logo
10 NİSAN 2025

Para kazanma ahlakı-I

01.09.2020 00:00:00

Bir toplumu değiştirmenin yollarından biri, toplumu meydana getiren unsurlarla oynamaktır. Genel olarak, ahlak kuralları dediğimiz bu unsurlar, toplumların birlik ve beraberliğinde önem arz etmektedir.

"Ahlak kavramının, ekonomi ile bağlantısını" çoğumuz sorgulamadık.

Her ne kadar ahlak deyince aklımıza, sosyal ve kültürel faktörler gelse de, belki de bunlar kadar önemli diğer bir boyut da ekonomik ahlaktır. 

Ekonomik ahlak kavramının kapsamına çok şey dahil edebilirsiniz. 

Türk-İslam medeniyeti ile yoğrulmuş milletimize ait "Ahilik" geleneği, bu anlamda bizim en temel ekonomik ahlak kriterlerimizdir. 

Biz, bugün, ekonomik ahlak kavramı çerçevesinde, özellikle kapitalizm ve küreselleşme etkisi ile değişen para kazanma tekniğinden yani "çalışmadan, paradan para kazanmak"tan bahsedeceğiz. 

Bazı kapital-para sahipleri, paralarını, farklı yatırım araçlarına (tahvil, bono, döviz, altın, banka) bağlayarak, tabir yerinde ise yata yata para kazanıyor. Kimsenin kazancında gözümüz yok. Ancak gelin görün ki, bu tür yatırımların, kime ve ne kadar katkı sağladığı, ne kadar sürdürülebilir olduğu tartışılır. 

Bakınız, bunu anlamanın en iyi yollarından birisi, işsizlik rakamlarına bakmaktır. Ülkelerin ekonomik -suni- büyüme rakamları, ekonomide iyileşmeyi gösterirken, işsizlik rakamlarının bunu desteklemeyip, henüz istenilen seviyeye düşürülememesinin en önemli nedenlerinden birisi de budur. 

Önce olması gerekeni söyleyelim: Para, sadece size değil toplumun birçok kesimine katkı sağlayacak şekilde (mal ve hizmet üretiminde) değerlendirilmelidir. 

Böylece, üretimin çarpan etkisi ile devletten, millete; beyaz yakalısından, mavi yakalısına; nakliyecisinden, patronuna birçok kesim kazançlı çıkmaktadır. 

İşte onun içindir ki, "veren el, alan elden üstündür" denmiştir. Bizim aldığımız kültür, bunu gerektirmektedir. 

Emek sarf etmeden, paradan para kazananların kim olduğu veya bunun büyüklüğü de önemli bir konu. 

Ne demek istiyorum? Biraz açayım:

Sizin, paranızı, toplumun geneline katkı sağlayacak şekilde, üretim-hizmet-ticaret alanlarında değerlendirmek üzere olanaklarınız (yaş, bilgi birikimi, yetersiz kapital, vs.) yeterli olmayabilir. Dolayısı ile paranızı, saydığım yatırım araçlarında değerlendirir ve bu kapitalist anlayışla, ekonomiye kaynak sağlarsınız, anlarım.

Elinde, parantezde saydığım şartlar olmasına rağmen, paradan para kazanma mantığı ile parasını, yatırım araçlarına bağlayanların sayısı az değil. İşte işin bam teli tam da burası. Örneğin, ekonomilerin lokomotifi mesafesindeki reel sektör firmalarına bakalım. Büyük reel sektör firmalarımız, kazançlarının yadsınamayacak bir oranını, faaliyet dışı gelir dediğimiz, yatırım araçlarından elde ediyor. 

Diğer bir ifade ile unvanında "sanayi ve ticaret" ifadesi geçmesine rağmen, bu firmaların gelirlerinin önemli bir kısmı, faiz gelirleri, kambiyo gelirleri ve menkul kıymet satışlarından sağlanıyor. 

Bu durumu o kadar kanıksamışız ki, gerek muhasebe sistemi ve gerekse vergi sistemi bu konuya gereken uyumu (!) sağlamış durumdadır. 

Size, daha somut bir örnek vereyim:

Malumunuz, İstanbul Sanayi Odası (İSO) her sene en büyük ilk 500 ve ikinci 500 firmayı ilan ediyor. 

Söz konusu firmalar tekstilden gıdaya, otomotivden petrole en büyük gurur kaynağı firmalarımız. Ancak gelin görün ki, bu firmalarımız gelirlerinin yarısını, faaliyet dışı alandan elde ediyorlar. Hatta ekonomik kriz yıllarında bu oran, daha da artıyor. 

Çoğumuz şunu diyebilir: Adam, esas faaliyetlerinden gerektiği kadar kazanç elde edemiyorsa, ne yapsın? Bu bakış açısı ile çok da haksız değiller. Ben, hiçbir firmamızın elindeki kapitali-sermayeyi-parayı, bile isteye, esas faaliyetine rağmen faaliyet dışı alanlara yatırdığını düşünmüyorum. 

Ancak gelin görün ki, bu firmaların da kendi açılarından haklı gerekçeleri var. Bir defa, en başta, yerine getirmeleri gereken yükümlülükleri var. Bankalara, çalışanlarına, devlete, tedarikçilere ve benzeri taraflara, ödeme planına bağlanmış veya bağlanmamış yükümlülüklerini bir şekilde yerine getirmeliler. Aksi takdirde, temerrüde düşme veya konkordato durumları söz konusu olur ki, çok daha vahim duruma düşerler. 

Elbette, reel sektör firmalarımızın, ellerindeki kaynağı, faaliyet dışı alanlara kanalize etmesinin nedenleri ve sonuçları vardır. 

Bana sorarsanız, bunun en önemli nedeni, "ekonomik konjonktür", derim. Tabir yerinde ise, firmalarımızı ekonomik konjonktür buna zorluyor.  

Şöyle düşünün, girdi maliyetleri yüksek, kâr marjları düşük, vadeler uzun, vergi oranları yüksek ve dalgalı bir döviz kuru var. 

Bu saydıklarım, bize çok şey ifade ediyor. Tam da bizi, günümüzü tarif ediyor gibiyim. Bu şartlar altında iş yapmak ve esas faaliyetinden; tekstil firması ise tekstilden, gıda firması ise gıdadan para kazanmak, çok zor belki de imkânsız. Soruyorum, bu şartlar altında sanayici-tüccar ne yapsın?

(devam edecek…)

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. İbrahim Halil Ekşi / diğer yazıları
'Suriye'de İsrail ile teknik temasımız var'
Hakan Fidan canlı yayında açıkladı
'Hepsini sürgün edeceğiz'
İsrail Refah planını açıkladı
Çin hariç askıda!
Trump'tan yeni vergi kararları
Gelir seviyesine göre dünyanın en pahalı akaryakıtı Türkiye`de
Al sana bedava akaryakıt
AB, ABD'nin restini gördü ve ilk misillemeyi onayladı
AB'nin kararına bir ülke karşı çıktı
Ev hapsine çıkacak
Mahir Polat için karar
'Yarın DEM heyetini kabul edeceğim'
Erdoğan TBMM'de açıkladı
Acımasız anne cinayeti itiraf etti
Samsun'da anne vahşeti
Trump, Erdoğan ve Netanyahu iddiası
'Yakında aynı karede görebiliriz'
Bakan’a, ‘yeni bir elektrik zammının olup olmayacağı’ soruldu
İşte Alparslan Bayraktar’ın cevabı
'Ortada ciddi bir belirsizlik var'
'Süreçten hasar almadan çıkmak istiyoruz'
Gazzeli çocukların dramı
60 bin çocuk risk altında
Çin'den ABD'ye rest
'Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz'
İstanbul'da kritik buluşma
ABD - Rusya heyetleri görüşecek
Gümüşhane'de korkutan deprem
Naci Görür'den kritik uyarı
'Suriye'de İsrail ile teknik temasımız var'
Hakan Fidan canlı yayında açıkladı
'Hepsini sürgün edeceğiz'
İsrail Refah planını açıkladı
Çin hariç askıda!
Trump'tan yeni vergi kararları
Gelir seviyesine göre dünyanın en pahalı akaryakıtı Türkiye`de
Al sana bedava akaryakıt
AB, ABD'nin restini gördü ve ilk misillemeyi onayladı
AB'nin kararına bir ülke karşı çıktı
Ev hapsine çıkacak
Mahir Polat için karar
'Yarın DEM heyetini kabul edeceğim'
Erdoğan TBMM'de açıkladı
Acımasız anne cinayeti itiraf etti
Samsun'da anne vahşeti
Trump, Erdoğan ve Netanyahu iddiası
'Yakında aynı karede görebiliriz'
Bakan’a, ‘yeni bir elektrik zammının olup olmayacağı’ soruldu
İşte Alparslan Bayraktar’ın cevabı
'Ortada ciddi bir belirsizlik var'
'Süreçten hasar almadan çıkmak istiyoruz'
Gazzeli çocukların dramı
60 bin çocuk risk altında
Çin'den ABD'ye rest
'Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz'
İstanbul'da kritik buluşma
ABD - Rusya heyetleri görüşecek
Gümüşhane'de korkutan deprem
Naci Görür'den kritik uyarı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.