip doping kontrol örneklerini alıyoruz.
Takım sporlarında da böyle. Müsabaka içinden daha çok müsabaka dışı doping kontrollerine odaklanmak dopingle mücadele açısından çok daha önemli. O nedenle müsabaka dışı çok sayıda kişiden hem idrar hem de kan örneği almak, bize çok daha değerli bilgiler verebiliyor." diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.