Referandumun laneti! Kuzey Irak iyice karıştı...
Barzani ailesinin Erbil ve civarının, Talabani ailesinin ise Süleymaniye'nin kaymağını yediği Peşmerge bölgesinde ağır yüklü tren raydan çıktı. Referandumdan sonra maaşlarını alamayan memurlar sokağa döküldü. Yaşanan şiddet olaylarında 5 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.
20.12.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/DETAY HABER
Bağımsızlık referandumunun ardından başta Kerkük olmak üzere kritik önemi haiz bölgelerin kontrolünü Irak hükümetine kaptırmanın şokunu yaşayan Peşmerge bölgesinde sokaklar Pazartesi gününden beri hareketli. Talabani ailesinin etkili olduğu Süleymaniye'de gösteriler şiddete dönüştü.
Barzani bölgesi ise şimdilik sakin...
Bu sükûnetin nedeninin ise Barzani'ye bağlı Peşmergelerin acımasız yöntemleri olduğu dile getiriliyor. Barzani ailesinin güdümündeki Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) güçlü olduğu Erbil, Zaho ve Dohuk gibi yerler Peşmerge ve yerel polis örgütü Asayiş'in kararlılığı sayesinde sükûnetini korusa da Talabani ailesinin elindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) bölgesi Süleymaniye ve çevresindeki Halepçe, Kaladze, Ranya, Koya, Çemçemal, Tak Tak, Seyyid Sadık, Ravanduz gibi yerlerde öfke şiddete dönüştü. Birçok yerde siyasi parti ve kamu binaları yakıldı. KDP'ye mensup Peşmergeler, Kerkük'ün düşüşünde Talabani'ye bağlı Peşmergeleri suçlamıştı.
Referandumun artçı şokları
Üç yıl önce Bağdat'ın, petrolün tek taraflı satışı yüzünden bütçe ödeneğini kesmesiyle başlayan ve petrol gelirlerindeki düşüşle artan ekonomik kriz, 25 Eylül'deki referandum sonrası gelişen süreçte Türkiye ve İran'ın bölgeyi ablukaya alması neticesinde daha da derinleşti.
Referandum sonrası Irak ordusu ve Haşdi Şabi güçleri karşısında Kerkük gibi yerlerin kaybedilmesinin yol açtığı hayal kırıklığının üzerine abluka ve yaptırımların getirdiği yeni ekonomik sıkıntılar bindi.
Birkaç yıldır memur maaşlarında yüzde 50 civarında kesintiye giden hükümet, son iki ayda kesintili maaşları da ödeyemedi. Buna ilaveten kötü yönetim, yolsuzluk, elektrik kesintileri, kamu hizmetindeki aksamalar gibi faktörler de hoşnutsuzluğu besledi.
Gösterilerin arkasında kim var?
Öğretmenler sendikasının çağrısıyla başlayıp kontrolden çıkan gösterilerin arkasında gerçek anlamda ne bir parti, ne de bir örgüt yatıyor. Hükümete yakın kaynaklar, yeni bir müdahaleye bahane yaratmak için İran ve Irak'ın olayları kışkırttığını öne sürüyor.
Ancak bağımsız gözlemcilere göre büyük bir öfke birikti, buna karşın Peşmerge yönetimi taleplere cevap vermedi ve insanların bu belirsizlik karşısında tepki vermekten başka çaresi kalmadı.
Bir dönem Goran Hareketi'nden milletvekilliği yapmış olan bağımsız siyasetçi Muhammed Kayani konuya ilişkin şunları söyledi:
"Olayların İran ve Irak tarafından kışkırtıldığı haberleri gerçeği yansıtmıyor. Bu dedikodular göstericileri itibarsızlaştırmak isteyen iktidar partileri tarafından yayılıyor. İnsanlar kamu bütçesinin yağmalanması ve yolsuzluklar nedeniyle gerçekten mutsuz. Memurlara maaşları ödenmezken, hizmetler yerine getirilmezken, elektrik ve yakıt temin edilemezken, bu şekilde insanlar sıkıntı çekerken Barzani ve Talabani aileleri ve onların ortakları yasadışı petrol ve diğer ticari faaliyetlere devam ediyor."
Öfkenin hedefinde kim var?
Bu öfke iktidarın ortağı olan bütün partilere yönelik... Yıllardır iktidarı ve ekonomik kaynakları paylaşan KDP ve KYB, son seçimde parlamentoya ikinci sırada girdikten sonra koalisyona katılarak kendini yıpratıp değişim umudunu tüketen Goran Hareketi, koalisyonda iktidarın koltuk değneği olarak görülen İslamcı partiler Yegurti ve Komel farklı dozlarda öfkeden nasibini alıyor.
Süleymaniye ve çevresindeki gösterilerde sokağa çıkanların Goran ve KYB tabanından gelmesi bu gerçeği değiştirmiyor. Goran'dan Milletvekili Rabun Maruf ile Parlamento Başkanı Yusuf Muhammed Sadık göstericilere katılsa da belli yerlerde bu partinin binaları da hedef oldu.
Peşmerge de maaş alamıyor
Tabi ki asıl hedef KDP ve KYB. Ranya'da Peşmergelerin de sokağın sesine eşlik ettiği görüldü. Çünkü maaş talebi Peşmergenin de talebi.
Son aylarda evine ekmek götüremez duruma düşen Peşmergeler arasında 7 intihar vakası yaşandı. İki yönlü baskı altında kalan Peşmerge güçlerinin gösterilerin bastırılması konusunda da bocaladığı aktarılıyor.
Oysa DEAŞ ile mücadele ederken, Kerkük ve civarındaki yerleşim birimlerini ele geçirirken Peşmerge güçlerinin maaşları kesintiye tabi tutulmadan ödeniyordu. Kerkük'ün elden çıkmasıyla Peşmerge de maaş alamayan kesim arasına katıldı.
Hükümet istifa...
Maaş isyanı, sokakta beraberinde 'hükümet istifa' çağrılarını da getirdi. Referandumun ters tepmesi üzerine görevi bırakan Mesut Barzani'nin istifasının ardından başkanın olmadığı, bütün yolsuzluk, kayırma, istismar ve başarısızlık suçlamalarının odağındaki Neçirvan Barzani'nin daha fazla yetkilerle başbakanlığı sürdürdüğü, başkanı Erbil'den sürülmüş Kürdistan Parlamentosu'nun işlevsiz bırakıldığı, seçim tarihinin belirlenemediği ve Bağdat'la ilişkilerin belirsizliğini koruduğu umut kırıcı bir süreç yaşanıyor.
En yalın talep maaşların bir an önce ödenmesi ama göstericiler bu belirsizliği bitirecek. Ancak göstericiler 'aile, aşiret ve partilerin tekelinde yozlaşmış düzen'de değişikliğin önünü açacak ve bölgeyi reform sürecine sokacak bir geçiş hükümetinin kurulmasını da istiyor.
Kimileri Bağdat'la ilişkilerde eski düzene dönülmeden mali krizin aşılmayacağını düşünüyor. Irak hükümeti müzakere masasına oturmak için öne sürdüğü şartların yerine getirilmesini beklerken Başbakan Neçirvan Barzani, müzakere yolunu açabilmek ümidiyle Almanya ve Fransa gibi ülkelerde diplomatik temaslarını sürdürüyor.
Bundan sonra ne olur?
Öte yandan Erbil, Dohuk ve Zaho gibi yerlerde Barzani ailesinin KDP'sinee bağlı Peşmerge ve Asayiş'in durumu kontrol altında tutmaya devam ettiği sürece hükümeti istifaya götürecek yeterli baskının birikmeyeceği konuşuluyor.
KDP'nin kalelerinde ciddi bir baskı oluşmadığı için insanlar Talabani ailesinin KYB'sinin çekilmesine bel bağlıyor. Ancak KYB çekilirse KDP daha fazla tek başına iktidarı sürdüremez. Sokağın baskısıyla hükümetin değişmesi ihtimaline karşın halkın yanında gözükme kaygısıyla bazı partiler ikili oynuyor. Goran gösterilerin kazandığı ivmeye göre koalisyondan çekilip sokağa dönebilir.
Buna karşın KYB çekilme yolunu seçmezse gösterileri bastırma yönünde KDP gibi kararlılık gösterebilir.
Bölgede herkes memur
Erbil yönetiminin resmi verilerine göre, Peşmerge bölgesinde hükümetten maaş alan yaklaşık 1 milyon 400 bin memur bulunuyor. Oysa bölgenin nüfusu 5.5 milyon ve bunların önemli bir bölümü 18 yaş altı genç ve çocuklar.
u arada bölgede muhalefetin başını çeken Goran (Değişim) Hareketi, halkın sokağa çıkmasının arkasında yolsuzluk, adaletsizlik ve başarısız yönetimin olduğunu belirtti. Kaynaklar Mesut Barzani'nin 4 milyar dolarlık, bu yıl hayatını yitiren Celal Talabani'nin ise 1 milyar dolarlık serveti olduğunu ileri sürüyor.
Bağımsızlık referandumunun ardından başta Kerkük olmak üzere kritik önemi haiz bölgelerin kontrolünü Irak hükümetine kaptırmanın şokunu yaşayan Peşmerge bölgesinde sokaklar Pazartesi gününden beri hareketli. Talabani ailesinin etkili olduğu Süleymaniye'de gösteriler şiddete dönüştü.
Barzani bölgesi ise şimdilik sakin...
Bu sükûnetin nedeninin ise Barzani'ye bağlı Peşmergelerin acımasız yöntemleri olduğu dile getiriliyor. Barzani ailesinin güdümündeki Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) güçlü olduğu Erbil, Zaho ve Dohuk gibi yerler Peşmerge ve yerel polis örgütü Asayiş'in kararlılığı sayesinde sükûnetini korusa da Talabani ailesinin elindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) bölgesi Süleymaniye ve çevresindeki Halepçe, Kaladze, Ranya, Koya, Çemçemal, Tak Tak, Seyyid Sadık, Ravanduz gibi yerlerde öfke şiddete dönüştü. Birçok yerde siyasi parti ve kamu binaları yakıldı. KDP'ye mensup Peşmergeler, Kerkük'ün düşüşünde Talabani'ye bağlı Peşmergeleri suçlamıştı.
Referandumun artçı şokları
Üç yıl önce Bağdat'ın, petrolün tek taraflı satışı yüzünden bütçe ödeneğini kesmesiyle başlayan ve petrol gelirlerindeki düşüşle artan ekonomik kriz, 25 Eylül'deki referandum sonrası gelişen süreçte Türkiye ve İran'ın bölgeyi ablukaya alması neticesinde daha da derinleşti.
Referandum sonrası Irak ordusu ve Haşdi Şabi güçleri karşısında Kerkük gibi yerlerin kaybedilmesinin yol açtığı hayal kırıklığının üzerine abluka ve yaptırımların getirdiği yeni ekonomik sıkıntılar bindi.
Birkaç yıldır memur maaşlarında yüzde 50 civarında kesintiye giden hükümet, son iki ayda kesintili maaşları da ödeyemedi. Buna ilaveten kötü yönetim, yolsuzluk, elektrik kesintileri, kamu hizmetindeki aksamalar gibi faktörler de hoşnutsuzluğu besledi.
Gösterilerin arkasında kim var?
Öğretmenler sendikasının çağrısıyla başlayıp kontrolden çıkan gösterilerin arkasında gerçek anlamda ne bir parti, ne de bir örgüt yatıyor. Hükümete yakın kaynaklar, yeni bir müdahaleye bahane yaratmak için İran ve Irak'ın olayları kışkırttığını öne sürüyor.
Ancak bağımsız gözlemcilere göre büyük bir öfke birikti, buna karşın Peşmerge yönetimi taleplere cevap vermedi ve insanların bu belirsizlik karşısında tepki vermekten başka çaresi kalmadı.
Bir dönem Goran Hareketi'nden milletvekilliği yapmış olan bağımsız siyasetçi Muhammed Kayani konuya ilişkin şunları söyledi:
"Olayların İran ve Irak tarafından kışkırtıldığı haberleri gerçeği yansıtmıyor. Bu dedikodular göstericileri itibarsızlaştırmak isteyen iktidar partileri tarafından yayılıyor. İnsanlar kamu bütçesinin yağmalanması ve yolsuzluklar nedeniyle gerçekten mutsuz. Memurlara maaşları ödenmezken, hizmetler yerine getirilmezken, elektrik ve yakıt temin edilemezken, bu şekilde insanlar sıkıntı çekerken Barzani ve Talabani aileleri ve onların ortakları yasadışı petrol ve diğer ticari faaliyetlere devam ediyor."
Öfkenin hedefinde kim var?
Bu öfke iktidarın ortağı olan bütün partilere yönelik... Yıllardır iktidarı ve ekonomik kaynakları paylaşan KDP ve KYB, son seçimde parlamentoya ikinci sırada girdikten sonra koalisyona katılarak kendini yıpratıp değişim umudunu tüketen Goran Hareketi, koalisyonda iktidarın koltuk değneği olarak görülen İslamcı partiler Yegurti ve Komel farklı dozlarda öfkeden nasibini alıyor.
Süleymaniye ve çevresindeki gösterilerde sokağa çıkanların Goran ve KYB tabanından gelmesi bu gerçeği değiştirmiyor. Goran'dan Milletvekili Rabun Maruf ile Parlamento Başkanı Yusuf Muhammed Sadık göstericilere katılsa da belli yerlerde bu partinin binaları da hedef oldu.
Peşmerge de maaş alamıyor
Tabi ki asıl hedef KDP ve KYB. Ranya'da Peşmergelerin de sokağın sesine eşlik ettiği görüldü. Çünkü maaş talebi Peşmergenin de talebi.
Son aylarda evine ekmek götüremez duruma düşen Peşmergeler arasında 7 intihar vakası yaşandı. İki yönlü baskı altında kalan Peşmerge güçlerinin gösterilerin bastırılması konusunda da bocaladığı aktarılıyor.
Oysa DEAŞ ile mücadele ederken, Kerkük ve civarındaki yerleşim birimlerini ele geçirirken Peşmerge güçlerinin maaşları kesintiye tabi tutulmadan ödeniyordu. Kerkük'ün elden çıkmasıyla Peşmerge de maaş alamayan kesim arasına katıldı.
Hükümet istifa...
Maaş isyanı, sokakta beraberinde 'hükümet istifa' çağrılarını da getirdi. Referandumun ters tepmesi üzerine görevi bırakan Mesut Barzani'nin istifasının ardından başkanın olmadığı, bütün yolsuzluk, kayırma, istismar ve başarısızlık suçlamalarının odağındaki Neçirvan Barzani'nin daha fazla yetkilerle başbakanlığı sürdürdüğü, başkanı Erbil'den sürülmüş Kürdistan Parlamentosu'nun işlevsiz bırakıldığı, seçim tarihinin belirlenemediği ve Bağdat'la ilişkilerin belirsizliğini koruduğu umut kırıcı bir süreç yaşanıyor.
En yalın talep maaşların bir an önce ödenmesi ama göstericiler bu belirsizliği bitirecek. Ancak göstericiler 'aile, aşiret ve partilerin tekelinde yozlaşmış düzen'de değişikliğin önünü açacak ve bölgeyi reform sürecine sokacak bir geçiş hükümetinin kurulmasını da istiyor.
Kimileri Bağdat'la ilişkilerde eski düzene dönülmeden mali krizin aşılmayacağını düşünüyor. Irak hükümeti müzakere masasına oturmak için öne sürdüğü şartların yerine getirilmesini beklerken Başbakan Neçirvan Barzani, müzakere yolunu açabilmek ümidiyle Almanya ve Fransa gibi ülkelerde diplomatik temaslarını sürdürüyor.
Bundan sonra ne olur?
Öte yandan Erbil, Dohuk ve Zaho gibi yerlerde Barzani ailesinin KDP'sinee bağlı Peşmerge ve Asayiş'in durumu kontrol altında tutmaya devam ettiği sürece hükümeti istifaya götürecek yeterli baskının birikmeyeceği konuşuluyor.
KDP'nin kalelerinde ciddi bir baskı oluşmadığı için insanlar Talabani ailesinin KYB'sinin çekilmesine bel bağlıyor. Ancak KYB çekilirse KDP daha fazla tek başına iktidarı sürdüremez. Sokağın baskısıyla hükümetin değişmesi ihtimaline karşın halkın yanında gözükme kaygısıyla bazı partiler ikili oynuyor. Goran gösterilerin kazandığı ivmeye göre koalisyondan çekilip sokağa dönebilir.
Buna karşın KYB çekilme yolunu seçmezse gösterileri bastırma yönünde KDP gibi kararlılık gösterebilir.
Bölgede herkes memur
Erbil yönetiminin resmi verilerine göre, Peşmerge bölgesinde hükümetten maaş alan yaklaşık 1 milyon 400 bin memur bulunuyor. Oysa bölgenin nüfusu 5.5 milyon ve bunların önemli bir bölümü 18 yaş altı genç ve çocuklar.
u arada bölgede muhalefetin başını çeken Goran (Değişim) Hareketi, halkın sokağa çıkmasının arkasında yolsuzluk, adaletsizlik ve başarısız yönetimin olduğunu belirtti. Kaynaklar Mesut Barzani'nin 4 milyar dolarlık, bu yıl hayatını yitiren Celal Talabani'nin ise 1 milyar dolarlık serveti olduğunu ileri sürüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.