A. Davutoğlu; Barzani'nin tutarlı davranmadığını şu örnekle anlattı: Dağlıca baskınında 12 askerimizi şehit verdik. 8'i de rehin alındı. Bu olaydan sonra parlamentoda muhalefet, Kuzey Irak yönetimine yönelik bir askeri harekât istedi. Biz ise tam tersini yaptık. Erbil'i yerle bir edebilirdik ama yapmadık. Tersine, Kürt yönetimiyle işbirliğini artırdık. Belki Kürt yönetimi PKK ile savaşmaz ama en azından PKK'ya yönelik desteğini kesmeli. Bakın geçtiğimiz Ağustos ayında Türk istihbaratının aldığı bilgiye göre PKK'nın Avrupa Temsilcileri Kuzey Irak'a indiklerinde Erbil Havalimanı'ndan Barzani'nin araçlarıyla alındılar. Size plaka numaralarını verebilirim. Bu tür desteklerin kesilmesi gerek."*Talabani, Leyla Zana ile bir araya gelmiş. CNN TÜRK'e bilgi veren kaynaklar, Zana'ya Talabani'nin "Ben sizin taleplerinizi Feridun beye iletirim ama siz de Meclis'e girin" dediğini belirtti. *Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile yaptığı görüşmede, ateşkes ve barış sağlanması için Abdullah Öcalan'ın İstanbul'da ev hapsine alınması gerektiğini söyledi.*Erdoğan; 13 Nisan'da Fransa'nın Strasburg kentindeki AKPM'de yaptığı konuşmasının ardından yaptığı açıklama; "Hükümet, devlet kanallarıyla bu görüşmeleri gerçekleştirir. Devlet, istediğiyle görüşür. Devletin başı da iktidardır." *Erdoğan; "İspat edemezlerse, şerefsizdirler, alçaktırlar' dedim. Ne oldu? İspat ettiler mi?" *Erdoğan; "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı hiçbir zaman; devlet, bu tür kişilerle (Apo gibi) görüşme yapamaz, diye bir yaklaşımın içinde olmamıştır. Hükümet olarak biz yapmadık, ama devlet olarak bu görüşmeleri yaptığımızı parlamentoda dile getirdim." *Erdoğan; Söyledikleri sözleri aynen kendilerine iade ediyorum. (Muhalefete) Lütfen önce hükümet nedir, devlet nedir bunu bir öğrensinler, her ikisi için de"*Erdoğan; " (Görüşmenin) Nereden, nasıl sızmıştır, bunun bütün teknik incelemelerini şu anda Milli İstihbarat Teşkilatımız yapmıştır, yapmaktadır. Ama müsaade edin de bu tür şeyleri Milli İstihbarat Teşkilatımız bütün kamuoyu ile paylaşma durumuna girmesin" *Erdoğan; "Habur anlayışımız sona erdi"*B. Arınç; "?Görüşmeler istihbarat örgütü ile diğer örgüt arasında Türkiye'de terörün tamamen sonlandırılmasının ipuçlarını veriyor. Bildiğiniz gibi şu anda MİT Müsteşarı olan Sayın Hakan Fidan o tarihlerde belki Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak da görev yapıyor olabilir. Dolayısıyla müsteşar yardımcısı sıfatıyla bu toplantıya katılıyor olması, onun Başbakanlıkla ilgili olduğunu göstermez." *Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; "İstihbarat teşkilatımızın, Türkiye'nin en önemli meselesi olan böyle bir konuyla uğraşıyor olması, bunun içinde olmasından daha tabii bir şey olamaz" *S. Demirtaş; "Kendi topraklarımızda eşit ve özgür yaşayıncaya kadar geri adım atmayacağız" *A. Tuğluk, ?Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan barış elini uzatmıştır. Öcalan defalarca, 'Gelin acılar yaşanmadan bu sorunu diyalogla çözelim' dedi. Ancak karşımızdaki zihniyet, Kürt'ün hakkını tanımayarak, savaşta ısrar etmiştir. Sayın Öcalan'ın barış elini tutmayarak savaşta ısrar eden Başbakan ve hükümetidir. Yaşanan her ölümden Başbakan sorumludur. Barışsa barış ama Kürt halkına savaş ilan ederseniz, buna yanıtımız net olacaktır. Bu baskı politikalarına karşı sessiz kalmayacağız. Direnişimizi yükselterek yola devam edeceğiz" Sizce PKK ile ne görüşmüş olabilir hükümet (pardon) devlet!
Aydın Polat / diğer yazıları
- Arif. N. Asya da sansürlendi / 24.06.2012
- PKK ile dans (3) / 25.09.2011
- PKK ile dans (2) / 24.09.2011
- PKK ile dans (1) / 23.09.2011
- Sinekle anlattım / 14.05.2011
- İyi araç oldu! / 12.05.2011
- Uyusunda büyüsün öğretmenim / 09.05.2011
- İki arkadaş / 06.05.2011
- PKK ile dans (3) / 25.09.2011
- PKK ile dans (2) / 24.09.2011
- PKK ile dans (1) / 23.09.2011
- Sinekle anlattım / 14.05.2011
- İyi araç oldu! / 12.05.2011
- Uyusunda büyüsün öğretmenim / 09.05.2011
- İki arkadaş / 06.05.2011