(dünden devam...)
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve alihivesellem) hutbesinde Müslümanlar için hayati önem taşıyan çok önemli birtakım konulara dikkatimizi çekmiş, bizlere yol göstermiştir.
Biz burada elimizden geldiği ölçüde Efendimizin bu hutbesinde dikkatimizi çektiği konuları ele alıp incelemeye çalışacağız. Hutbedeki konuları şöyle sıralamak mümkün:
1- Ramazan ayının önemi:
Hutbede; bu ayda yapılan ibadetlerin diğer zamanlara göre daha faziletli ve daha makbul olduğu vurgulanmıştır. O kadar ki hem gecesinde, hem gündüzünde, hem uyku durumunda ve hem de uyanıkken yapılanlar, hatta nefes alıp vermeler dahi ibadet sayılmıştır. Hutbede bunlara vurgu yapıldıktan sonra genel manada dini ibadetler sıralanmış ve bu ayda yapılmalarına daha fazla özen gösterilmesi istenmiştir.
Efendimiz (s.a.a) bir hadisinde şöyle buyuruyor: "Her kim Ramazan ayını sükût halinde oruç tutar da, kulağını, gözünü, dilini, şehvetini ve vücudunun organlarını yalandan, haramdan ve gıybetten kurbet (Allah'a yaklaşma) kastıyla korursa Allah-u Teâlâ onu kendine mukarreb (yakın) kılar."
2- Günahlardan arınmak ve bağışlanmak ayı:
Hutbede dikkatimizin çekildiği hususlardan biri de, bu ayın "günahlardan arınma ve bağışlanma ayı" olduğu hususudur.
Kullarına karşı her zaman merhametiyle davranan Yüce Rab şöyle buyuruyor:
"Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınır takvalı olursunuz." (Bakara/183).
Ramazan ayında oruç tutan ve oruçlu olduğu için Ramazan ayı boyunca günah işlemekten ve kötülüklerden sakınan inançlı bir kimse, bu amelinin neticesi kendi nefsine hâkim olma yetisi elde eder ve elde ettiği bu yetiyle de Ramazan ayından sonra dasuçları/günahları terk etmeye devam edebilir.
Orucun, bir insana kazandırdığı yeti ve karakterleri şu şekilde sıralamak mümkün:
a- Oruç, aslında nefsi sakındırmak ve orucu bozan özel birtakım şeylerden uzak durmak demektir. Ve yine oruç, ihlas ve İlahi rızaya ulaşmak maksadıyla nefsi eğitmek ve mükemmelleştirmeye vesile olan önemli bir ibadet ve eylemdir ki, bununla insanda irade güçlenmesi ve iradesine hakim olma yetisi gelişir. Böylece günahlara ve kötülüklere karşı onun direniş gücü artmış bulunur.
b- Meşru lezzet ve günahları terk suretiyle oruçlu kimsenin kalbi temizlenip nurlanır. Allah'ın zikrinden başka her türlü fikir ve zikirden kurtulur ve bu vesileyle kutlu rububi zatın nur ve feyizlerinden istifade ederek likaullah için istidad ve kabiliyet kazanır. Bu durumda Allah-u Teâlâ'nın lütuf ve inayetlerinin kapsamına girerek, ilahi cazibelerle Allah'a yakın olma (kurb) makamına erişir. Hadislerde geçen "oruçlu kimsenin nefes alması ve uykusu ibadettir" sözü, bu gerçeği anlatmak içindir.
c- Oruçlu olunduğu günler ibadet, namaz, dua, Kur'an okuma, zikir, hayır ve salih ameller için en iyi ve en güzel vakitlerdir. Çünkü nefis bu durumda kalp huzuru, ihlas ve Allah'a teveccüh etmek için her zamankinden daha hazırlıklıdır. Mübarek Ramazan ayı vakitlerin en hayırlısı olmakla birlikte, ibadet ve Allah'a teveccüh etmenin de baharıdır. Dolayısıyla hadislerde Ramazan ayının fazileti ve o ayda ibadette bulunuş hakkında birçok tavsiyelerde bulunulmuştur.
(devam edecek...)
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve alihivesellem) hutbesinde Müslümanlar için hayati önem taşıyan çok önemli birtakım konulara dikkatimizi çekmiş, bizlere yol göstermiştir.
Biz burada elimizden geldiği ölçüde Efendimizin bu hutbesinde dikkatimizi çektiği konuları ele alıp incelemeye çalışacağız. Hutbedeki konuları şöyle sıralamak mümkün:
1- Ramazan ayının önemi:
Hutbede; bu ayda yapılan ibadetlerin diğer zamanlara göre daha faziletli ve daha makbul olduğu vurgulanmıştır. O kadar ki hem gecesinde, hem gündüzünde, hem uyku durumunda ve hem de uyanıkken yapılanlar, hatta nefes alıp vermeler dahi ibadet sayılmıştır. Hutbede bunlara vurgu yapıldıktan sonra genel manada dini ibadetler sıralanmış ve bu ayda yapılmalarına daha fazla özen gösterilmesi istenmiştir.
Efendimiz (s.a.a) bir hadisinde şöyle buyuruyor: "Her kim Ramazan ayını sükût halinde oruç tutar da, kulağını, gözünü, dilini, şehvetini ve vücudunun organlarını yalandan, haramdan ve gıybetten kurbet (Allah'a yaklaşma) kastıyla korursa Allah-u Teâlâ onu kendine mukarreb (yakın) kılar."
2- Günahlardan arınmak ve bağışlanmak ayı:
Hutbede dikkatimizin çekildiği hususlardan biri de, bu ayın "günahlardan arınma ve bağışlanma ayı" olduğu hususudur.
Kullarına karşı her zaman merhametiyle davranan Yüce Rab şöyle buyuruyor:
"Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınır takvalı olursunuz." (Bakara/183).
Ramazan ayında oruç tutan ve oruçlu olduğu için Ramazan ayı boyunca günah işlemekten ve kötülüklerden sakınan inançlı bir kimse, bu amelinin neticesi kendi nefsine hâkim olma yetisi elde eder ve elde ettiği bu yetiyle de Ramazan ayından sonra dasuçları/günahları terk etmeye devam edebilir.
Orucun, bir insana kazandırdığı yeti ve karakterleri şu şekilde sıralamak mümkün:
a- Oruç, aslında nefsi sakındırmak ve orucu bozan özel birtakım şeylerden uzak durmak demektir. Ve yine oruç, ihlas ve İlahi rızaya ulaşmak maksadıyla nefsi eğitmek ve mükemmelleştirmeye vesile olan önemli bir ibadet ve eylemdir ki, bununla insanda irade güçlenmesi ve iradesine hakim olma yetisi gelişir. Böylece günahlara ve kötülüklere karşı onun direniş gücü artmış bulunur.
b- Meşru lezzet ve günahları terk suretiyle oruçlu kimsenin kalbi temizlenip nurlanır. Allah'ın zikrinden başka her türlü fikir ve zikirden kurtulur ve bu vesileyle kutlu rububi zatın nur ve feyizlerinden istifade ederek likaullah için istidad ve kabiliyet kazanır. Bu durumda Allah-u Teâlâ'nın lütuf ve inayetlerinin kapsamına girerek, ilahi cazibelerle Allah'a yakın olma (kurb) makamına erişir. Hadislerde geçen "oruçlu kimsenin nefes alması ve uykusu ibadettir" sözü, bu gerçeği anlatmak içindir.
c- Oruçlu olunduğu günler ibadet, namaz, dua, Kur'an okuma, zikir, hayır ve salih ameller için en iyi ve en güzel vakitlerdir. Çünkü nefis bu durumda kalp huzuru, ihlas ve Allah'a teveccüh etmek için her zamankinden daha hazırlıklıdır. Mübarek Ramazan ayı vakitlerin en hayırlısı olmakla birlikte, ibadet ve Allah'a teveccüh etmenin de baharıdır. Dolayısıyla hadislerde Ramazan ayının fazileti ve o ayda ibadette bulunuş hakkında birçok tavsiyelerde bulunulmuştur.
(devam edecek...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasan Kanaatlı / diğer yazıları
- Neden yazıyoruz / 16.01.2018
- Emevi mektebi / 26.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri-2 / 17.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri / 14.11.2017
- Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış / 13.11.2017
- İmam Hüseyin'i (a.s.) tanımak / 09.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi??2 / 08.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi?-1 / 07.11.2017
- Kur'an açısından Allah adına ıslah / 06.11.2017
- İmam Hasan (a.s.)'ın barışının mahiyeti / 05.11.2017
- Emevi mektebi / 26.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri-2 / 17.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri / 14.11.2017
- Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış / 13.11.2017
- İmam Hüseyin'i (a.s.) tanımak / 09.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi??2 / 08.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi?-1 / 07.11.2017
- Kur'an açısından Allah adına ıslah / 06.11.2017
- İmam Hasan (a.s.)'ın barışının mahiyeti / 05.11.2017