(Peygamberimizin (s.a.a.v) Veda Haccından dönerken Gadir Hum'da irat ettiği hutbenin tam metnini bölümler halinde köşemden paylaşıyorum. 6. Bölüm)
"Ey insanlar! Ben, Allah'ın uymayı emrettiği doğru yoluyum. Benden sonra da Ali ve sonra onun neslinden olan çocuklarım da hidayet imamlarıdır. Hakka hidayet eder, hakkın yardımıyla adalet üzere davranırlar.
Daha sonra Peygamber şu ayeti tilavet buyurdu: "Rahman ve Rahim olan Allah'ın Adıyla. Hamd alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur…" (Fatiha suresi)
Bu sure benim hakkımda nazil olmuştur. Allah'a yemin olsun ki onlar (imamlar) hakkında nazil olmuştur. Genel olarak onlara şamildir. Özel olarak da onlar hakkındadır. Onlar, Allah'ın dostlarıdır, onlara bir korku yoktur ve onlar asla üzülmezler. Biliniz ki Allah'ın hizbi galip gelecektir.
Biliniz ki onların düşmanları, beyinsizler, sapıklar ve şeytanın kardeşleridir. Onlar batıl şeyleri gurur yüzünden birbirine iletirler. Biliniz ki Ehl-i Beyt'in dostları ise Allah'ın kitabında kendilerini zikrettiği ve haklarında şöyle buyurduğu kimselerdir:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir millettir, babaları veya oğulları veya kardeşleri ya da akrabaları olsa bile Allah'a ve peygamberine karşı gelenlere, sevgi beslediklerini görmezsin. İşte Allah, imanı bunların kalplerine yazmıştır." (Mücadele suresi, 22. Ayet)
Biliniz ki Ehl-i Beyt'in dostları aziz ve celil olan Allah'ın, kendilerini nitelendirdiği ve haklarında şöyle buyurduğu kimselerdir:
"İşte güven; onlara, iman edip haksızlık karıştırmayanlaradır. Onlar doğru yoldadırlar." (En'am suresi, 82. Ayet)
Biliniz ki Ehl-i Beytin dostları iman edenler ve şekke düşmeyen kimselerdir.
Biliniz ki Ehl-i Beytin dostları esenlikle ve güven içinde cennete girenlerdir. Melekler selamla onları görmeye gelir ve şöyle derler: "Selam olsun size, tertemiz oldunuz. O halde ebedi olarak cennete giriniz."
Biliniz ki Ehl-i Beytin dostları, cennetin kendilerinin olduğu ve içinde hesapsız rızıklanan kimselerdir.
Biliniz ki Ehl-i Beytin düşmanları ise ateşin alevleri içine girecek olan kimselerdir.
Biliniz ki Ehl-i Beytin düşmanları ise cehennemden kaynadığı halde korkunç bir ses duyan ve cehennemin alevlenmesini gözleriyle gören kimselerdir.
Biliniz ki Ehl-i Beytin düşmanları Allah'ın haklarında şöyle buyurduğu kimselerdir:
"Her ümmet girdikçe kendi yoldaşına lânet eder." (A'raf suresi, 38)
Biliniz ki Ehl-i Beytin düşmanları, Allah'ın haklarında şöyle buyurduğu kimselerdir:
"Oraya atıldıkları zaman, bekçileri onlara: "Size bir uyarıcı gelmemiş miydi?" diye sorarlar. Onlar: "Evet; doğrusu bize bir uyarıcı geldi, fakat biz yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz büyük bir sapıklık içindesiniz demiştik" derler... Çılgın alevli cehennemlikler yok olsunlar!" (Mülk suresi, 8-11. Ayetler)
Biliniz ki Ehl-i Beytin dostları, gizlide Rablerinden korkan ve kendileri için mağfiret ve büyük ecir bulunan kimselerdir.
Ey insanlar! Ateşin alevleri ve büyük ecir arasındaki fasıla ne de uzundur.
Ey insanlar! Bizim düşmanlarımız, Allah'ın kendilerini kınadığı ve lanet ettiği kimselerdir. Bizim dostlarımız da, Allah'ın kendilerini methettiği ve sevdiği kimselerdir.
Ey insanlar! Biliniz ki ben uyarıcı ve korkutucuyum, Ali de müjdeleyicidir.
Ey insanlar! Biliniz ki ben uyarıcıyım ve sakındırıcıyım. Ali ise hidayet edicidir.
Ey insanlar! Ben peygamberim, Ali ise benim vasimdir.
Ey insanlar! Biliniz ki ben peygamberim ve Ali ise benim vasimdir. Ondan sonraki imamlar da onun evlatlarıdır. Biliniz ki ben, onlarım babasıyım. Onlar da onun (Ali'nin) sulbünden vücuda gelecektir.
Biliniz ki İmamların sonuncusu, bizden kıyam edecek olan Mehdi'dir. Dinlere galip gelecek olan odur, zalimlerden intikam alacak olan odur, kaleleri fetheden ve onları yok eden kimse de odur. Şirk ehlinden her kabileye üstün gelen ve onları hidayet eden odur.
İmam Mehdi (a.s)
Biliniz ki Allah'ın evliya kullarına ait her kanın intikamını alacak olan odur. Allah'ın dinine yardım edecek olan da odur.
Biliniz ki derin denizden istifade eden odur, her fazilet sahibini fazileti miktarınca ve cehalet sahibini cehaleti miktarınca ödüllendiren odur. Allah'ın seçtiği ve ihtiyar ettiği kimse odur. Her ilmin varisi ve her anlayışı ihata eden odur.
Biliniz ki rabbinden haber veren odur, ilahi ayetleri yukarı yükselten odur, hidayete eren temeli sağlam kimse odur ve işlerin kendisine ısmarlandığı kimse de odur.
Öncekilerin müjdelediği kimse odur. Hüccet olarak baki kalacak olan odur ve ondan sonra hiç bir hüccet yoktur. Var olan her hak onunladır ve var olan her nur onun nezdindedir.
Biliniz ki o galibi olmayan kimsedir. Hiç kimseye, onun aleyhine yardım edilmez. Allah'ın yeryüzündeki velisi, kulları arasında hükmedicisi, gizli ve açık eminidir." (Gadir Hum hutbesinden kaynaklar için Prof. Dr. Haydar Baş'ın İmam Ali eserine bakınız) Yarın devam edecek
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025