Seçimlerin arifesinde yine fitne kol geziyor. Türkiye'de gerçek çözümle milleti buluşturacak tek lider olan Prof. Dr. Haydar Baş'ı milletten uzak tutma adına her türlü senaryo devreye sokuluyor. Toplum arasına sokulan ve ismine "toplum mühendisi" denilen maaşlı münafıklar, yine fısıltı gazetesini işleterek, sokak aralarında, kahve köşelerinde, cami avlularında, sivil toplum örgütlerinin koridorlarında, toplu taşıma araçlarında "Haydar Baş Rusçu oldu" fitnesini yaymaya çalışıyorlar. Birçok yerde aynı fitnenin kol gezmesinden de anlaşılıyor ki, bunlar aynı merkezden pompalanıyor.Dünya çapında bir ekonomik model, Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koyan Prof. Dr. Baş; bu modelden istifade etmek için 2005 yılından bu yana Sayın Baş'ın kapısına bilim adamlarını gönderen, 2006 yılında uygulamaya başlayan ve de 2013 yılında da kanunlaştırarak tümüyle uygulayan Rusya?Ve fitneye bakın, "Haydar Baş Rusçu oldu!" Yahu insaf? Sayın Baş, AKP, CHP ve MHP'nin ABD ve AB kapısında yaptığı gibi, Rusya'nın kapısında icazet beklese, Rusya'nın modelini Türkiye'ye transfer etmek istese diyeceksiniz ki doğru, yahu bunun tam tersi oldu.Rusya Sayın Baş'ın modelini uyguluyor, Sayın Baş'ın düzenlediği uluslar arası kongrelere onlarca bilim adamını göndererek Sayın Baş'ın modelini takdir ediyor, nihayet Sayın Baş'ı Duma'ya davet ediyor ve orada da tüm siyaset adamlarını, iktisatçılarını çağırarak Milli Ekonomi Modeli'ni modelin sahibinden dinletiyor.Yani bunların iftira attığı gibi Haydar Baş Rusçu değil, Rusya Haydar Başçı oldu.Uyguladıkları MEM'e hayranlıklarını gizlemeyen Duma Konsey Başkanı Jirinovski, Sayın Baş'a bakarak "Ne mutlu Türküm diyene" dedi. Yine Rus milletvekili Roman İvanoviç de hem "Ne mutlu Türküm diyene" dedi hem de "Dünyanın Haydar Baş Hoca'ya ihtiyacı var" dedi. Türk milleti artık anlasın diye de Türkçe söyledi. Putin'in danışmanlarından Prof. Dr. Victor Minin, Prof. Dr. Baş'a ve modeline hayranlığı sebebiyle, böyle bir tezi ortaya koyan anlayışın da mükemmelliğini kabul ederek Müslüman oldu ve "Ali" ismini aldı. Bununla da sınırlı kalmadı, Sayın Baş'ın modelinin refaha ulaştırdığı Rusların 10 binlercesi de Müslüman oldular. Şu bir gerçek ki, Sayın Baş'a "Rusçu oldu" iftirasını atanlar; Sayın Baş'ın bu başarılarına haset edenlerdir, O'nu çekemeyenlerdir. Bu iftira, onların ne milli ne de dini konularda samimi olmadıklarını, yıllardır milleti kandırdıklarını göstermektedir.Milli konularda samimi olsalardı Türk düşmanı olarak bilinen Jirinovskiye "Ne mutlu Türküm diyene" dedirten Sayın Baş'ı ayakta alkışlarlardı. Dini konularda samimi olsalardı 10 binlerce Rus'un Müslüman olmasına vesile olan Sayın Baş'ın elini öperlerdi. Rusların Müslüman olması birilerini neden rahatsız eder? Veya şöyle soralım, başkalarının Müslüman olması Müslüman olanı rahatsız eder mi? Bir Rus'un "Ne mutlu Türküm diyene" demesi bir Türk'ü rahatsız eder mi? Yani bu iftirayı atanların ne millilikten nasibi vardır, ne de dindarlıktan; ne Türk ne de Müslüman?Bu iftiracıların hali cahiliye dönemindeki Ebu Cehil'in hali gibidir. Ebu Cehil, Peygamber Efendimizin peygamber olduğunu, gördüğü mucizelerle de çok iyi bilmesine rağmen sırf hasedinden dolayı O'nu kabul etmemiş, hakkında iftiralar atmış, O'nu gizlemeye çalışmış, hatta O'nunla mücadele etmiştir. Bu yüzden ismi Ebu Cehil'dir.Prof. Dr. Baş'ın başarılarını hazmedemeyenler, O'na haset edenler de O'nun modelinin mükemmelliğini, Rusya ve dünyadaki başarılarını çok iyi bilmelerine rağmen aynen Ebu Cehil'in yaptığını yapıyorlar, hasetle bakıp düşmanca davranıyorlar. Yani bir Ebu Cehil öldü ama bugün Ebu Cehiller aramızda dolaşıyor.Bir diğer husus ise bu iftirayı attıranlar, oylarını Sayın Baş'ın partisi Bağımsız Türkiye Partisi'ne kaptıran AKP'nin, CHP'nin, MHP'nin ve HDP'nin ABD kapısı önünde icazet yarışına girmesini, kendi ifadeleriyle 50 yıldır AB kapısında beklemesini örtme amacı taşıyorlar.AKP, ABD'ci ve AB'ci; çünkü 13 yıldan bu yana aziz Türk milletinin problemlerini çözmezken; bütün kanun değişikliklerini, icraatlarını ABD ve AB talimatlarıyla ortaya koydu. ABD'nin İslam ülkelerini bölme amaçlı BOP projesinde eşbaşkanlık yaptı. ABD dervişi Kemal Derviş'in Türkiye'ye transfer ettiği ne kadar politika varsa onları kamçısız devam ettirdi. Dış politikamızı ABD ve İsrail'e, iç politikamızı AB'ye, ekonomi politikalarını ise IMF ve Dünya Bankası'na endeksledi.MHP, Kemal Derviş'i ekonomi bakanı yapan koalisyonun parçasıdır. İktidarları döneminde ABD ve AB'nin bir dediklerini iki etmediler. AKP iktidarı döneminde de AKP'nin ABD ve AB talimatlı, BOP'un gereği politikalarına asla muhalefet etmediler, tıkandıkları noktada koltuk değnekliği yaptılar.CHP'li Kılıçdaroğlu'nun da soluğu ABD'de aldıktan çok kısa bir süre sonra Kemal Derviş'e ekonomi bakanlığı teklif etmesi, sözde soykırımı savunan birini birinci sıra milletvekili olarak belirlemesi ABD'de icazet peşinde koştuğunu açıkça gösterdi."Haydar Baş Rusçu oldu" iftirasını atanlar bilsinler ki; Prof. Dr. Baş, modeliyle, çözümüyle, Jirinovski'ye "Ne Mutlu Türküm diyene" dedirtmesiyle, Rusları Müslüman yapmasıyla aziz Türk milletinin adamı, daha doğrusu Allah'ın adamıdır; onlar birilerine bir şey diyeceklerse yıllardır Türk milletini ve Türkiye'yi Batının kölesi yapan, taşeron politikalara imza atan AKP'ye, MHP'ye ve buna devam sinyali veren CHP'ye, HDP'ye, ABD'ci, AB'ci demeleridir.Onlar yaptıklarıyla ve sunduklarıyla bu millete ait olmadıklarını ispatlamışlardır.Ey milletim, bu seçimde oyuna gelme. BTP'ye oy ver hakkına sahip çık...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025