Güzel ülkemiz baştan başa ateş çemberi içinde, her gün başka bir bölgemizde; devlete, düzene, askere, polise bir başkaldırıdır gidiyor. Vatanını milletini seven vatandaşlar ise sessiz bir bekleyiş içinde olayları sağduyu ile seyretmekle yetiniyor. Ancak bu sağduyulu bekleyişin çok uzun sürmeyeceğinin belirtileri görünmeye başlamıştır.Bu durum bir yerde tehlike çanlarının da çalmaya başladı- ğının işaretidir. Topyekün devlete bir başkaldırı konumuna dönü- şen manzara karşısında bazı vatandaşlarımızın sabrı taşmakta ve yer yer terör örgütü karşıtı gösterilere dönüşmektedir. Şimdi kafalarda bir sorudur gidiyor; "peki ne olacak şimdi?"
Gerekli tedbirler bir an önce alınmadığı taktirde; iç ve dış düşmanlarımızın istedikleri istikamete doğru bir gidiş başlamış, bölünme parçalanma sürecinin adeta pimi çekilmiştir.Zaman "birlik, beraberlik zamanıdır." Bu durumun tahsisi için her ferde düşen bir şeyler vardır. Madem kutsal vatan topraklarımız üzerinde huzur istiyoruz, madem düşman sevindirmek istemiyoruz, o zaman olaylara sade vatandaşların asla ve asla müdahil olmaması gerekmektedir. Birbirimize ısrarla; sabır ve sağduyulu davranış tavsiyesinde bulunmak zorundayız. Şu asla unutulmamalıdır ki; güvenlik güçlerinin bu ve bezeri olayların üstesinden gelecek gücü vardır. Telaşa gerek yoktur. Yeter ki; devletin bileklerine vurulan AB uyum yasaları kelepçesi bir an önce kırılsın..!
Seçim zamanlarında bir oy deyip geçmeyin diye söyler dururuz? "Oyunuza, namusunuz gibi sahip çıkın. Sudan sebeplere, sahsi menfaatlere, birkaç öğünlük kumanyaya oylarınızı heba etmeyin. Oyunuzu alırlar, ama iktidar olunca; sizi unuturlar, onların iktidar olmasını isteyen sahte müttefiklerin rüzgarına kapılırlar, devlete sahip çıkmakta zafiyet gösterirler" dedik, durduk? Ama nafile?
Allah şahidimizdir, sıkıntılı durumdan nemalanmak gibi bir niyetimiz yoktur ama durumun tespiti için bazı kişilerin hoşuna gitmese de bazı şeyleri yazmak, bazı şeyleri söylemek zorundayız. Allah aşkına iyi giden bir şey kaldı mı?.. Avrupa Birliği uğruna nerdeyse kutsal vatan topraklarımızı kaybetme riskini taşıyoruz. Ekonomik küresel kriz bahanesinin arkasına sığınarak, bekletilen zamlar otomatiğe bağlandı. Hayat her yönden zora girdi, üstüne üstlük şimdi de herkes can derdine düştü, vatan derdine düştü?Bu yaşanan sıkıntıların altında yatan sebeplerin başında siyasi otoritenin zaafı yok mudur? Asırlardır birlikte yaşayan tek yürek tek bilek olan bu milleti, insan hakları, özgürlük, demokrasi aldatmacalarıyla; sözüm ona "birleştirme tiyatrosu ile ayrıştırmadılar mı?" Misyonerlerin faaliyetlerini kolaylaştırarak "mili ve dini bütünlüğümüze" kast edilmedi mi? Dinlerarası diyalog, medeniyetler ittifakı, ılımlı İslam ve BOP projelerinde rol alıp, hoşgörü aldatmacasına alet olunup; "taşların bağlanıp, köpeklerin salıverilmesine" zemin hazırlamadılar mı?
Doğulusuyla batılısıyla birlikte yaşamak zorunda olduğumuz vatan gemisi tektir. Vatan gemisi su alırsa, hep birlikte batarız.. Şimdi herkes batırılmaya çalışılan geminin; yırtılan, kırılan yerlerini tamire çalışsın, kamaralarında, sırça saraylarında oturanlar, şahsi menfaatlerinden başka hiçbir şey düşünmeyenler; "vatan millet derdine düşsün", yoksa hep birlikte batar gideriz, Allah muhafaza?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025